Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fonlarında altın rüzgarı esiyor. Türkiye'de yatırımcıların enflasyon ve kur riskine karşı sığınak olarak gördüğü altın, BES havuzundaki kıymetli maden fonlarının rekor seviyelere ulaşmasını sağladı.
EGM verilerine göre, BES havuzundaki kıymetli maden fonlarının toplam büyüklüğü, geçen yıl sonundaki 396 milyar 351 milyon liradan, Eylül 2025 itibarıyla yüzde 90 artışla 755 milyar 580,7 milyon liraya yükseldi. Bu artışla birlikte, kıymetli maden fonlarının BES fon piyasasındaki payı da aynı dönemde %39,5'ten %49,5'e çıktı.
HER İKİ SÖZLEŞMEDEN BİRİ ALTIN YATIRIMINI İÇERİYOR
Uzmanlar, BES portföylerinde altının merkezi bir konuma yükseldiğini belirtiyor. Bireysel Emeklilik Uzmanı Zeynep Candan Aktaş, BES havuzundaki tüm yatırımların yüzde 40'ının altın cinsi veya altına endeksli yatırımlardan oluştuğunu söyledi.
Yatırımcı tercihlerinin yansıdığı sözleşme adetlerinde de benzer bir eğilim gözlemleniyor. Kıymetli maden fonu kaynaklı sözleşme sayısı, geçen yıl sonundaki 6,7 milyon adetten Eylül itibarıyla 7,58 milyon adede yükseldi ve bu fon grubunun toplam sözleşmelerdeki payı %26,6’dan %29,7’ye ulaştı.
ALTININ PERFORMANSI VE ALTERNATİFLER
Aktaş, kıymetli maden fonlarındaki bu çarpıcı artışın temel nedeninin, altının yatırımcılara sağladığı yüksek getiri performansı olduğunu ifade etti. Aktaş'a göre, hisse senedi piyasasının kayıp yaşadığı ve döviz cinsi yatırımların enflasyona yenildiği bir dönemde, altın cinsi varlıklar ve mevduat gibi sabit getirili araçlar öne çıktı.
Fon büyüklüğünde kıymetli madenleri, 173 milyar TL hacimle BES fon pazarının %11,4'ünü oluşturan likit fonlar takip etti. Aktaş, altın ve likit fonların hem yatırımcı ilgisi hem de getiriler sayesinde sistemdeki ağırlığını artırırken, hisse fonlarının ise değer kaybı ve yatırımcı çıkışı nedeniyle sistemdeki ağırlığını kaybettiğini dile getirdi.
