Ebced hesabı nedir? Bu hesaba göre koronavirüs ne zaman bitecek?

Ebced hesabı nedir? Bu hesaba göre koronavirüs ne zaman bitecek?

Ebuced ya da Ebced, Arap alfabesindeki harflerin rahat bir şekilde akılda kalması için düzenlenen bir harf dizisi ile bu harf dizisinin her birine denk gelen bir rakam değeri sistemi ve diziyi ortaya çıkaran 8 kelimenin ilkinin ismidir.

Harflerin her birine 1'den bine kadar matematiksel değerler verildi. Ebced hesabı eski Türk ve Fars edebiyatında tarih düşürmede de kullanıldı. Örnek vermek gerekirse; İstanbul'un Fetih tarihi için Kur'an-ı Kerim'den ‘Aherun’ kelimesine bakılmıştır.

EBCED HESABINA GÖRE KORONAVİRÜS NE ZAMAN BİTECEK?

Gazeteci yazar Mehmet Ali Bulut, Beyaz TV'de Her Açıdan programında önemli açıklamalarda bulundu. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının insanlara değil Müslümanlara gönderildiğini iddia eden Bulut, Ebced hesabına göre virüsün ne zaman bitebileceğine dair bir tarih paylaştı. Bulut, Ebced hesabına göre Haziran 2021'de koronavirüs salgınının bitebileceğine dair bir hesaba ulaştığını söyledi.

EBCED HESABI NEDİR?

Bunların toplamı (elif+gayn+ra+vav+nun)=1+600+200+6+50=857 çıkıyor ve bu tarih Hicri 857 (Miladi 1453) yılı olan fetih tarihine denk gelmektedir. 

Öte yandan şair Fuzuli, Kanuni Sultan Süleyman'ın Bağdat'ı fetih tarihi olan 941 Hicret yılı için; ‘Geldi burc-i evliyaya padişah-ı namdar’ mısraını kaleme almıştır. Yine Sultan Abdülmecid'in saltanata geçişine de ‘Bir iki iki delik Abdülmecid oldu Melik’ mısrası ile belirtmiştir.
 
Bütün huruf-u heca ismi verilen 28 harfi içinde barındıran Ebced harf tertibinde harflerin sayısal değerleri şu şekildedir:


Ebced Değeri: Ba : 2, Elif : 1, Dal:4, Cim:3, Vav : 6, Hevvez: He : 5, Ze : 7 Hutti: Ha : 8, Tı : 9, Ya : 10 Kelemen: Kef : 20, Lam : 30, Mim : 40, Nun : 50 Se'fes: Sin : 60, Ayn : 70, Fe : 80, Sad : 90 Karaset: Kaf : 100, Rı : 200, Şın : 3002 Te : 400 Sehaz: Se 500, Hı: 600, Zel : 700, Dazığ: Dad : 800, Zı : 900, Ğaym 1000.

EBCED’LE ELDE EDİLEN BİLGİLERİN DEĞERİ

Kuran-ı Kerim'de bütün ilimler bulunmaktadır. Bu ilimleri de herkes kendi kabiliyetine göre hissedebilir ya da okuyabilir. Fakat bu ilimleri Kur’an-ı Kerim’de okurken, benim anladığım ilim kesin doğrudur şeklinde düşünerek değil de, ben böyle anlıyorum, şeklinde söylemek önemlidir. Çünkü bir gün bu anladığı bilgiler yanlış olması durumunda haşa Kur’an- Kerim’de yanlış olmuş gibi algınalabilir.
 
