Altın fiyatları hem küresel piyasalarda hem de Türkiye'de tarihi zirvelere ulaşarak yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Peki, ons ve gram altının birbiri ardına rekor kırmasının arkasındaki dinamikler neler? İşte merak edilen tüm detaylar...

FED BEKLENTİLERİ FİYATLARI TETİKLİYOR
Altının ons fiyatı, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yaklaşan faiz indirimlerine yönelik güçlü beklentilerle tarihi zirvelere tırmanıyor. “Güvenli liman” olarak görülen altın, artan jeopolitik gerilimler ve ABD'nin büyüyen borç yüküne dair endişelerle birlikte yatırımcıların radarına girdi. Özellikle Fed'in bu yılın sonuna doğru faiz indirimlerine başlayacağı yönündeki beklentiler, altının değerini artırarak 3.659 dolara kadar yükselmesine neden oldu. Bu ani yükseliş, son bir haftada altının değerini yüzde 5’e yakın artırırken, yılbaşından bu yana ise yüzde 38’in üzerinde bir kazanç sağladı.
YATIRIMCI ALTINA AKIN EDİYOR
Faiz oranlarının düşeceği öngörüsü, sabit getirili yatırım araçlarının cazibesini azaltarak yatırımcıları altına yönlendirdi. Bu eğilim, ons altının fiyatını yukarıya çekerken, son bir ayda yaklaşık yüzde 9’luk bir artış yaşandı. Altının bu performansı, yatırımcıların riskli varlıklardan kaçınarak güvenli liman arayışını net bir şekilde ortaya koyuyor. Faizlerin düşük olduğu dönemlerde altının daha cazip hale gelmesi, mevcut yükseliş trendinin en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.

GÜMÜŞ DE ALTININ PEŞİNDEN GİDİYOR
Altınla birlikte yükselişe geçen bir diğer değerli metal ise gümüş oldu. Gümüşün ons fiyatı, 2011’den bu yana ilk kez 40 dolar seviyesini aşarak 41,36 dolara kadar yükseldi. Bu dikkat çekici artış, gümüşün yılbaşından bu yana yüzde 40 oranında değer kazanmasını sağladı ve hatta altının performansını geride bıraktı. Değerli metallerdeki bu genel yükseliş, küresel ekonomideki belirsizliklerin ve güvenli liman arayışının derinleştiğini gösteriyor.
DOLAR ENDEKSİNDEKİ ZAYIFLAMA ETKİLİ OLDU
ABD’nin toplam borcunun 37 trilyon doları aşması, ülkenin borç ödeme kapasitesine dair endişeleri artırdı. Bu durum, Fed’in faiz indireceği beklentileriyle birleşince dolar endeksinde sert bir düşüş yaşandı. Yılbaşından bu yana yüzde 10’un üzerinde değer kaybeden dolar endeksi, 97,36 seviyesine geriledi. Doların zayıflaması, altının dolar bazında daha ucuz hale gelmesini ve küresel alım gücünün artmasını sağladı, bu da altının yükselişini destekleyen kritik bir faktör oldu.

DÜŞÜK FAİZLER ALTINI DESTEKLİYOR
Yüksek faiz oranları, tahvil gibi sabit getirili araçları daha cazip hale getirirken, düşük faiz beklentisi altına olan ilgiyi artırıyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 4 seviyesindeyken bile altının yeni zirvelere ulaşması, faizlerin düşeceği beklentisinin ne kadar güçlü olduğunu kanıtlıyor. Trump'ın Fed üzerinde faiz indirimi baskısı kurduğu yönündeki iddialar da bu beklentiyi pekiştiriyor. Faiz indirim sürecinin derinleşmesi, doların değerini daha da düşürerek altının yükselişine zemin hazırlıyor.
