Küresel emtia piyasaları, bakır fiyatlarında yaşanan tarihi ralliye kilitlenmiş durumda. Londra Metal Borsası’nda yüzde 2’ye yakın bir yükseliş kaydeden bakırın ton fiyatı, 12.159,5 dolar seviyesine çıkarak rekor kırdı. Bu son sıçramayla birlikte metalin yıl genelindeki değer kazancı yaklaşık yüzde 40'a ulaştı. Uzmanlar, bu ivmenin devam etmesi durumunda bakırın 2009 yılından bu yana en güçlü yıllık performansını sergileyeceğini öngörüyor.
Türk ekonomisi için iyi haberi IEA Başkanı Fatih Birol verdi: Doğalgazda fiyatlar dibi görecek
Perakende devinden finans hamlesi: BİM, banka kurmak için BDDK'ya başvurdu!
BAKIR FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞİN SEBEBİ NE?
Bakır fiyatlarındaki bu durdurulamaz yükselişin arkasındaki en büyük itici güç, Amerika Birleşik Devletleri'nin bakır ithalatına yönelik yeni tarifeler getirebileceği yönündeki beklentiler oldu. Yıl boyunca ABD ithalatında gözlenen artış, küresel üreticileri kısıtlı arz için kıyasıya bir rekabete soktu. Öte yandan, dünyanın en büyük bakır tüketicisi olan Çin'de talebin zayıf seyretmesine rağmen fiyatların geri çekilmemesi dikkat çekiyor. Piyasa oyuncuları, olası tarife kararları öncesinde sevkiyat trafiğinin yüksek kalacağını fiyatlayarak pozisyonlarını koruyor.

YAPAY ZEKA VE YENİLENEBİLİR ENERJİ TALEBİ PATLATTI
Arz tarafında Amerika, Afrika ve Asya'daki madenlerde yaşanan kesintiler üretimi ciddi şekilde sıkıştırırken, talep tarafında ise yeni nesil teknolojiler başrolü oynuyor. Özellikle elektrifikasyon süreci, yenilenebilir enerji projeleri, elektrik şebekesi yatırımları ve devasa veri merkezlerinin yapay zeka (AI) operasyonları bakır talebini eşi benzeri görülmemiş bir noktaya taşıdı. Sınırlı yerel işleme kapasitesi ve rafinasyon süreçlerindeki jeopolitik riskler de piyasadaki oynaklığı beslemeye devam ediyor.

2026 İÇİN YAPISAL AÇIK RİSKİ KAPIDA
Analistler, kısa vadede ikame ürünlerin kullanımının ve hurda arzındaki artışın bu ralliyi bir miktar yavaşlatabileceğini belirtiyor. Ancak yeni maden projelerinin devreye girmesinin zorluğu, uzun vadeli iyimserliği koruyor. Orta ve uzun vadede enerji dönüşümünün hızlanmasıyla birlikte, 2026 yılından itibaren piyasada ciddi bir yapısal açık oluşması riski en büyük tehdit olarak öne çıkıyor.
ÖNEMLİ NOT: Bu haberde yer alan bilgiler, piyasa verileri ve uzman görüşleri doğrultusunda bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Burada yer alan hiçbir veri veya yorum yatırım tavsiyesi niteliği taşımamaktadır. Yatırım kararlarınızı vermeden önce profesyonel finansal danışmanlardan destek almanız önerilir.
