Ana Baba hakkı – 1: ‘Öff’ bile demeyin

Ana Baba hakkı – 1: ‘Öff’ bile demeyin

Ana-babayı gıda bakımından beslemekten daha fazlası, merhametten oluşan alçak gönüllülük kanatlarını onlara germek ve iyi söz söylemekle beslemektir.

[Karar]
PROF. DR. BAYRAKTAR BAYRAKLI

Aşağıda vereceğimiz ayetlerden anlaşılacağı gibi tek Allah’a imandan sonra, yani tevhid inancından sonra ikinci sırada anne-baba hakkı gelmektedir. Ayetler şöyledir:

Rabb’in, başkasına değil, yalnızca O’na kulluk etmenizi ve ana-babaya iyi davranmanızı emir buyurmuştur. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırlarsa kendilerine öf bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onlara alçak gönüllüce ve esirgeyerek kol-kanat geresin ve “Ey Rabb’im! Onları beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi, Sen de onlara merhamet eyle!” diye dua et. (İsra, 23-24)

Âyet önce başka sahte tanrıları dışlamakta, sonra da sadece Allah’a kulluk etmeyi emretmektedir. Önce gönülden şirk temizleniyor, sonra da tevhid inancı oraya giriyor. Bu ifade aynen lâilâhe illellâh şeklinde ifade edilen tevhid inancıdır. Bu anlamın, başka bir ifadesi de Bakara 256’dadır: “O halde kim Tâğût’u reddedip Allah’a inanırsa” şeklinde ifade edilmektedir. Kişi, önce kendisini Allah’tan uzaklaştıran tüm tanrıları inkâr edecek, sonra da Allah inancını gönlüne koyacaktır.

MERHAMET KANATLARI

Buradaki “buyurma” ifadesini, “kesin bir şekilde emretti” tarzında da manalandırabiliriz. İyi davranma emri başka âyetlerde de yer almaktadır.

Burada şu soruyu sormamız gerekiyor: Ana-babaya iyilik nasıl olacaktır?

“Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırlarsa kendilerine ‘öf’ bile deme.”

Bunun anlamı, ana-babaya tahammül etmenin sınırlarını belirlemektedir. Zeccâc’ın verdiği manaya göre üff “pislik” demektir. Diğer taraftan bu kelime şu âyette, kabul olmayan, reddedilen her şeye karşı söylenen bir sözdür: “Of size ve sizin Allah’tan başka taptıklarınıza!” (Enbiyâ 21/67) âyetindeki anlamı “yazıklar olsun” demektir. Demek ki “of” ya da “üff” kelimesi, sıkıntı, hoşnutsuzluk, tiksinti anında söylenen veya çıkarılan bir sestir.

Demek ki, ana-babaya karşı hoşnutsuzluk, tiksinti ve sıkıntı duyulamaz. “Üf bile deme” emri aslında bunları yasaklamaktadır.

“Onları azarlama.”

en-neher “azar, şiddetle reddetmek, kaba davranmak” manasına gelmektedir. Bu manadan hareket edersek, iyi davranış “üff” demenin ve “azarlamanın” bulunmadığı davranıştır.

Ana-babaya ihsân, yani iyilik etmenin içinde dua etmek de vardır. Yüce Allah ana-baba için nasıl dua edileceğini bile açıklamaktadır

“İkisine de güzel söz söyle.”

Bunun anlamı “tatlı, yumuşak, incelikli, kibar söz söylemek”tir.

Kısaca bu âyetle “ihsân” yani ana-babaya iyi davranma kelimesinin içinde iki yasak, bir de olumlu emir yer almaktadır. “Üf dememek, azarlamamak” yasakları; “güzel söylemek” de olumlu olanı teşkil etmektedir. İhsân, önce olumsuz davranışlardan, tepkiden arınmış bir tutumdur; sonra da olumlu davranışlarla süslenmiş davranıştır.

“Onlara alçak gönüllüce ve acıyıp esirgeyerek kol kanat geresin.”

Ana-babaya iyilik etmenin, dördüncü davranış şekli yine olumlu bir emir olarak karşımıza çıkmaktadır. Tavuğun civcivlerine kanat germesi gibi, ana-babalara kanat gerilmelidir. Bu kanatlar merhamet ve alçak gönüllülük kanatları olmalıdır.

Demek ki, ana-babayı gıda bakımından beslemekten daha fazlası, merhametten oluşan alçak gönüllülük kanatlarını onlara germek ve iyi söz söylemekle beslemektir.

“De ki: Ey Rabb’im, onlar beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi, sen de onlara merhamet eyle.”

Demek ki ana-babaya ihsân, yani iyilik etmenin içinde bu şekilde dua etmek de vardır. Yüce Allah ana-baba için nasıl dua edileceğini bile açıklamakta, insana, ana-babasının kendisine nasıl sevgi ve şefkatle baktığını hatırlamasını ve ardından Allah’tan ana-babasına aynı şekilde muamele etmesini dua ederek istemesini emretmektedir.

FARZ ORUÇ DURURKEN NAFİLE ORUÇ OLMAZ

Yemeği̇n tadina bakmak orucu bozar mi?

Bir kadın, kocası yemek konusunda çok hassas ise yemeğini pişirirken tadına, tuzuna bakabilir ancak yutmadan tükürmelidir. Yutmadan tadına bakarsa orucu bozulmaz. Çünkü ağız İslam’da dış organlardan sayılmaktadır.

Kaza orucu olan nafi̇le oruç tutabi̇li̇r mi̇?

Kaza orucu olan nafile oruç tutamaz. Çünkü kaza orucunu tutmak farzdır. Farz dururken nafile oruç tutulamaz.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN