Küresel Kararlılık Filosu’nun Türkiye Delegasyonu Koordinatörü Hüseyin Durmaz, filoya ilişkin son gelişmeleri anlattı. Durmaz, filodaki gemilerin “1-2 gün içerisinde Akdeniz'de, önceden belirlenmiş rota ve konumda buluşacak” olduğunu belirtti. Şu ana kadar yaklaşık 50 teknenin başarıyla yola çıktığını; Türkiye’den katılımcı sayısının da yaklaşık 50 civarında olduğunu söyledi.
Durmaz, planlanan rota ve birleşmenin aksilik olmaması hâlinde filonun yaklaşık 2 hafta içinde Gazze’ye insani yardımlar ulaştırmayı hedeflediğini kaydetti. Ancak süreçte teknik arızalar, bakım ihtiyaçları ve dış müdahalelerin işin temposunu değiştirebileceğini de vurguladı.
TUNUS DURAĞI: TEKNİK ARIZA, BAKIM VE LOJİSTİK SORUNLAR
Filonun İspanya’dan çıktığını hatırlatan Durmaz, bazı gemilerin rüzgâr ve teknik nedenlerle Tunus’a yanaşmak zorunda kaldığını anlattı. Bu durumun, “gemideki katılımcılar hem de Tunus'un (katılımcılar için) eğitim yapılan bir yer olması” nedeniyle lojistiği zorlaştırdığını söyledi. Durmaz ayrıca, “fazla sayıda kişinin akredite edilmesi, İspanya'dan gelen gemilerin teknik sorunlar yaşaması ve Tunus'taki gemilerin de hazır olmamasıyla ortaya böyle bir tablo çıktı” değerlendirmesini yaptı.
Durmaz, Tunus’taki gecikme sürecinde bazı “manipülatif girişim ve sabotajlar” olduğunu ileri sürdü ve bu durumun hem yerel hazırlıkları yavaşlattığını hem de filonun daha fazla beklemesinin tüm filo açısından risk yaratacağını ifade etti.
İSRAİL BASKISI VE GÜVENLİK ENDİŞELERİ
Durmaz, İsrail’in başlangıçtan itibaren filonun yola çıkmaması için baskı kurmaya çalıştığını, “Kaptanlar ve bayrak veren ülkelerle baskı kurmak gibi girişimler” olduğunu söyledi. İsrail’in filoya dönük suçlamalarından (terörle ilişkilendirme, askeri malzeme iddiaları) bahseden Durmaz, bunun medya kampanyası ve manipülasyonlarla birlikte ilerlediğini belirtti.
Durmaz, şunları kaydetti:
"İsrail'in bizi çiçekle karşılamasını zaten bekleyemeyiz. Onlar bizi silahla karşılayacak ama biz de şiddetsizlik ve sivil yönümüzle bu ablukayı kıracağız inşallah."
Ayrıca Durmaz, “Eğer Tunus'taki diğer teknelerin tamir ve bakım sürecini beklemek zorunda kalsaydık filonun geneliyle ilgili riskler oluşacaktı” diyerek, mümkün olan en yüksek sayıda gemiyle yola çıkmanın önemine işaret etti.
Durmaz, filo kuruluşunun dinamik bir süreç olduğunu ve süreyi kesin vermenin mümkün olmadığını belirterek, “Tahminen 12–13 gün sürecek ama bu tarz misyonlarda süre, saat ve dakika veremeyiz çünkü çok değişken ve dinamik bir süreç. Bir teknenin, geminin arıza yapma riski her zaman var” ifadelerini kullandı.
Ayrıca şu bilgileri paylaştı:
Bazı gemilerin 11–12 Eylül tarihlerinde yola çıkması planlanmış ancak statü ve teknik sebeplerle gecikmeler yaşanmış.
Tunus’ta halen tamiri devam eden ve statüsü değişen 7 teknenin yola çıkabilmesi için çalışmalar sürüyor.
Filonun Akdeniz’de birleşmesinden sonra daha yoğun bir medya, manipülasyon ve sabotaj riski bekleniyor; buna karşı tedbirlerin alındığı belirtildi.
OPERASYONUN SİVİL NİTELİĞİ VE İNSANİ HEDEFLER
Durmaz, filonun 44 ülkeden katılımcıların oluşturduğu sivil bir yapı olduğunu vurguladı ve “dünya tarihinin en büyük filosu” iddiasını yineledi. Amaçlarının Gazze’ye insani yardım ulaştırmak ve İsrail tarafından uygulandığı iddia edilen ablukanın kırılması olduğunu söyledi. Durmaz, hedeflerini özetlerken şu yorumu yaptı:
"2 gemi bile Gazze'ye ulaşırsa bu bir başarıdır. İsrail her alanda, noktada bu filonun başarısız olması için müdahalede bulunacak. Karşı karşıya kalmak isteyecekleri tekne sayısını azaltmak isteyecekler. Bizlere burada düşen, mümkün olan en çok sayıda gemiyle Gazze'ye ulaşıp, bu ablukayı kırmak."
Durmaz, filonun şu aşamada “güvende” olduğunu; Tunus karasularından ayrılan teknelerin kademeli olarak denize açıldığını ve yakın zamanda Akdeniz’de birleşeceklerini aktardı. Ancak hem teknik hem de güvenlik gerekçeleriyle planların değişebileceğini, bu nedenle kesin süre ve sayı vermenin mümkün olmadığını yineledi.
