1910 yılında İstanbul’da doğan Ziya Osman Saba, genç yaşlarda edebiyata merak salmış daha lise yıllarında ilk şiirini yayınlamıştır. Pek çok kurumda görev yapmış özellikler edebiyatla yakından ilgilenmiştir. Ziya Osman Saba, Paris’e gittiğinde kuzenine âşık olur ve hayatını birleştirir.
ZİYA OSMAN SABA KİMDİR?
1910 yılında İstanbul’da doğan Ziya Osman Saba, Cumhuriyet döneminin en önemli şairlerinden biridir. İlk ve orta öğreniminin ardından Galatasaray Lisesi’ne girmiş ve burada yatılı olarak okumuştur. Yatılı okuduğu bu dönemde kendisi gibi şair olan Cahit Sıtkı Tarancı ile burada tanışmıştır. 1931 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girmiş buradan da 1936 yılında mezun olmuştur.
Mezun olduktan sonra askerlik görevini de İstanbul’da yapmıştır. Hukuk Fakültesi okurken Cumhuriyet Gazetesi muhasebe servisinde çalışmaya başlamış fakülteden mezun olduktan sonra ise Emlak Kredi Bankası’nda çalışmaya başlamıştır.
Daha sonra Milli Eğitim Basımevi Tashih Bürosu'nda görev yapmaya başladı. Kalp hastalığı dolayısıyla bu görevden ayrılarak evine çekildi. Buradan Varlık Yayınevi’nin yayın işleriyle meşgul oldu.
Ziya Osman Saba lise eğitiminin ardından bir süreliğine Paris’e gider. Burada kuzeni Nermin ile tanışır ve ona âşık olur. Nermin hanımla evlenirler. Nermin hanımın evlilik yıllarında sağlık durumu ruhsal olarak pek iyi değildir. Evliliğin ilerleyen dönemlerinde daha da kötüleşmiştir. Küçük yaşta annesini kaybederek ruhen etkilenen Saba eşinin bu halinden de hayli etkilenmiştir. Ruh halindeki bu hava eserlerine ve şiirlerine de yansımıştır. Eşi ile on yıl evli kalan Saba, 1941 yılında eşinden boşanmıştır. Aynı yıl babasını da kaybeden Ziya Osman, savaş söylentileri üzerine askerliğe de çağrılmıştır.
Üst üste pek çok sıkıntı yaşayan Saba 1944 yılında yine Emlak Kredi Bankası’nda çalışmaya başlar. Bu zamanlarda Rezzan Hanım ile tanışır. Kısa zamanda birbirlerini severler ve evlenirler. Bankanın Ankara’ya taşınması ile tayini de Ankara’ya çıkar. Ancak burada fazla kalamaz ve İstanbul’a döner.
İstanbul’da Milli Eğitim Bürosunda şef olarak çalışmaya başlar. Beş yıl kadar büroda çalışan Ziya Osman Saba, geçirdiği kalp krizi neticesinde iş yerinden tazminat verilerek malulen emekli edilir.

Daha sonra şairin lise yıllarında tanıştığı Yaşar Nabi Nayır, Saba’dan Varlık Yayınevi’nin tahsis işini yapmasını ister. Hastalıkları nedeni ile işini evinde yapmaya başlar. Fakat bu da fazla uzun sürmeyecektir.
Hastalık onu genç yaşta yakalamış ve ölüme teslim etmiştir. 1957 yılında çok genç yaşta hayatını kaybetmiştir.
EDEBİ HAYATI
Ziya Osman Saba, edebiyata ilk olarak lise yıllarında merak sarmaya başlamış ve ilk şiirlerini bu dönemde Ocak1927’de, Servet-i Fünun Dergisi’nde yayınlandı.
Ziya Osman Saba 1928 yılında Cumhuriyet Dönemi’nin başlarında bir araya gelen tek topluluk olan, Yedi Meşaleciler’e katılır. Saba bu topluluğu oluşturan, Sabri Esat Siyavuşgil, Vasfi Mahir Kocatürk, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi, Muammer Lütfi gibi birçok isim arasında en dikkat çekici olmayı başarmıştır.
Yedi Meşaleciler’in şiir anlayışını, edebi hayatının sonuna dek sürdüren Ziya Osman Saba, Meşale Dergisi kapanınca, bir süre Milliyet Gazetesi’nin edebiyat sayfasına ve İçtihat Dergisi’ne yazdı. Ardından Varlık Dergisi çıkmaya başlayınca, hikaye ve şiirlerini, ilk sayısından itibaren sıklıkla Varlık’ta yayımlamaya başladı.
Küçük yaşta annesini ve ilerleyen yıllarda eşini kaybetmesi dolayısıyla yaşadığı ruh hali şiirlerine de yansımıştır. İçine kapanık bir şair ve bir İstanbul yazarı olarak, sanat hayatı boyunca, çevresindeki değişimin içinde hep incelikleri, güzellikleri aramış ve bu özelliğini eserlerinde de sergilemiştir.
Şiirlerinde, çocukluk özlemi, anılara düşkünlük, ev ve aile sevgisi, yoksulluk ve acıma duyguları, utanç, kadercilik, küçük mutluluklarla yetinme, ölüm korkusu ve öteki dünya merakı, iyilik düşüncesi, İstanbul sevgisi ve inanç gibi bireysel konuları işlemiştir.
Saba, ayrıca gözlemci ve dışavurumcu, kendine özgü tarzıyla, çeşitli hikayeler de kaleme almıştır.
ESERLERİ
ŞİİR
• Yedi Meşale (ortak kitap 1928)
• Sebil ve Güvercinler (1943),
• Geçen Zaman (1947),
• Nefes Almak (1957).
HİKÂYE
• Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi (1952),
• Değişen İstanbul (1957).
Ziya Osman Saba aynı zamanda Cahit Sıtkı Tarancı’nın kendisine yazdığı mektupları “Ziyaya Mektuplar” adıyla bir araya getirmiştir.
Gazeteci, yazar, koleksiyoner Yusuf Çağlar koronaya yenik düştü
İstanbul'da erguvan vakti
