Kosovalılar durgun bir ekonomi ve süregelen etnik gerginlik ortamında sandık başına gitti. Merkez Seçim Komisyonu'nun katılımın düşük olduğunu açıkladığı seçimde, mevcut Başbakan Kurti'nin Kendi Kaderini Tayin Hareketi Partisi oyların yaklaşık yüzde 42'sini alarak birinci parti oldu.
Kosova'da yapılan genel seçimlerin ilk sonuçlarına göre, görevdeki Başbakan Albin Kurti'nin partisi önde gidiyor ancak tek başına iktidar olmak için gereken çoğunluğu sağlayamadı.
Oyların yüzde 73'ü sayılırken, Kurti'nin sol eğilimli Kendi Kaderini Tayin Hareketi Partisi ya da diğer adıyla Vetevendosje yüzde 41,99 oy aldı.
Basına konuşan Kurti, sonucun "iyi yönetişimlerinin, ilerici ve demokratik liderliklerinin teyidi" olduğunu söyledi.
Kurti gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kazanan koalisyonumuz yeni hükümeti 'Kurti 3'ü oluşturacak ve bu şekilde başladığımız işe devam edeceğiz, aynı zamanda çok daha fazlasını yapacağız," dedi.
SEÇİME KATILIM DÜŞÜK KALDI
Kosova Demokratik Partisi (PDK) yüzde 21,4 oy oranıyla ikinci sırada yer alırken, Kosova Demokratik Birliği (LDK) yüzde 19,3, Kosova'nın Kazanması için Koalisyon yüzde 7,2 ve Aile Listesi yüzde 1,8 oy oranıyla ilk beşi tamamlıyor.
Pazar günü öğleden sonra Merkez Seçim Komisyonu yerel saatle 15:00'te seçime katılımın yüzde 28'in biraz altında kalarak düşük oranda seyrettiğini açıkladı.
Kurti'nin partisinin tek başına iktidar olmak için gerekli çoğunluğu sağlayamaması ve bir kabine kuramaması halinde diğer iki adayın iki partili bir koalisyonda bir araya gelme olasılığı ortaya çıkabilir.
Ancak Kurti daha önce muhalefet partilerinden herhangi biriyle çalışmayı reddetmişti.
Merkez sağdaki iki parti, başlıca liderleri Lahey'deki uluslararası ceza mahkemesinde savaş suçlarıyla itham edilerek tutuklu bulunan PDK ve lideri İbrahim Rugova'nın 2006'daki ölümünden sonra desteğinin büyük kısmını kaybeden ülkenin en eski partisi serbest piyasa odaklı LDK.
FİNANSMANLA İLGİLİ SORUNLAR DEVAM EDİYOR
Kurti, Sırp para biriminin kullanımını yasaklaması ve Kosova'nın etnik Sırp azınlığına Sırbistan'dan transferleri durdurmak da dahil olmak üzere Sırbistan ve Sırp azınlıkla gerilimi artıran bazı adımlar atmasının ardından Batılı güçlerle anlaşmazlığa düştü.
ABD, AB ve NATO liderliğindeki barış gücü KFOR, Priştine hükümetini etnik çatışmaların yeniden canlanmasından korkarak tek taraflı eylemlerden kaçınmaya çağırdı.
Bu arada Brüksel, Kosova'nın etnik Sırp azınlığın çoğunlukta yaşadığı kuzeyde gerilimi azaltacak adımlar atmasıyla bağlantılı olarak bazı projelerin finansmanını askıya aldı ve bunların kademeli olarak yeniden başlatılması için koşullar belirledi.
Kosova ayrıca, Washington'un, ülkenin büyümesinde kilit rol oynayan ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) aracılığıyla farklı projelere sağlanan fonları 90 gün süreyle dondurmasından da etkilendi.
İLK KEZ BİR HÜKÜMET GÖREV SÜRESİNİ TAMAMLADI
Kosova'nın bağımsızlığını kazandığı 2008 yılından bu yana ilk kez bir parlamento dört yıllık görev süresini tamamlamış oldu. Bu, Belgrad hükümeti ile etnik Arnavut ayrılıkçılar arasında 1998-1999 yıllarında yaşanan ve 78 gün süren NATO hava harekatının ardından Sırp güçlerinin püskürtüldüğü çatışmanın sona ermesinden bu yana Kosova'da yapılan dokuzuncu parlamento oylaması.
Yaklaşık iki milyon seçmen, çoğunluğu 27 siyasi gruptan birine mensup 1.200'den fazla aday arasından 120 milletvekilini seçmek üzere oy kullandı. Seçim sonuçları ne olursa olsun Kosova parlamentosunda 10'u Sırp azınlık için olmak üzere azınlıklara ayrılmış 20 sandalye bulunuyor.
AB'den 100, Avrupa Konseyi'nden 18 ve uluslararası ya da yerel kuruluşlardan yaklaşık 1.600 gözlemciden oluşan bir ekip oylamayı izledi.
Kosova, 1,6 milyonluk nüfusuyla Avrupa'nın en yoksul ülkelerinden biri. Kişi başına düşen yıllık GSYİH 6.000 euronun altında.
Partiler kamu maaşlarını ve emekli maaşlarını arttırmak, eğitim ve sağlık hizmetlerini iyileştirmek ve yoksullukla mücadele etmek için büyük vaatlerde bulundular. Ancak paranın nereden geleceğini ya da daha fazla yabancı yatırımı nasıl çekeceklerini açıklamadılar.