EREN TAŞAR/ÖZEL HABER
Yine Nur Tatar, henüz 15 yaşında. Yakalandığı kemik kanseri hastalığı nedeniyle çocuk yaşta büyük acılar çekmiş. Buna rağmen yaşam sevincini hiç kaybetmemiş. Mine, 3 yılda 10 ameliyat, 18 kur kemoterapi ve 1 yıl süren fizik tedavinin ardından hayata sıkı sıkı tutundu ve kanseri iki kere yendi. İşte çocuk yaşta büyük acılar çeken Mine’nin hikayesi...
DOKTORUN SÖZLERİYLE YIKILDI
Mine hastalığın ilk belirtisi olarak sol bacağında ağrı hissetmiş. Ailesine bu ağrıdan bahsedince babası, ‘Beden eğitimi dersinde koşup oynuyorsun, boyun da uzuyor ondan ağırıyordur’ demiş. Aile, küçük kızlarının hasta olabileceğini akıllarına bile getirmek istememiş. Ama gün geçtikçe Mine’nin bacağındaki ağrı artmış ve diz kapağı şişmeye başlamış. Ağrılara dayanamayan Mine’yi, ailesi doktora götürmüş. Test sonuçlarını bir hafta sonra almaya gittiklerini söyleyen Mine, “Hastalığımı doktorum bana anlattı. Kemoterapi alacağımı, saçlarımın döküleceğini, beni ve ailemi çok zor bir sürecin beklediğini söyledi. O an yıkıldım. Kemoterapinin ne olduğunu bile bilmiyordum. Çok korktum” diye anlatıyor ilk zamanlarını. Ve şu sözlerle devam ediyor umut dolu hikayesine:
YİNE AYNI ENDİŞE
“3 yıl önce doktorlar nadir görülen kemik kanseri teşhisi koydular. Ameliyat oldum, 6 kur kemoterapi aldım ve bacağımdaki kötü huylu kitleden kurtuldum. Aradan bir yıl geçti, saçlarım uzadı. Her şey düzeldi derken kitlenin akciğerime sıçradığı haberiyle yıkıldım. Yeniden kemoterapi, ameliyatlar, saçlarımın dökülmesi...
2 kez akciğer ameliyatı oldum. 12 kur kemoterapi aldım. Geçen ağustos ayında kanserden kurtuldum. Saçlarım uzadı, tarıyorum, okşuyorum, yürüyorum. 10 ameliyat, 18 kur kemoterapi ve 1 sene fizik tedavinin ardından artık iyiyim. Aylık kontrole gidiyorum. Kanserin vücutta sıçrama ihtimali var. Film çekildiğimde sonuçları alana kadar yüreğim ağzıma geliyor.”
Tedavi sürecinde yaşadığı zorlukları da anlatan Mine, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Sürekli midem bulanıyordu. İştahsızdım, ağzımın içinde yaralar çıkıyordu. Sürekli ağzımdan kan akıyordu. 15 gün ağzıma su bile alamadım. Konuşamaz hale gelmiştim. İsteklerimi yazarak belirtiyordum.”
‘KANSERCİK’ VE ‘KEMOŞ’LA DALGA GEÇTİ
Kanseri iki kez nasıl yendiğini anlatan Mine Nur Tatar, “Kanser ile dalga geçip ‘kansercik’ kemoterapi ile dalga geçip ‘kemoş’ diyordum. Ailem hep yanımda oldu. Beni mutlu etmek için ellerinden geleni yaptılar. Sosyal medyada binlerce kişi bana destek oldu. Kahramanım Demet Akalın da en büyük destekçilerimdendi. Hastaneye beni ziyarete geldi. Onunla konuşmayı çok istedim ama ağzım yara olduğu için konuşamadım. O konuştu ben dinledim. Bana bir de konserde giydiği elbisesini getirdi. Bana ‘Mine iyileşip bu elbiseyi giyeceksin ve konserime gelip benimle dans edeceksin’ dedi. İyileştim, konsere gittim. Hiç durmadan oynadım” ifadelerini kullandı.
