Bayramlarımız gönüllerin bitişmesini meydana getiren önemli anlardır. Çocukların anne- babalarını, insanların kardeşlerini, komşularını, uzak ve yakın akrabalarını ziyaret etmeleri, bayram kutlamalarını yapmaları Allah’ın bitişmesini emrettiği konulardan biridir.
[Karar]
PROF. DR. BAYRAKTAR BAYRAKLI
Sıla-i rahim dediğimiz akrabaların, yakınların birbirini ziyaret etmeleri, dualarını almaları konusu ayette “bitiştirme” olarak yer almaktadır. Aslında ziyaret, akılların ve gönüllerin kaynaşması ve bitişmesidir. Ramazan ayı aslında Kuran’ın gelişini kutlayan bir bayramdır. Bu bayramın sonuna Ramazan Bayramı diyoruz. Herkesin Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyor, mutluluklar getirmesini diliyorum. İşte bizim “bitişme” dediğimiz konuyu aşağıdaki ayetle açıklayacağız:
“...Allah’ın bitiştirilmesini emrettiği ilişkileri keserler.” (Bakara, 21)
Yüce Allah’ın bitişmesini emrettiği şeyler neler olabilir? Bu sorunun cevabını birkaç boyutta vermemiz mümkündür:
A) PSİKOLOJİK BOYUT:
İnsanın iç âleminde zihin, gönül ve nefis denen önemli merkezler yer almaktadır. Yüce Allah, eğitimiyle yani Kuran’la, bu merkezleri birleştirmek istemektedir. Zihnin, gönlün ve nefsin birleşmesi, insanın iç âleminde dengenin kurulması demektir. İnsanın manevi özelliklerinden birini ihmal edip diğerlerini geliştirmek, o özelliğin ötekilerden koparılması demektir. Bu da insana yapılan en büyük haksızlıktır.
B) İLAHİ BOYUT:
Yüce Allah, kulunun kendisiyle bitişmesini, kendi ipine sımsıkı sarılmasını, “Topluca Allah’ın ipine sımsıkı sarılın!” (Âl-i İmrân, 103) ayetiyle emretmektedir. Bu ayetteki “habl” yani “ip” kavramı, öncelikle Kuran’ı, sonra da aklı ifade etmektedir. Akıl ile Kuran, ilahi âlemden beşeri âleme gelen iplerdir. Onlar, beşeri âlemi ilahi âleme, başka bir ifadeyle insanı Allah’a bağlamaktadırlar.
C) SİYASİ VE SOSYAL BOYUT:
Yüce Allah’ın bitişmesini emrettiği ve çok önemsediği ilişkiler, sosyal hayatta insanların akrabalık bağları ve sevgiyle kaynaşmalarıdır. Bu, meseleyi siyasetin ana ilkesi ve amacı haline de getirmektedir.
Ana-babalar ile çocuklar arasındaki bağların sağlam kalması ve kopmaması, akrabalık bağlarının devam etmesi ve insanlar arasındaki sevginin kalpleri kaynaştırması, Kuran’ın temel ilkeleri arasında yer almaktadır. Yüce Allah, siyasette de bu bağlara dikkat edilmesini ve onların koparılmamasını istemektedir.
Allah’ın emirlerini inkâr etmek, anlaşmalara sadık kalmamak, akrabalık bağlarını kesmek ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak manen iflastır.
“Demek ki iktidarı elde etseydiniz, yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını kesecektiniz, öyle mi?” (Muhammed, 22) İktidarı ele alanlar, toplumu meydana getiren bağları sağlam tutmalı, onların kopmasına meydan vermemelidirler. Bunu yapamayacak durumda olanlar, iktidara talip olmamalıdırlar. Bu da kültürün oluşturduğu manevi bütünleşmenin şartıdır. Fasıklar toplumda bozgunculuk çıkarır. Devletleri ele geçirdiklerinde ise dünyayı karıştırırlar. Böylece fasık, hem ruh haletini hem de kötü davranışlarını diğer insanlara bulaştırmış olur.
Fasık, bu manevi hastalığını topluma nasıl bulaştırır? Şöyle: İnsanları ibadet yapmaktan alıkoyar, ilahi öğretiye menfi tavır takınır, anlaşmaları bozar, akrabalık bağlarını koparır ve dinin hükümlerini değiştirmeye çalışır.
Allah’ın emirlerine menfi tepki göstermek, inkâr etmek, anlaşmalara sadık kalmamak, akrabalık bağlarını kesmek ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak manen iflastır. Yukarıdaki davranışların tamamını olumlu manada yerine getirmek, yani onların tam tersini yapmak ise büyük bir manevi hazinedir.
KÜÇÜK BAYRAMA GEÇİYORUZ
İşte bizim bayramlarımız gönüllerin bitişmesini meydana getiren önemli anlardır. Çocukların anne-babalarını, insanların kardeşlerini, komşularını, uzak ve yakın akrabalarını ziyaret etmeleri, bayram kutlamalarını yapmaları Allah’ın bitişmesini emrettiği önemli konulardan biridir.
Biz müminler aslında Ramazanın başından itibaren oruç tutarken Kur’an’ın gelişini kutladığımız bayramımızı yapmaktaydık. Böylece büyük bayramdan küçük bayrama geçiyoruz. Hepinizin bayramını tebrik ediyor, nice bayramlara sıhat ve afiyetle ulaşmanızı diliyorum. Bir ay Ramazan ayı boyunca beraber olduk. Sizlere hatalı bilgi vermemeye çalıştım. Ama hata yaptıysam Yüce Rabbimden af diliyorum ve sizlerden de özür diliyorum.
ANNE -BABAYI ZİYARET YERİNE PLAJA KOŞMAK YOZLAŞMADIR
Ramazan Bayramı nasıl idrak edilmeli?
Ramazan ayı boyunca oruç tutarak Kur’anı Kerim’in yeryüzüne gelmeye başlamasının bayramını kutlamış olduk. Aslında asıl bayramı Ramazan ayında yaptık. Ramazan orucu bittikten sonra yaptığımız bayram, sıla-i rahimdir. Bayramda, anne babalar, akrabalar, komşular ziyaret edilip hal hatır sorulmalı, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları karşılanmalıdır. Bayramda ziyaret edilmesi gereken yerler arasında huzurevleri ve hastaneler de olmalı, buralardaki insanların gönülleri alınmalıdır. Bayramın manası ve hikmeti budur. Bayramların tatil bayramına çevrilmesi doğru değildir. Anneyi babayı ziyaret etmek yerine plaja, eğlenceye gitmek bir ibadet olan sila-i rahimi yozlaştırmaktır.
