İki 23 Nisan arasındaki 'erken seçim' farkı

MHP lideri Bahçeli, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajını dün yayınladı.

Üç vurgusuyla konuşuluyor.

Bir: Mümtaz'er Türköne'nin çıkardığı erken seçim tartışmasına nokta koydu, "erken seçim hevesleri boşuna" diyordu.

İki: "Yakın vadede silahlar gömülüp kucaklayıcı ve demokratik siyasetin perdesi hiç kapanmamak üzere açılacaktır" müjdesi veriyordu.

Ve Üç: DEM'i Türkiye partisi yapmak için çalıştığından bahisle Sırrı Süreyya Önder'in sağlığına geri kavuşmasını Allah'tan niyaz ediyordu.

Okurken geçen seneki 23 Nisan mesajına gittim. Orada öne çıkan hava başkaydı.

Öncesinde Osman Kavala gerilimi yaşanmıştı. İktidara yardımcı bir gazeteci, Kavala'yı içeride tutmanın AK Parti'ye ne yararı var, diye sormuştu. Bu da MHP'nin hışmını çekmişti.

"Bahçeli iktidara ne demeye çalışıyor" başlığıyla yazmıştım.

Sanki Erdoğan ve AK Parti, Kavala'yı bırakmak için bir yoklama çekiyor ve MHP de tepksini, elçiye gösteriyordu.

Gerçi öyleyse iktidar ortaklarının bu mesaj değiş tokuşları, dumanla ilk haberleşmeleri değildi. Ayrıca 'kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla' yollu mesajlaşmaları bunla da kalmayacaktı.

Sonra Bahçeli'nin 23 Nisan bayram mesajı geldi. İktidarın bir bakanına daha önce benzerine rastlamadığımız açıklıkta bir tepki olarak algılandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, IMF Bahar Toplantıları'nda 'locals' diye bir tabir kullanmış, bu da kendi milletine 'yerel halk' dediği şeklinde çevrilmişti.

Şu cümlede geçiyordu:

"Yerel halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmemiz gerekiyor."

Dili eleştirilmişti. Kendi halkından sömürge gibi bahsetmekle suçlanmıştı.

Tam da bunların üstüne Bahçeli, şöyle diyordu:

"Türk milletini 'yerel halk' ifadesiyle değersizleştirmeye hizmet eden müfsit zihniyetin, son günlerde maruz kaldığımız skandalların asal sorumlusu olduğunu hiç kimse inkâr edemeyecektir."

Hâliyle tepkilere onun da katıldığı, Şimşek'i hedef aldığı ve iktidarı uyardığı şeklinde anlaşıldı.

Ne demek istediği, niye sertleştiği, iktidar ortaklarının arasına kara kedi mi girdiği, bunun hangi kedi olduğu tartışmalarına yol açmıştı.

Bir süre sonra yanlış anlamalar yine giderildi. Bahçeli'nin aslında o sözlerle CHP'li İstanbul ve Ankara belediye başkanlarını hedef aldığı, meğer yanıldığımız açıklandı.

Fakat bu gelgitler, bu yanlış anlama ve düzeltmeler devam etti, kesilmedi.

Ortaklar bir dargın bir barışık mı, yakın tarihin gizemi çözülememiş sırlarından biri hâlâ.

Bahçeli'nin satır aralarını okuyup şifrelerini çözmeye uğraşmak, muhalif bir spora dönüştü. Ama iktidar mahfillerinin de bu şifre çözümlerine büyük merak ve endişeyle kulak kabarttığı bir gerçek.

Kabaksa artık CHP'nin başına patlıyor, DEM'in değil.

Bayram mesajlarında dün daimi dargın olunan DEM'le barışılırken CHP'yle daimi dargınlık dönemine girildi.

Hatırlarsanız; devlet erkânı, HDP'lilerle yan yana gelmesin diye 23 Nisan Meclis resepsiyonunun iptal edildiği bile olmuştu.

Bu 23 Nisan'ıysa "kucaklayıcı ve demokratik siyasetin perdeleri hiç kapanmamak üzere açılacak" müjdeleriyle kutluyoruz.

O kucaklayıcı ve demokratik siyaset perdeleri İmamoğlu'yla CHP'ye de açılacak mı? İşte yeni muamma burada.

Geçen 23 Nisan'dan bugünküne bazı şeyler değişse de Bahçeli'nin muammaları değişmedi.

Yani gelecek, sürprizlere gebe. Seneye neler konuşacağımızı, kimin yanılacağını ancak Allah bilir.

"GAZZE'YE BİR GECE ANSIZIN"

Eski milletvekili, parti vaizi Şevki Yılmaz geçen bir TV'de esip gürlemiş. Gazze'ye bir gece ansızın girmek için ordumuz ve istihbaratımızla hazırlıklar yaptığımızı söylüyor. Başka bildikleri de var ama her şeyi anlatamıyormuş edalarında.

Oysa Dışişleri Bakanı Fidan'la Milli Savunma Bakanlığı, savaştan kaçınmak için İsrail'le görüştüğümüzü resmen açıklamışlardı.

Kime inanalım?

Şevki Yılmaz ciddiye alınacaksa sormazlar mı: Hangi gece o, daha neyi bekliyoruz, Gazze yıkıldıktan sonra mı, Trump sağ kalan Filistinlileri de sürüp orayı tatil köyü yapınca mı?

Ama ben şunu sormayı tercih ediyorum:

Bu arkadaş, kendine devletten gizli bilgi almış süsü verirken doğru mu söylüyor? Yoksa yalan mı, halkı yanıltıcı bilgi mi yayıyor? Öyleyse Dezeformasyonla Mücadele Merkezi nerede?

YORUMLAR (36)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
36 Yorum