Örnek vermek gerekirse Kuran-ı Kerim'de ‘Üzerinde “ondokuz” vardır.’ ayeti yer almaktadır. Bu sayıya bakılarak  Kur’an’ı Kerim’in bazı şifrelerine ve sırlarına ulaşmak mümkün olabilir. Fakat bu verilere mutlak doğru ve Kur’an’ı Kerim’in kesin işareti olarak bakmanın bazı sakıncaları vardır. Hiç olmazsa: ‘Böyle şeyler anlamak mümkündür, ancak bunlar değişmez ve kesin doğrular olmayabilir. Hesaplamalarımızda hata yapabiliriz, bu hatalar da bizden dolayıdır." demek gerekmektedir.

ebced-hesabi-nedir.jpg
 
Ebced hesabının da bunlardan biri olduğu söylenir.
 
28 harften oluşan Arap alfabesi, Emevi Halifesi Abdülmelik bin Mervan zamanına dek Ebced tertibiyle yazılır ve okunurdu. Abdülmelik bin Mervan döneminde Nasr bin Asım’la Yahya bin Ya'mer el-Udvani'den kurulan bir ekip, Arap alfabesinin harf sırasını değiştirirken, birbirine benzeyen harflerin peş peşe sıralanması esasına dayalı ‘huruf-u heca’ denilen ve bu gün kullanılan alfabeyi ortaya çıkardı. Yazı dilinde bu alfabe kullanıldı.
 
Arap harflerinin ebced tertibine göre dizilişinin Hazret-i Adem'e (as) dayandığı söylenir. Bu tertiple alfabenin kullanıldığı tarih dönemi içinde, zamanla bu harflere sayısal değerler verilmiş; bu sayısal değerler edebiyatçılar, alimler ve şairlerce muteber ve makbul karşılanmış ve kullanılmaya başlanmıştır. Edipler ve şairler, yazdıkları mensur ve manzum eserlerde ebced hesabını da kullanırken, harflere verdikleri rakamsal değerlerle önemli tarihleri kayıt altına almışlar; zaman içerisinde bu usul yaygınlaşma ve gelişme istidadı gösterince; adeta Arap alfabesinin bir yan ilim dalı olarak olgunlaşmış ve adına da ‘Cifir İlmi’ ya da ‘Ebced Hesabı’ verilmiştir.
 
Ebced dizilişine göre Arap alfabesi; “elif, ba, cim, dal, he, vav, ze, ha, tı, ya, kef, lam, mim, nun, sin, ayın, fe, sad, kaf, rı, şın, te, se, hı, zel, dad, zı, ğayın” şeklindedir ve ‘ebced’ adının da bu dizilişin ilk dört harfinden aldığı söylenir. Bu alfabe rahat ezberlensin diye şu formül ile de ifade edilir: Ebced, Hevvez, Hutti, Kelemen, Sa'fes, Karaşet, Sehaz, Dazağ. Bu dizilişe göre Arap alfabesi sayısal değer bakımından üçe ayrılmış; İlk dokuz harfe ‘ahad’ yani ‘birler’ ve birler basamağından değerler verilmiş; ikinci dokuz harfe “aşar” yani onlar denmiş ve onlar basamağından değerler verilmiş; üçüncü 10 harfe ‘miat’ yani ‘yüzler’ denmiş ve yüzler basamağından değerler verilmiştir.
 
Kur'an-ı Kerim inmeye başladığı tarihlerde Araplar arasında Ebced hesabı bilinmezdi ve alfabe bilgisi olan edebiyatçılar ve şairler tarafından da kullanılıyordu. Arap lisanının fesahat, belağat ve edebiyat bakımından en gelişmiş zamanında nazil olmaya başlayan ve mu'cize ifadeleriyle şairleri ve edebiyatçıları hemen etkileyen Kur'an-ı Kerim'in; bu lisanı vahiy dili olarak kabul edilirken, bu lisanın yan bir ürünü denebilecek Cifir İlmini reddetmesi akla gelmezdi. Esasen Cifir İlmini reddetmesi için geçerli bir neden de yoktu. Zira Kur'an-ı Kerim prensip olarak, insanlığın zararına kullanılmayan her ‘birikime’ kapılarını açan bir İlahi Kitaptı. Cifir İlmi de Arap Lisanının binlerce senelik birikimini yansıtan bir ürünüdür.
 
