Avrupa otomotiv sektöründe kriz derinleşmeye devam ederken, köklü markalar peş peşe fabrikalarını kapatma kararı alıyor. Son olarak Alman otomotiv devi Audi, Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan ve tam 76 yıldır üretim yapan fabrikasını kapattı. Elektrikli araçlara olan talepteki düşüş ve otomotiv sektöründe yaşanan dönüşüm, şirketin bu radikal adımı atmasına neden oldu.
AUDİ'NİN TARİHİ FABRİKASI KAPANIYOR
Brüksel’in Forest bölgesinde yer alan ve 1949 yılından bu yana otomobil üretimine ev sahipliği yapan Audi fabrikası, Avrupa’daki ekonomik ve sektörel değişimlere daha fazla direnemedi. Volkswagen Grubu bünyesinde yer alan tesis, uzun yıllar Volkswagen modellerinin üretimini gerçekleştirdikten sonra 2004 yılında Audi markasına tahsis edilmişti.
Son olarak 2018 yılından itibaren lüks segmentte yer alan Audi e-Tron başta olmak üzere çeşitli elektrikli modellerin üretim merkezi haline gelen tesis, elektrikli araç piyasasında yaşanan dalgalanmalar nedeniyle sürdürülebilirliğini kaybetti. Özellikle Avrupa’da elektrikli araçlara yönelik teşviklerin azalması ve tüketici talebindeki düşüş, fabrikanın kapatılmasını kaçınılmaz hale getirdi.
ELEKTRİKLİ ARAÇ PİYASASINDA BEKLENMEYEN DÜŞÜŞ
Son yıllarda otomotiv dünyasında büyük bir dönüşüm yaşanırken, elektrikli araçlara olan ilginin giderek artacağı öngörülüyordu. Ancak, başta Avrupa olmak üzere birçok pazarda tüketicilerin elektrikli araçlara mesafeli yaklaşmaya başlaması, üretim planlarını alt üst etti. Yüksek maliyetler, altyapı eksiklikleri ve ekonomik belirsizlikler, elektrikli araç piyasasında öngörülemeyen bir yavaşlamaya neden oldu.
Audi’nin Brüksel fabrikasında üretilen e-Tron modelleri, şirketin elektrikli dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynamıştı. Ancak satışların beklentilerin altında kalması ve üretim maliyetlerinin artması nedeniyle tesisin faaliyetlerine son verilmesi kararlaştırıldı.
ÇALIŞANLARA EK TAZMİNAT VERİLECEK
Fabrikanın kapatılması kararı, binlerce çalışanı doğrudan etkiledi. Audi yönetimi ve işçi sendikaları arasında yürütülen müzakereler sonucunda, çalışanlara yasal kıdem tazminatlarının yanı sıra, hizmet sürelerine bağlı olarak ek tazminat ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldı.
Bu gelişme, Avrupa'daki otomotiv sektörünün içinde bulunduğu zor durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Elektrikli araç dönüşümüne hızla adapte olmaya çalışan markalar, talep dalgalanmaları ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle ciddi kararlar almak zorunda kalıyor. Audi’nin Brüksel fabrikasını kapatması, sadece şirket için değil, Avrupa otomotiv endüstrisi açısından da kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE KRİZ DERİNLEŞİYOR
Audi’nin aldığı bu karar, Avrupa’daki diğer otomotiv üreticileri için de alarm zillerini çaldı. Küresel ekonomideki durgunluk, tedarik zinciri sorunları ve üretim maliyetlerindeki artış, otomobil üreticilerini zor durumda bırakmaya devam ediyor. Elektrikli araçlara olan ilginin azalması ve içten yanmalı motorlara yönelik talebin devam etmesi, sektörün geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğuruyor.
Brüksel fabrikasının kapanmasıyla birlikte Audi’nin Avrupa’daki üretim stratejisinde değişiklik yapması beklenirken, markanın elektrikli araç vizyonunda nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Sektördeki diğer büyük oyuncular da benzer sorunlarla karşı karşıya kalırken, önümüzdeki süreçte yeni kapanmaların yaşanabileceği öngörülüyor.
