Türkiye’de yüksek enflasyon dar gelirli kesimler üzerinde yıkıcı etkiler yaratmaya devam ediyor. TÜİK’in açıkladığı verilere göre Ekim 2025 itibarıyla yıllık TÜFE yüzde 32,87, aylık enflasyon ise yüzde 2,55 olarak gerçekleşti. Ancak 12 aylık ortalamalara göre hesaplanan enflasyon oranı yüzde 37,15’e ulaşarak fiyat baskısının halen güçlü biçimde sürdüğünü ortaya koydu.
GIDADAKİ ARTIŞ GENEL ENFLASYONU SOLLADI
Gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık fiyat artışı yüzde 34,87 ile genel enflasyonun üzerinde seyretti. Özellikle dar gelirli hanelerin harcamalarında büyük yer tutan gıda harcamalarının ortalama fiyatlardan çok daha hızlı yükselmesi, geçim sıkıntısını daha da derinleştiriyor. DİSK-AR’a göre 2003 yılı baz alınarak hesaplanan endekslerde genel fiyatlar 28,6 kat artarken, gıda fiyatları 43,1 kat yükseldi.
ASGARİ ÜCRETTE GERÇEK KAYIP: 6 BİN 322 TL
DİSK-AR’ın hesaplamalarına göre, yılın ilk 10 ayında net asgari ücretin enflasyon karşısındaki kaybı 6 bin 322 TL’ye ulaştı. Bu hesaplama TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına göre yapılmış olup, gerçek hayat pahalılığı göz önünde bulundurulduğunda kaybın daha yüksek olabileceği belirtiliyor.
ENFLASYON SINIFSAL DERİNLİK KAZANDI
TÜİK’in 2023 Gelir Dağılımı ve 2024 Hanehalkı Tüketim Harcamaları verilerine göre, en düşük yüzde 20’lik gelir grubu toplam gelirin sadece yüzde 6,3’ünü alıyor ve harcamalarının yüzde 30,4’ünü gıdaya ayırıyor. Buna karşılık, en yüksek yüzde 20’lik grup gelirin yüzde 48,1’ine sahip ve yalnızca yüzde 12,8’ini gıdaya harcıyor. Bu tablo, fiyat artışlarının düşük gelir gruplarında daha yoğun hissedildiğini gözler önüne seriyor.
GIDAYA AYRILAN PAY AZALDI
Verilere göre, düşük gelirli haneler konut ve ulaştırma harcamalarında artış yaşarken, gıdaya ayırdıkları bütçede önemli bir daralma gözlemleniyor. En düşük gelirli yüzde 20’lik grubun gıdaya ayırdığı bütçe oranı 2023’te yüzde 36,6 iken 2024’te yüzde 30,4’e geriledi. Bu durum, artan konut ve ulaşım maliyetleri karşısında temel beslenme ihtiyaçlarının dahi ikinci plana itildiğini gösteriyor.
