İsrail’in Ekim 2023’te başlattığı Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar, 2024 boyunca devam ederken 2025’te ateşkes anlaşmalarına rağmen sona ermedi. ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasından hemen önce, 19 Ocak’ta Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes anlaşması yürürlüğe girdi. Ancak İsrail, anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmedi.
Tel Aviv yönetimi, 3 Şubat’ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerine katılmayı reddetti; 2 Mart’ta Gazze’ye insani yardım girişini tamamen durdurdu ve 18 Mart’ta ateşkesi bozarak saldırılarını yeniden başlattı. Bu süreçte Gazze, yoğun bombardıman ve abluka altında tarihin gördüğü en büyük insan yapımı felaketlerden biriyle karşı karşıya kaldı.
Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de İsrail saldırılarında 71 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Yüzlerce Filistinli açlık, hastalık ve soğuk nedeniyle yaşamını yitirirken, bölgedeki binaların yaklaşık yüzde 90’ı kullanılamaz hale geldi. Yaklaşık 2 milyon Filistinli ise defalarca yerinden edildi.
10 Ekim 2025’te Trump’ın planı doğrultusunda yeniden ateşkes ilan edilmesine rağmen İsrail’in aralıklı saldırıları sürmesi, anlaşmayı kırılgan hale getirdi.
BATI ŞERİA: ARTAN SALDIRILAR VE MÜLTECİ KAMPLARI HEDEFTE
İsrail, 2025’te işgal altındaki Batı Şeria’daki askeri operasyonlarını da yoğunlaştırdı. Özellikle kuzeydeki mülteci kampları hedef alınırken, dron saldırıları dahil binden fazla askeri operasyon gerçekleştirildi.
Bu saldırılar sonucunda 2025 yılı içinde Batı Şeria’da 200’den fazla Filistinli hayatını kaybetti. Ekim 2023’ten bu yana bölgede yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı ise bini aştı.
LÜBNAN: ATEŞKES İHLALLERİ VE İŞGALİN SÜRMESİ
İsrail, Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarına Ekim 2023’te başladı, Eylül 2024’te ise bu saldırıları Beyrut’u da kapsayacak şekilde genişletti. 27 Kasım 2024’te varılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail, Lübnan’da binlerce kez ateşkesi ihlal etti.
Tel Aviv yönetimi, anlaşmadaki yükümlülükleri yerine getirmeyerek ülkenin güneyindeki beş noktada işgalini sürdürdü. Çoğu Lübnan’ın güneyinde olmak üzere yüzlerce bombardıman düzenleyen İsrail ordusu, Hizbullah’a ait olduğunu iddia ettiği tesisleri ve mensupları hedef aldı.
Yılın sonuna yaklaşılırken İsrail, Hizbullah’ın Litani Nehri’nin güneyinden çekilmediğini ve bölgenin silahsızlandırılmadığını öne sürerek yeni ve daha geniş çaplı saldırıların sinyalini verdi.
YEMEN: HUSİLER GEREKÇE GÖSTERİLEREK HAVA SALDIRILARI
Gazze’ye destek amacıyla İsrail’e balistik füze ve dron saldırıları düzenleyen Yemen’deki Husiler, 2025’te İsrail bombardımanlarının hedefi oldu. İsrail ordusu, Sana, Cevf ve Hudeyde başta olmak üzere Yemen’in birçok kentinde Husilere ait olduğunu savunduğu noktalara hava saldırıları gerçekleştirdi.
Husiler, İsrail’in 28 Ağustos’ta Sana’ya düzenlediği saldırıda, yönetimleri altındaki hükümetin Başbakanı Ahmet Galib er-Rehavi ile bazı bakanların hayatını kaybettiğini duyurdu.
SURİYE: “DÜRZİLERİ KORUMA” GEREKÇESİYLE ŞAM HEDEFTE
İsrail, 8 Aralık 2024’te 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’ye yönelik yüzlerce hava saldırısı düzenledi. 2025’te ise bu saldırılar, “Dürzileri koruma” gerekçesiyle Ahmed Şara liderliğindeki Şam yönetimini doğrudan hedef aldı.
Temmuz ayında Süveyda’da çıkan olaylar sırasında İsrail, Şam’da Cumhurbaşkanlığı yerleşkesini ve Genelkurmay Başkanlığı karargâhını hava saldırılarıyla vurdu. Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’nin güneyindeki tampon bölgeyi işgal eden İsrail, bölgede köylere baskınlar düzenleyerek Suriyelileri alıkoymayı sürdürdü.
İSRAİL–İRAN ÇATIŞMASI: 12 GÜN SÜREN SAVAŞ
Gazze’deki saldırıları nedeniyle yoğun uluslararası baskı altında olan İsrail, 13 Haziran 2025’te İran’a yönelik geniş çaplı saldırılar başlattı. Tel Aviv, Tahran’ı uzun süredir “vekilleri aracılığıyla kendisine saldırmakla” suçluyordu.
12 gün süren çatışmalarda İsrail, İran’ın üst düzey askeri komutanlarını, nükleer bilim insanlarını, nükleer tesisleri, hava savunma sistemlerini ve balistik füze altyapısını hedef aldı. İran ise İsrail’e füze saldırılarıyla karşılık verdi.
ABD, İsrail’e açık destek vererek 22 Haziran’da Natanz, Fordo ve İsfahan’daki üç nükleer tesise saldırı düzenledi. ABD Başkanı Trump, 24 Haziran’da iki ülke arasında ateşkes sağlandığını açıkladı. Buna rağmen İsrail, İran’ın nükleer ve balistik füze programlarını yeniden canlandırdığı iddiasıyla yeni saldırı ihtimalini gündemde tutuyor.
DOHA’DA HAMAS HEYETİNE SALDIRI
İsrail’in 2025’te en fazla tepki çeken sınır ötesi saldırılarından biri de Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleşti. 9 Eylül’de, Gazze’de ateşkese yaklaşıldığı bir dönemde, ABD’nin sunduğu ateşkes teklifini görüşmek üzere toplanan Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya saldırı düzenlendi.
Saldırıda Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye’nin oğlu, dört Hamas üyesi ve Katarlı bir polis hayatını kaybetti. Hamas’ın üst düzey lider kadrosu ise saldırıdan sağ kurtuldu. Olay, Katar’ın egemenliğinin ihlal edildiği gerekçesiyle İsrail’e yönelik uluslararası eleştirilerin artmasına yol açtı.
2025: BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİNİN KALICILAŞTIĞI YIL
2025 yılı boyunca İsrail’in Gazze, Batı Şeria, Lübnan, Suriye, Yemen, İran ve Katar’ı kapsayan saldırıları, Orta Doğu’da çok cepheli bir çatışma ortamının kalıcı hale geldiğini gösterdi. Ateşkeslere rağmen süren askeri operasyonlar ve insani krizler, bölgenin 2026’ya da ağır bir istikrarsızlık mirasıyla girmesine neden oldu.
