Sanayinin devleri teknoloji firmalarının yetersizliğinden, bu sektörde faaliyet gösteren KOBİ’ler ise projelerde yer alamamaktan şikayetçi. Bu konuda harekete geçen İTO, şirketler ile görüşerek kamu projelerinde üyelerinin daha fazla yer almasını sağlayacak.
İstanbul Ticaret Odası (İTO), üretim ve istihdam seferberliği kapsamında ikili görüşmeleri bu yıl katma değeri yüksek hassas sanayiye yöneltti. Hedef, yerli sanayicinin milli üretimde daha çok yer alması, daha çok iş ve istihdam sağlanması.
İTO’dan yapılan açıklamada, odanın, 2017’yi ekonomide milli seferberlik yılı ilan ettiği anımsatıldı. Açıklamada, en büyük ana sanayici firmalarla binlerce yan sanayicinin buluştuğu Tedarikçi Haftalarının, savunma ve havacılık sanayisi görüşmeleriyle İTO’nun Eminönü Merkez Binasında başladığı aktarıldı. Yurt içi ve yurt dışı projeleri için çalışan Aselsan, Havelsan, Roketsan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TAI) ve THY Teknik gibi ana sanayicilerin, alım görüşmeleri bağlamında İTO üyesi yetkin yan sanayicilerle masaya oturduğu kaydedildi. Bu kapsamda milli ana sanayicilerin, projeleri için ihtiyaç duyduğu binlerce ürün numunesini, İTO üyesi yan sanayicinin dikkatine sunduğu belirtilerek, ana sanayicilerin, “Kalite uygunluğunu sağlayın, bizim için siz üretin” teklifi ile ortak çalışmaya kapı açtığı bildirildi. İTO’nun başlattığı görüşmeler hakkında açıklamada bulunan İTO Bilgi Teknolojileri Sektör Komitesi Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu, İTO’nun 400 bin üyesi olduğunu ve bunları sisteme dahil etme amacıyla görüşmelerin yapıldığını söyledi. Aselsan, Havelsan gibi firmaların kamuya proje üreten, hükümete yakın, ‘güvenilir’ olarak adlandırılan kurumlar olduğunu ifade eden Nalbantoğlu, “Ne yazık ki bu şirketlerin ürettiği projelerde İstanbul firmalarının katılımı istenen düzeyde değil.
Protokol yapılarak katılımın yükselmesi hedefleniyor” dedi. ABD’de kârlılıktan ziyade yerlilik önemsendiği için KOBİ’lere özel projeler verilerek yerlilik oranında artış sağlandığını hatırlatan Nalbantoğlu, “Bizim de maliyet odaklılıktan kabiliyet odaklı bir sistemi benimsememiz gerekiyor. Amacımız en yüksek yerlilik oranı ile proje üretmek olmalı. Nitekim devletin de bu yönde gayretleri var. 5G lisanslarında yerlilik payının kademeli olarak artırılması şartı var. Fakat İTO, DEİK gibi kuruluşlar bu plana dahil edilmeden ilerlenmeye çalışıldığı için sıkıntı yaşıyoruz. Yeterli yerli firma bulamamaktan şikayet ediyorlar. Fakat Türkiye’nin ne yazılım ne de donanım konusunda bir sıkıntısı yok. Sadece iyi bir networke ihtiyacımız var. İTO’nun çabası da bu sorunun çözümüne yöneliktir” diye konuştu.
SIRADA ULAŞIMIN DEVLERİ VAR
Öncelikle savunma ve havacılık sanayisinde faaliyet gösteren dev firmalar ile ikili görüşmelerin 3 Mart’a kadar devam edeceği bilgisi verilen İstanbul Ticaret Odası’na ait açıklamada, mart sonunda İDO, İstanbul Ulaşım, Otokar ve TCDD gibi ulaştırma sektörünün devleri ile görüşmelerin planlandığı bildirildi. Açıklamada, binden fazla İTO üyesi yan sanayicinin söz konusu savunma, havacılık ve ulaştırma sanayi devleri ile yıllık en az 2,5 milyar liralık iş yapmasının hedeflendiği aktarıldı.
‘KALİTE VE KABİLİYETE GÜVENİMİZ TAM’
Açıklamada görüşlerine yer verilen İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’nin savunma ve ulaştırma gibi katma değeri yüksek sektörlerde yerli tedarikçi sayısını artırmak zorunda olduğunu kaydederek, yan sanayicilerinin üretim kalitesi, fiyat, esneklik, butik üretim ve teslimat hızında kendini ispatladığını kaydetti. Çağlar, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu anlamda İTO üyelerinin üretim kabiliyetine ve kalite standartlarına güvenimiz tamdır. Sürdürülebilir ve kalıcı istihdam artışı için, gerek milli gerekse yabancı ana sanayiciyi Türkiye’de üretilen ara mamulleri kullanmaya yönlendirmemiz gerekiyor. Yan sanayicilerimizin denizde yüzmeleri artık yeterli değil, yelkenlerini okyanus rüzgarı ile dolduracağız.”
