Oy ne demek ona baktım, oy oy!

Oy kelimesinde oyuk kelimesi ile zihnimizde daha kolay belirebilecek olan eşmek, kazmak gibi anlamlar var. Oyalanmak ve oynamak kelimeleri ile önümüze açılan meşgul olmak, eğlenmek anlamları fark etmemiz zor değil.

Oyalı bir mendilin oyası iğne ile oyulduğu, dikildiği, işlendiği için mi ona oya denilmektedir, hanımlarımızı, kızlarımızı oyaladığı için mi? Bunu hanıma sordum, oyaladığı için fikrine daha yakın duran bir cevap verdi ama bilmiyorum demeyi tercih etti.

Nişanyan oya kelimesinin Yunanca’dan Türkçe’ye geçtiğini iddia ediyor. Tuncer Gülensoy ise Türkçe’den Yunanca’ya geçmiştir diyor.

Oyulganmak diye bir kelimemiz varmış. Eskişehir, Konya, Niğde, Adana yörelerinde bit ve pire gibi böceklerin bir yere üşüşmelerini ifade etmek için bu kelime kullanılıyormuş. Oyulgamak ise seyrek dikişe deniliyormuş. Sık ağaçlığa ise oyunduruk deniyormuş. Biri seyrek biri sık gel de çık işin içinden. Göz çukuruna da Balıkesir yöresinde oynuk deniyormuş. Kazakça’da oylamak zannetmek anlamına geliyormuş.

Yeni Tarama Sözlüğü’nde hicap utanma anlamında oyad diye bir kelimemiz zikredilmiş. Oyun demek yoğurt anlamına da geliyormuş. Oyug ise gölge hayal demekmiş.

***

Oy kelimesi günümüzdeki anlamıyla ne zamandan beri kullanılıyor? Kubbealtı Lugati oy için nereden geldiği belli değildir, Eski Türkiye Türkçesinde rastlanan cevap vermek anlamındaki oy virmek kullanımından getirilmiş olabilir diyor. Yaşar Çağbayır ise oy kelimesinin 1935 yılında lugatlere girdiğini belirtmiş. Kazan Türkçesinde ve Eski Anadolu Türkçesinde oy kelimesinin düşünce, fikir anlamına geldiğini yazmış. Yeni Tarama Sözlüğü’nde de oy rey, fikir, cevap vermek şeklinde geçiyor ama oy kelimesinin rey kelimesinin karşılığı olarak kullanılması 1935-36’dan öncesine gitmiyor kaynakları yokladığım kadarıyla.

Kanaat Kütüphanesi’nin 1932’de yayımladığı Thomson’un Türkçe İngilizce Yeni Lûgat’te oy kelimesi yok, rey kelimesi var. Yine Kanaat’in 1933’te yayımladığı Zeki Cemal’in hazırladığı Türkçe Almanca Yeni Lûgat’te de oy kelimesi bulunmuyor, rey kelimesi bulunuyor.

Recep Alpyağıl’ın Felsefe Sözlüklerimiz isimli eserinden öğrendiğimize göre Türk Dil Kurumu Terim Kolunun 1936 yılına ait Türk Dili Dergisi’nin 17-18. sayısında Ruh ve Felsefe Terimleri başlığı altında oy ve sanı kelimeleri rey, zan, opinion terimlerine karşılık olarak verilmiş. Oydaş kelimesi aynı oya sahipler anlamına geliyor diye düşünebilirsiniz ama sözlüklerden yürüyemeyen zayıf çocuklar için kullanıldığını öğreniyoruz kelimenin.

Ömer Asım Aksoy’un 1961 Anayasası için hazırladığı Anayasa Sözlüğü’nün 1962 baskısında oy kelimesinin rey kelimesinin karşılığı olarak kullanıldığını görüyoruz.

Türk Lehçeleri Sözlüğü’nde oy kelimesine baktığımızda diğer Türk lehçelerinde rey vermek, oy vermek anlamında bir oy kelimesinin bulunmadığını, bu anlamda Azerbaycan, Başkurt, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar, Türkmen ve Uygurlarda ses vermek, avaz vermek, tavış, dobuş, biriv, şar gibi kelimelerin bulunduğunu; oy birliği için ise birdemlik, bir avızdılık (bir ağızdalık diye okuyalım), yekdillik, fikir birliği kelimelerinin kullanıldığını zikredelim.

***

Türk lehçelerinde aşiret anlamında oymak için ise takım, tayfa, bıvın, uruv, uruk (uyruk), boın (boyun) kelimeleri kullanılıyormuş.

Oynama oyma, deşme anlamında ise Türk lehçelerinde hemen hemen ortak kelimeleri kullanıyoruz, onlarda bir problem yok çok şükür. Yakutça’da oymak sıçramak anlamında imiş.

Haftaya soy, boy ve oymağın birbiri ile benzerliklerini ve farklarını yoklayacağım inşallah.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum