AK Parti İstanbul İl Teşkilatı'nın düzenlediği iftar yemeğinde konuştu.
Davutoğlu'nun konuşmasından satır başlarları şöyle:
Srebrenitsa'daki tören sırasında 79 yaşındaki biz teyze ellerimi tutarak "Allah Türkiye'ye güç ve kudret versin ve bizim yanımızdan eksik etmesin" diyerek dua etti. "Bütün sorumlulukları omuzlarımızda taşıyoruz. Türkiye'nin kaderi sadece Türkiye'nin kaderi değildir."
''Çevremizde ateş çemberi varken omuz omuza vermeliyiz''
Hepimizin omuz omuza verme zamanı geldi. Bu diyarı bir güzellikler diyarı yapmamız lazım. Tarihi bir dönemeçte çevremizde ateş çemberi varken hepimizin omuz omuza verme zamanı gelmiş. Suriye'de beş yıl önce devlet adamları, aydınlar sanatçılar profesörler bir araya gelip el ele vermiş olsaydı bugün Halep ve Şam yanıyor olmazdı. Aynı şey Ukrayna ve Bosna için de geçerlidir. İşte bütün bunlar için ders almamız lazım. Farklılıkları derinleştirmemeliyiz.
Başbakan Davutoğlu AK Parti İl Teşkilatınca düzenlenen iftar yemeğinde yanına gelen küçüklerle yakından ilgilendi.
''Seçim koalisyon sonucunu doğurdu''
AK Parti 7 Haziran tarihinde yüzde 41 ile birinci olmuştur. Ancak bu seçim uzlaşmayı bir şekilde zorunlu kılan bir tablo doğurdu. O günden bu güne kadar AK Parti politikasını söylemlerini bu tabloya göre şekillendirmiştir. Hiçbir partiye ve onlara oy verene karşı bir küçük söz söylemedik. Ne tablolar gördük. Blok diyenleri gördük, ben şunlar görüşürüm bunla görüşmem diyenleri gördük. Bütün bunlara karşı AK Parti olarak biz herkesle görüşürüz dedik. Çünkü Türkiye şu etrafımızdaki tabloya baktığımız zaman kaybetmeye tahammülü olmadığını görürüz. Yarın koalisyon görüşmelerine yarın Kadir Gecesi'nin gününde görüşmeye başlayacağız. Ben onların misafiri olduğum süresince bu ülkenin bütün vatandaşları gibi eşit bir kardeşiniz olarak bu konulara yaklaşayacağız.
Başbakan Ahmet Davutoğlu katıldığı iftar organizasyonunda koalisyon görüşmelerine dair önemli açıklamalar yaptı./FOTOĞRAFLAR:AA
''Ön şartımız yok''
Bütün amacımız karşılıklı anlaşıla masaya oturmak. Ön şartımız yok. Bütün konuları masaya yatırırız. Sadece hükümeti ilgilendirmeyen konuları görüşmeyiz. Cumhurbaşkanının konumu gibi. Çarşamba gününe kadar görüşmeleri tamamlayacağız.
Böyle dönemlerde toplum külliyen toplum olarak bu meseleyi sahiplenmezse bu iş olmaz. Gerilim dili kullanana karşı ortak tavır sergileyelim. Özgürlüklerimizi koruma ve kullanmada geri adım atılmamalı. Toplumsal ahengin oluşması siyasilerin bir araya gelmesinde önemli. Karşıtlık dilinden değil uzlaşı diline dönmenin yolu sanat ve edebiyatın dilidir. Bütün yönleriyle insani dildir.
''Gelin helalleşelim''
Ama onun yerine insan onurunu rencide edici bir dile dönersek hep beraber kaybederiz. Ramazan’ın son 10 gününde bir seferberlik ilan edelim. Kim kimle hesabı varsa geçmişte helalleşsin. Bayrama doğru giderken eski hesaplaşmaları unutalım. Kim kimin hakkında olumsuz düşünmüşse cep telefonlarımızı bu amaç için kullanalım ve ‘helalleşelim’ diye bir helalleşme seferberliği gerçekleştirelim. Umarım el edilen kazanımları riske atmayacak adımları atmış oluruz.
