ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İsrail meclisinin işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin topraklarının Yahudi yerleşimciler tarafından resmen ilhak edilmesini öngören tasarıyı kabul etmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
İsrail’e gerçekleştireceği ziyaret öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rubio, “Açıkçası Başkan’ın (Donald Trump’ın) şu anda destekleyeceğimiz bir şey olmadığını açıkça belirttiğini düşünüyorum ve bunun barış anlaşmasını tehdit edebileceğini düşünüyoruz. Şu anda özellikle bizim istemediğimiz bir şey bu, bunun ters etkiye yol açabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
BATI ŞERİA’DA İLHAK TASARISI KABUL EDİLDİ
İsrail meclisi, işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Filistin topraklarının Yahudi yerleşimciler tarafından resmi olarak ilhak edilmesini öngören tasarıyı ön oylamada onayladı. Oylamada 25 milletvekili “evet”, 24 milletvekili ise “hayır” oyu kullandı.
Tasarı, aşırı sağcı Noam Partisi üyesi Avi Maoz tarafından sunuldu. Maoz’un önerisi, “Bu bölgelerin egemen İsrail Devleti’nin ayrılmaz bir parçası olarak statüsünü tesis etmek amacıyla İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim alanlarına kendi yasalarını ve egemenliğini uygulamasını” öngörüyor.
DAHA ÖNCE DE DAR KAPSAMLI BİR İLHAK TASARISI GEÇMİŞTİ
Evimiz İsrail Partisi Lideri Avigdor Liberman’ın sunduğu ve Batı Şeria’daki Maale Adumim yerleşiminin ilhakını öngören daha dar kapsamlı bir tasarı da kısa süre önce 9’a karşı 32 oyla meclisten geçmişti.
İsrail basını, her iki tasarının da yasalaşması için mecliste üç oylamadan daha geçmesi gerektiğini ve şu anda Knesset’in Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi’nde detaylı inceleme sürecine alındığını bildirdi.
WASHİNGTON BARIŞ SÜRECİNE ZARAR UYARISI YAPTI
Rubio’nun açıklamaları, ABD yönetiminin İsrail’in ilhak adımlarına temkinli yaklaştığını gösterdi. Washington, söz konusu kararların bölgedeki barış sürecini olumsuz etkilemesinden ve Filistin ile yürütülen müzakereleri tamamen tıkamasından endişe ediyor.
ABD’nin İsrail’e yönelik bu son uyarısı, özellikle Batı Şeria’daki yerleşim politikalarına ilişkin uluslararası tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
