Günümüzde yaygın olarak kullandığımız ve hemen hemen her evde, dükkanda, cebimizde, çantamızda hatta ve hatta sokaklarda bile yer alan ayna, hayatımızın önemli bir parçası oldu. Peki ayna ne zaman bulundu? İşte detaylar…
Aslında aynanın mucidi doğadır. Çünkü sulara yansıdığında görülen yansıma, günümüzdeki aynalar kadar olmasa da doğal bir yansıtma yapar. Gümüşi cam aynalar, ilk başta Almanya’da kullanılmaya başlandı.
AYNA NE ZAMAN BULUNDU?
Bugün dünyanın her yerinde bulunan gümüşi cam aynalar, ilk olarak yaklaşık 200 yıl önce Almanya'da kullanılmaya başlandı. 1835’te Alman kimyager Justus von Liebig, şeffaf camın bir tarafına ince bir metalik gümüş tabakası yapmak adına bir işlem geliştirdi. Bu teknik kısa zaman içerisinde geliştirildi.
Modern aynalar 19. yüzyılda ortaya çıkmış olabilir, ancak genel olarak aynalar aslında çok daha uzun süredir ortalıkta. Görme bilimci Dr. Jay Enoch'un Optometry and Vision Science dergisinde 2006 yılında yaptığı bir incelemeye göre, Anadolu'daki insanlar - günümüz Türkiye'sinde - ilk aynaları zeminden ve cilalı obsidiyenden (volkanik cam) yaklaşık 8 bin yıl önce üretti.
Cilalı bakırdan yapılmış aynalar daha sonra Mezopotamya'da (şimdiki Irak) ve Mısır'da MÖ 4000 - 3000 yılları arasında ortaya çıktı. Yaklaşık 1000 yıl sonra, Orta ve Güney Amerika'daki insanlar cilalı taştan aynalar yapmaya başlarken, Çinli ve Hintli ayna yapımcıları bronz aynalardan yaptı.
Milattan Sonra (MS) birinci yüzyılda, Romalı yazar Pliny the Elder, ansiklopedisi Natural History'de cam aynaların ilk kaydedilen kullanımına atıfta bulunur, ancak görünüşe göre aynalar o zamanlar hiçbir zaman genel kullanıma girmedi.
Tarih boyunca çeşitli dönemlerde farklı kültürler bağımsız bir şekilde yansıtıcı aynalar bulmuş olsalar bile doğa aslında aynanın gerçek mucidi olmalıdır. İlk aynalar büyük ihtimalle sessiz su havuzları ve kaya ya da kil kaplardı. Elbette bu doğal aynalar, günümüzün üretilmiş aynalara nazaran biraz daha soluktur.
Ancak dünyadaki herkes aynaların tanıtımını hoş karşılamadı. 1970'lerde bir antropolog Papua Yeni Gine'nin izole Biami halkına aynalar sunduğunda, kabilenin ürkütücü yansımalarıyla hayranlıktan çok dehşetle karşılaştığı bildirildi.
