ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Karayipler’de gerçekleştirilen tartışmalı operasyonlarda “bottaki herkesi öldürün” talimatı verdiğine ilişkin iddiaları “tamamen uydurma” olarak nitelendirerek reddetti. Hegseth, Trump yönetiminin yürüttüğü operasyonların “ABD ve uluslararası hukuka uygun” olduğunu savundu.
ABD kamuoyu, Washington Post’un bu hafta yayımladığı haberde yer alan dikkat çekici bir iddiayı tartışıyor. Gazeteye konuşan kaynaklar, Savunma Bakanı Hegseth’in 2 Eylül’de Karayipler’de analiz ekiplerince takip edilen bir tekne hakkında yetkililere “oradaki herkesi öldürün” emri verdiğini ileri sürdü. Bu operasyon, Trump yönetiminin son aylarda düzenlediği çok sayıda saldırının ilki olarak kayıtlara geçmişti.
Beyaz Saray ise iddialara kanıt sunmadan, saldırılarda hedef alınan kişilerin “uyuşturucu kaçakçıları” olduğunu savunuyor.
HEGSETH: “İDDİALAR SAHTE HABER, ASKERLERİMİZİ İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABASI”
Hegseth, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada söz konusu haberleri sert ifadelerle reddetti:
“Bu iddialar tamamen uydurma, kışkırtıcı ve ordumuzun itibarını zedelemeyi amaçlayan haberlerdir. Operasyonlarımız ABD ve uluslararası hukuka tamamen uygundur.”
Savunma Bakanı, operasyonların “narco-terörist” olarak nitelediği gruplara karşı yürütüldüğünü öne sürerek şunları ekledi:
“Her öldürülen kaçakçı, terör örgütü bağlantılıdır. Amacımız ölümcül uyuşturucu ticaretini durdurmak ve narco-botları yok etmektir.”
SENATO DEVREDE: SORUŞTURMA BAŞLATILIYOR
Washington Post’un haberinin ardından Senato Silahlı Hizmetler Komitesi de harekete geçti. Cumhuriyetçi Roger Wicker ve Demokrat Jack Reed, yaptıkları ortak açıklamada komitenin konuyu inceleyeceğini bildirdi:
“Departmandan bilgi talep edilmiştir. Olayların tüm yönleriyle ortaya konması için kapsamlı bir inceleme yapılacaktır.”
“HAYATTA KALANLARI ÖLDÜRÜN”
2 Eylül’de Seal Team 6 tarafından yürütüldüğü belirtilen operasyonda ilk füze saldırısı sonrası teknede iki kişinin hayatta kaldığı, Washington Post’un haberine göre Özel Operasyonlar Komutanı Amiral Frank M. Bradley’nin, Hegseth’in talimatına uyum sağlamak için ikinci saldırıyı emrettiği iddia ediliyor.
Operasyonlarda bugüne kadar 80’den fazla kişinin öldürüldüğü, en az 22 teknenin hedef alındığı bildiriliyor. ABD’nin uzun yıllardır uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede uyguladığı geleneksel yöntem ise, tekneleri durdurup zanlıları yargı önüne çıkarmak şeklindeydi.
UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE GEREKÇESİ TARTIŞMALI
Trump yönetimi, operasyonların gerekçesini “fentanyl kaynaklı ölümleri durdurmak” olarak açıklasa da, uzmanlar uyuşturucunun Venezuela’dan gelmediğini vurguluyor. Uyuşturucu uzmanları ve eski kolluk yetkilileri, operasyonların resmi gerekçeyle bağdaşmadığını savunuyor.
ABD yönetimi, Venezuela’nın Tren de Aragua adlı suç örgütünü terör örgütü ilan etmişti. Aynı şekilde, Başkan Nicolás Maduro’nun “Cartel de los Soles” adlı bir kaçakçılık yapılanmasını yönettiği de iddia ediliyor. Uzmanlara göre söz konusu yapı, hiyerarşik bir örgüt olmaktan ziyade düşük rütbeli bazı askerlerden oluşan gevşek bir ağ niteliğinde.
İDDİALAR SORUŞTURMA İLE BİRLİKTE DERİNLEŞECEK
Senato komitesinin incelemesi ve Washington Post’un detaylı iddiaları sonrasında, Karayipler’deki operasyonların hukuki niteliği ve Hegseth’in rolü önümüzdeki günlerde ABD siyasetinin ana tartışma başlıklarından biri olmaya hazırlanıyor.
