Düşen faize rağmen bankalar piyasayı fonlamada çekimser

Düşen faize rağmen bankalar piyasayı fonlamada çekimser

Merkez Bankası’nın düşen faiz politikasına ilişkin yorumlarda bulunan ASO Başkanı Seyit Ardıç “Üretim maliyetleri artarken işletme sermaye ihtiyacı da her geçen gün daha da artmaya devam ediyor. Firmaların finansmana ulaşabilme zorlukları da artıyor. Merkez’in faiz indirimine gitmesi reel sektörün likiditeye ulaşması açısından önemli bir adım. Buna rağmen özel bankaların piyasayı fonlamada çekimser kalıyor” açıklamasını yaptı.

Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) mart ayı meclis toplantısı, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılı ve Ankara Sanayi Odasının 60. yılı etkinlikleri kapsamında Ulus’taki eski Meclis Binası’nda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun katılımıyla yapıldı. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken temel hedeflerinin sanayileşmek olduğunu belirten ASO Başkanı Seyit Ardıç:

“Tam bağımsızlık, üreten ülke olmakla, yerli ve milli üretimle gerçekleşir. Bizler üretmeliyiz, vatandaşlarımız da ithal malı yerine yerli malı tercih etmelidir. Aynı sorumluluğu kamu adına satın alma görevi yapanlar da taşımalıdır. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında, yeni bir sanayileşme hamlesi yaparken üretimde yerli payını ve katma değeri artıracak politikaları uygulamamız gerektiği çok açıktır.”

Seyit Ardıç, Merkez Bankasının, makroekonomik yapının kalıcı olarak dengelenmesi için enflasyon sorununu önceliklendirmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

“Enflasyonun yarattığı belirsizlik, yatırım ve dayanıklı mal satın alma konusunda çekingen davranılmasına neden oluyor. Enflasyon seviyesindeki artış üreticinin fiyat yapabilme kabiliyetini ciddi anlamda azaltmaya devam ediyor. Üretim maliyetleri artarken işletme sermaye ihtiyacı da her geçen gün daha da artmaya devam ediyor. Lakin bunun karşısında firmaların finansmana ulaşabilme zorlukları da artıyor. Merkez Bankasının faiz indirimine gitmesi reel sektörün likiditeye ulaşması açısından önemli bir adımdır. Buna rağmen özel bankaların piyasayı fonlamada çekimser kalması karşımızda önemli bir sorun olarak durmaktadır. Yurt içi kredilere erişimde yaşanan zorluğun yanında, sanayicilerimiz yurt dışı teminat mektuplarını temin etmekte de bazı sorunlar yaşıyorlar. Beklentimiz, kamu bankalarının yanında özel bankaların da piyasayı uygun bir faiz oranıyla fonlamasıdır.”

İSTANBUL’A TAŞINMA GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Doğal afetlere karşı dirençli ve her açıdan hazır bir yapılanmanın önem taşıdığına dikkati çeken Ardıç, şunları ifade etti: “Marmara Denizi’ne kıyısı olan illerimizde gerçekleşmesi beklenen deprem de ülkemizde büyük endişe uyandırmaktadır. Beklenen deprem, İstanbul ile birlikte toplam 7 ilimizde yaklaşık 7,5 milyon hanedeki 24 milyondan fazla insanı doğrudan etkileyecektir. Üretim ve ihracat açısından çok önemli olan tedarik zinciri merkezlerinin çoğu ile bankacılık sektörünün merkezi bu bölgede bulunmaktadır. Olası Marmara depreminde finansal sistemin aksamamasına ilişkin önemli bir diğer önerimiz, Merkez Bankası, Türkiye Varlık Fonu ve şirketler ile kamu bankası genel müdürlüklerinin İstanbul Finans Merkezine taşınma kararı tekrar gözden geçirilmelidir. ”

KUR İÇİN ALINAN TEDBİRLER YETERLİ DEĞİL

Seyit Ardıç, dolarizasyonun enflasyon, faiz, yatırım, büyüme ve istikrar politikalarının etkinliğini olumsuz etkilediğini, ekonomide güven unsurlarının artmasının dolarizasyon sürecini azaltacağını ifade etti. Merkez Bankası tarafından döviz kuruna karşı alınan tedbirlerin tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Ardıç, “Merkez Bankasının özellikle üretimin devamlılığı açısından reel sektörün öncelikleneceği bir para politikasına ağırlık vermesi beklentimizdir” dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN