Görüşler

Kırsal nüfus yüzde 6’mı? Yoksa yüzde 17’mi? Ya da yüzde 25’mi?

Kırsal nüfus yüzde 6’mı? Yoksa yüzde 17’mi? Ya da yüzde 25’mi?

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yılmaz, Türkiye’de kırsal nüfus oranının gerçek değerine ilişkin bir analiz sunuyor. Yılmaz, 1980’lerden itibaren kentleşme oranının arttığını, ancak 6360 sayılı yasa ile 2013’te kentleşme oranının yüzde 91’e çıkarıldığını belirtiyor. Bu durum, büyükşehir statüsündeki 30 ildeki kırsal nüfusun kentsel olarak kabul edilmesinden kaynaklanıyor.

1980’lere kadar Türkiye nüfusunun yarıdan fazlası kırsal yerleşmelerde yaşarken bu tarihten sonra durum değişmeye başladı. Nitekim 1985 genel nüfus sayımı Türkiye’de il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların sayısının toplam nüfusa oranının % 50’yi geçtiği (% 53’le) ilk genel nüfus sayımı oldu. Diğer bir ifade ile Türkiye’de kentleşme oranının % 50’nin üzerine çıktığı ilk nüfus sayımı 1985 oldu. 1940’lar 1950’ler, 1960’lar ve 1970’ler hatta 1980’lerin başında büyük oranda kırsal tarımsal bir toplumsal yapıdan oluşan Türkiye’de, 1980’lerin ortalarından itibaren bu durum değişmeye başladı. Nitekim 1985’te % 53 olan kentleşme oranı 1990’da % 60’a 2000 yılında % 65’e çıktı.

6360 sayılı büyükşehir yasasının henüz yürürlüğe girmemiş olduğu 2012 yılı verilerine göre kentleşme oranı % 77 iken bu yasanın yürürlüğe girdiği 2013’te bu oran % 91’e çıktı. Bu durumun nedeni 30 büyükşehirde kırsal yerleşmelerde yaşayan nüfusun da kentsel nüfus olarak kabul edilmesi oldu. Yani 2012’de Şanlıurfa’da 780 bin, Hatay’da 650 bin ve Van’da 500 bin civarında olan kırsal nüfus sonraki yıl sıfır olarak (yani kentsel nüfus olarak) hesaplandı. Nitekim 2012’de kentleşme oranının % 52 civarında olduğu Van’da bu oran bir yıl sonra % 100 olmuştu. Bu durum daha az miktarlarda olsa da (kırsal nüfusları) diğer 27 büyük şehirde de kırsal nüfusun bir yılda sıfıra düşmesine ve kentleşme oranının bir yılda orantısız bir şekilde yükselmesine neden oldu. Tabi bu durum 2013’te % 91’lik kentleşme oranının çok doğru olmadığı anlamına gelmekteydi.

ŞÜPHESİZ VERİLER ÇOK DOĞRU DEĞİL

Günümüzde ise 2023 ADNKS (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) verilerine göre Türkiye’de kentleşme oranı % 93’e çıkmış görünmektedir. Yani 85 milyon 372 bin civarında olan ülke nüfusunun yaklaşık 79,4 milyonu kentsel yerleşmelerde, ger kalan 6 milyonu (% 7’si) ise kırsal yerleşmelerde yaşadığı varsayılmaktadır. 2022 yılında ise 85 milyon 278 binlik Türkiye nüfusunun % 93,4’ü (yaklaşık 79 milyon 650 bin) il ve ilçe merkezlerinde geri kalan % 6,6’sı (5 milyon 628 bin) ise kırsal yerleşmelerde yaşmaktaydı. Şüphesiz bu veriler çok doğru olmayıp yukarıda belirtilen 6360 sayılı yasadan dolayı büyük şehir statüsü verilen 30 ilde nüfusun tamamının kentsel yerleşmelerde yaşadığı varsayımından kaynaklanmaktadır.

Öte yandan İçişleri bakanlığı da durumu biliyor olacak ki daha sağlıklı bir kentleşme oranının ortaya çıkarılması görevini TÜİK’e vermiştir. TÜİK de MAKS (Mekansal Adres Kayıt Sistemi) veri tabanını geliştirmektedir. İlk olarak 11 Mayıs 2023 tarihinde 2022 yılı sonuna ait MAKS verileri kamu oyu ile paylaşıldı. Buna göre Türkiye nüfusunun yaklaşık % 67,9’u (57.934.583 kişi) yoğun kentsel alanlarda, % 14,8’i (12.629.180 kişi) orta yoğunlukta kentsel alanlarda ve geri kalan % 17,3’ü (14.715.790 kişi) ise kırsal alanlarda yaşamaktaydı. Yani 2022’de ADNKS’ye göre % 6,6 olan kırsal nüfus oranı MAKS’a göre % 17,3’tü.

ADNKS’YE GÖRE KIRSAL NÜFUS DAHA FAZLA

Bu da Türkiye’de 2022’de kırsal nüfusun 5,6 milyon değil de 14,7 milyon civarında olduğunu yani yaklaşık 9,1 milyon daha fazla olduğunu göstermektedir. Kaldı ki orta yoğunlukta kentsel alanlar kasaba diyebileceğimiz nüfusun % 50’sinin kırsal, geri kalan % 50’sinin ise kentsel alandan oluşan gridlerde yaşadığı yerleşim birimleridir. Aslında bu yerleşmelerde yaşayan 12,6 milyonluk nüfusun yarısının da kırsal nüfus olduğunu kabul edersek o zaman kırsal nüfus oranı % 25’e ve kırsal nüfus miktarı da yaklaşık 21 milyona çıkar. Bizce bu veri Türkiye için daha doğru bir kırsal nüfus miktarı ve oranına denk gelmektedir.

‘HESAPLAMA NASILYAPILIYOR?’ SORUSUNA CEVAP VERMELİYİZ

Öte yandan yoğun ve orta yoğun kent alanları ile kırsal alanlar ve bunların nüfusları nasıl belirleniyor? sorusuna da cevap vermek lazım.

Mekansal adres kayıt sistemine göre idari birimlerin (mahalle-kırsal yada kentsel mahalle-, köy, belde, ilçe ve il) kırsal, yoğun kent ve orta yoğun kent alanı olmaları bu yerleşim birimlerinin kapladığı alanın 1 km²’lik gridlere bölünmesi ve bu gridlere göre hesaplama yapılması yoluyla bulunmaktadır. Yani bir ilin, ilçenin yada köyün (kentlerdeki mahalleler ve kırsal mahalle denilen büyükşehirlerdeki köylerde de) 1 km²’lik gridlerin her birinde en az 1500 insan varsa ve komşu gridlerde toplam 50 bin insan yaşıyorsa burası yoğun kentsel alan kabul edilmektedir.

1 km²’lik bir gridde nüfusun yarıdan fazlası kırsalsa burası kırsal alan olarak kabul ediliyor. Yine yoğun kent ve kırsal alan kriterlerinin hiç birine uymayan ve 1 km²’lik gridlerde yaşayan sayının 300 ve komşu gridlerde toplam 5 bin kişilik bir nüfusun yaşadığı alanlar ise orta yoğunlukta kentsel alan kabul edilmektedir. Aslında orta yoğunlukta kentsel alan yerleşme coğrafyasında kasaba denilen ve tarımsal ekonomik faaliyetlerin yanı sıra imalat ve hizmetler sektörleninin az da olsa geliştiği hem kırsal hem kentsel fonksiyonların bulunduğu yerleşmelerdir.

Peki 1 km²’lik gridlerde nüfusun kırsal mı? kentsel mi? olduğu nasıl tespit ediliyor? Muhtemelen burada yaşayan hane halkının geçim sağladığı ekonomik faaaliyete bakılıyordur. Yani bitkisel ve hayvansal üretim yapıyorsa kırsal nüfus, sanayi ve hizmetler sektöründe çalışıyorsa kentsel nüfus olarak hesaplanmakta.

15 MİLYON KİŞİ KIRSALDA YAŞIYOR

Yukarıda detaylı bir şekilde açıklandığı gibi 2013 yılı ve sonrasına ait ADNKS kırsal ve kentsel nüfus verileri 6360 sayılı yasadan kaynaklı problemli bakış açısından dolayı çok sağlıklı değildir. Buna karşın ilk defa 2023 yılının Mayıs ayında 2022 yılı sonu verileri baz alınarak açıklanan MAKS verilerinin akla ve mantığa daha uygun ve Türkiye gerçeklerini daha doğru bir şekilde yansıttığı söylenebilir. Yani nüfusumuzun yaklaşık % 68’i yoğun kent, % 15’i orta yoğun kent ve geri kalan % 17’i ise kırsal alanlarda yaşamaktadır.

Yani 2022 itibariyle kırsal nüfus ADNKS verilerinde olduğu gibi gerçekte ülke nüfusunun % 6,6’sına denk gelen yaklaşık 5,6 milyon kişi değil, aslında MAKS verilerinde olduğu gibi yaklaşık % 17’iye denk gelen 14,7 milyon kişidir. Hatta % 17 olan kırsal nüfusa % 15 olan kasaba diyebileceğimiz orta yoğun kent alanlarındaki nüfusun yarısını da dahil edersek o zaman kırsal nüfus oranı % 25’e ve kırsal nüfus miktarı da 21 milyona 30 bine çıkar. % 68 olan yoğun kent alanlarının nüfusuna % 15’lik orta yoğun kent alanı nüfusunun yarısını dahil edersek kentsel nüfus 64 milyon 340 bine çıkar ve kentsel nüfusun ülke nüfusundaki payı da % 75 olur. Sanırım % 75’lik kentleşme oranı ve % 25’lik kırsal nüfus oranı günümüz Türkiye’si için daha gerçekçi verilerdir. Bu son varsayım yapılmasa dahi günümüzde Türkiye’de nüfusun en az % 17’si, yani yaklaşık 15 milyonu kırsal nüfustan oluşmaktadır denebilir.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Bunlar da İlginizi Çekebilir