Nitekim, edebiyatça, belagatça, güzel ve şairane söz söylemek sanatı bakımından ve bilhassa düpedüz hakikati ifade etmesi açısından şairlerin ve edebiyatçıların gerisinde asla kalmayan ve sözüyle-hakikatıyla herbir şairi, edebiyatçıyı ve akıl ehlini hayran bırakan Kur'an-ı Kerim'in, ayetlerini Cifir ilmine göre muhtelif tarihler veren birer anahtar hüviyetinde donatması, mucize oluşunun da bir gereği idi. Bundan dolayıdır ki, Peygamber Efendimiz'den (asm) günümüze kadar ehil alimler tarafından, Kur'an-ı Kerim'in ayet ve kelimelerinden Cifir İlmine göre bir takım tarihler çıkarıla gelmiş ve bazı hakikatlerin sırlarına bu yol ile ulaşılabilmiştir.
 
Ancak, bu çalışmayı bu ilme vakıf ehliyetli ulema yapabilir. Yoksa, her önüne gelenin bu ilme göre tarih çıkarma girişiminde bulunmasının yanlış ve sıhhatsiz sonuçlara götüreceği açıktır.
 
Mesela, Osmanlı ulemasından Molla Cami, Sebe' Suresinin 15. Ayetinde geçen “beldetün tayyibetün” ibaresinden ebced hesabına göre hicri 857, miladi 1453 tarihini çıkarmış ve İstanbul'un Fethinin bu ayetle de müjdelendiğini haber vermiştir.1
 
Mesela, bir gün Yahudi alimlerinden bir kısmı Peygamber Efendimizin (asm) huzurunda Bakara Suresinin ve Meryem Suresinin başlarında bulunan şifreli harflerden Cifir İlmine göre tarih çıkararak:
 
“Ya Muhammed! Senin ümmetinin müddeti az olacaktır!” demişlerdi.
 
Allah Resulü de (asm) sair surelerin başlarında bulunan şifreli harfleri Cifir İlmine göre yorumlayarak:
 
“Az değil; daha var!” buyurdu. 2
 
Cifir İlminin Hazret-i Ali (ra), Hazret-i Cafer-i Sadık (ra), Muhyiddin-i Arabi (ra) gibi bir çok İslam uleması ile birlikte asrımızda üstad Bediüzzaman (ra) tarafından da kullanıldığı ve muhtelif tarihlere, haberlere ve müjdelere işaret edildiği bilinmektedir. 3
 
Cifir İlminin tarih boyunca kullanıldığı ve Kur'an'dan da bu ilme dayanarak bazı tarih, haber ve müjdelerin çıkarıldığı doğrudur; ancak bu ilim, gaybı yalnız ve yalnız Allah'ın bildiği; Allah bildirmediği takdirde hiçbir kulun gaybı bilemeyeceği hakikatine gölge düşürecek şekilde kullanılamaz, kullanılmamıştır ve kullanılması doğru da değildir.

Gaybı ancak ve ancak Allah (cc) bilir. Allah (cc) bildirmediği sürece kul gaybı bilmez. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri (ra) Kur'an'dan bu çerçevede verdiği haberlerde, “Gaybı Allah'tan başka kimse bilmez!” hakikatini hep hatırlatmış; “Gerçek ilim Allah katındaki ilimdir”4 ayetinin rehberliğinde yürümüştür.
 
Netice olarak söylemeliyiz ki: Ebced hesabı geleceği keşfetmeye yeterli bir kaynak değildir. Gelecek Allah'ın ilminde, iradesinde ve kudretindedir. Allah bildirmedikçe hiçbir kimse, hiçbir hesaplamayla yarının ne olacağı hakkında bir ön bilgiye veya tahmine sahip olamaz.

Kaynak : Risale Ajans

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN