Kanal İstanbul'u bırak deprem İstanbul'a bak

Önceki Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, tehlikenin farkındaydı. Temmuz 2023'te şöyle demişti:

“Dünyadaki en riskli 10 şehirden biri. İstanbul, Türkiye demek. Buradaki olası bir sıkıntı, kolay kolay atlatılamaz.”

İstanbul yıkılırsa Türkiye ayakta kalamaz, belini zor doğrultur, beka sorunu yaşarız, diyorsanız... Özhaseki gibi davranırsınız.

Ne mi yaparsınız?

İBB Başkanı'yla bir araya gelip İstanbul'u depreme birlikte hazırlamak için anlaştığınızı duyurursunuz. Nitekim Özhaseki de İmamoğlu'yla o ay bir araya gelip el ele vereceklerini açıklamıştı.

Özhaseki'yle birlikte verdikleri bu fotoğrafa dek İmamoğlu dışlanıyordu. İstanbul'a karla, selle mücadele adına gelen bakanlar, valiyle verdikleri fotoğrafa İmamoğlu'nu almıyor, şehrin belediye başkanı yokmuş gibi davranıyorlardı.

Deprem tehdidinin ciddiyetini anlamıştı ki Özhaseki, siz-biz ayrımını bir kenara bıraktı.

PARTİ YETKİLİLERİ BİLE VARKEN İBB O MASADA NİYE YOKTU?

Gelin görün ki...

İstanbul'un 6,2'lik son depremle sarsıldığı günün akşamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD İl Merkezi'ne geldi. Sadece moral motivasyon açısından bile çok önemliydi.

Fakat masanın baş tarafında İçişleri, Sağlık, Çevre ve Şehircilik gibi ilgili bakanlarla Vali Gül'ün yanı sıra il başkanından genel başkan yardımcılarına AK Partili yetkililer otururken İBB'den kimse yoktu.

Oysa Silivri'de yatan İmamoğlu ve bazı çalışma arkadaşlarıydı, İBB değil. Yok sayılmamalıydı.

AFAD il yetkilileri bile masanın sonunda kendilerine zor yer bulmuştu. Olmaması gerekenler masayı doldururken asıl olması gerekenler kenarda yahut dışarıda kalmıştı.

basliksiz-1-001.jpg

GÜNÜ KURTARMAK İSTANBUL'U KURTARIR MI?

Meselenin ciddiyetini anlıyorsanız başka ne mi yaparsınız?

Günün, siz-biz kavgası veya parti yararı kovalama günü olmadığını bilirsiniz. Siyasi ayrılık gayrılıkları bir kenara bırakırsınız.

Öyle zevahiri kurtarma günü de değildir. Günü, görüntüyü kurtardığınızda İstanbul'u kurtarmış olmazsınız.

Özhaseki'nin yaptığı gibi gerçekleri en sert biçimde dile getirenlere kulak verirsiniz.

Meselâ "İstanbul'u depreme hazırlamak için Kanal İstanbul'u unutun" diyen Prof. Naci Görür'ü arar, fikir sorarsınız.

Özhaseki, İmamoğlu'yla işbirliğini başlattığı günlerde bunu da yaptı.

Üstelik o sırada Cumhurbaşkanı, Körfez ülkelerine gidiyordu ve çantasında Kanal İstanbul sunumu da vardı.

Daha başka ne mi?

Yine 2023 Ağustos başında Özhaseki, onu da göstermişti. İstanbul'u depreme hazırlamak için özel bir yasa çıkaracaklarını açıklamıştı. Bunun için gerekirse tatildeki Meclis'i olağanüstü toplantıya çağıracaklarını da söylüyordu. O kadar acildi.

Ayrıca depremzedeler ve ilk yıkılacak konut sakinleri için rezerv alanları belirlenecek, inşa edilecekti.

Üstünden 2 yıl geçti, peki ne oldu, arkası getirildi mi?

basliksiz-2.jpg

DEPREM YETKİ-SORUMLULUK KİMDE BAKAR MI?

Neler, söylendiğiyle lâfta kaldı? Niye hâlâ Kanal İstanbul'u tartışıyoruz? Onu rafa kaldırıp kentsel dönüşümü hızlandıracak çözüm planı nerede? İstanbul'u depreme hazırlayacak tedbir paketi ve hummalı çalışmalarla hayata geçirmek için ne bekleniyor?

Bu sorulara cevap vermesi gerekenler, sanki Özel İletişim Vergisi gibi deprem vergilerini belediyeler topluyormuş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına da belediyelerden hiç imar yetkisi devredilmemiş gibi sorumluluğu onlara atıyor.

E hani tokmak kimin elindeyse davul da onun boynunda olurdu?

Suçlu aramak için çok geç, İstanbul'un vakti kalmadı ve şehri depreme hazırlamak İBB'nin gücünü, yetkisini aşıyor. Masada yeri dahi yokken nasıl aşmasın?

Yetkiyi bakanlıklara alıp sorumluluğu İBB'ye bırakmak iktidarı korur mu, bilmem. Ama İstanbul'u büyük felâketten korumayacak, orası kesin.

YORUMLAR (58)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
58 Yorum