ABD’nin California eyaletinde 1983 yılında işlenen bir cinayet davasında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Maurice Hastings, yaklaşık 38 yıl cezaevinde kaldıktan sonra suçsuz bulundu.
O dönemde, Roberta Wydermyer’ın cinsel saldırıya uğrayıp başından vurularak öldürülmesiyle ilgili davada Hastings, baş şüpheli olarak yargılanmış ve ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilmişti.
DNA TESTİ SUÇSUZLUĞU ORTAYA ÇIKARDI
Kurbanın otopsisinden elde edilen biyolojik delillerin 2000 yılında DNA testine gönderilmesi talep edilmiş, ancak bu başvuru reddedilmişti. Yıllar sonra, 2021’de yeniden incelenen delillerdeki DNA örneklerinin Hastings’e ait olmadığı ortaya çıktı.
Bu bulgu üzerine mahkeme, Hastings’in suçsuzluğunu kabul ederek beraatine hükmetti.

TAZMİNAT EYALET TARİHİNE GEÇTİ
Mahkeme, 38 yıl boyunca haksız yere hapis yattığı anlaşılan Hastings’e 25 milyon dolar tazminat ödenmesine karar verdi. Bu rakam, California eyaletinde haksız mahkûmiyet nedeniyle ödenen en yüksek tazminat olarak kayıtlara geçti.
GERÇEK FAİL ORTAYA ÇIKTI
İncelemeler, DNA örneklerinin 1983’te benzer bir suçtan tutuklanan ve 2020’de cezaevinde hayatını kaybeden Kenneth Packnett’e ait olduğunu gösterdi.
Packnett’in tutuklandığında, kurbana ait eşyalarla birlikte yakalanmasına rağmen cinayetle ilgili kapsamlı bir şekilde soruşturulmadığı belirtildi.
Kararın ardından basına konuşan Hastings, şunları söyledi:
“Hayatımın 38 yılı elimden alındı. Hiçbir para bunu geri getiremez ama bu anlaşma çok uzun bir yolculuğun sonu.”
