Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanları, HIV/AIDS konusundaki güncel verileri ve toplumsal farkındalığın hayati önemini masaya yatırdı. Akademisyenler, hastalığın artık ölümcül bir mahkumiyet değil, yönetilebilir kronik bir durum olduğunu vurgularken; Türkiye özelindeki artış grafiğine karşı uyarıda bulundu.
"TANI ALANLARIN SAYISINI İKİYLE ÇARPMAK GEREKİYOR"
Bursa Uludağ Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emin Halis Akalın, Türkiye’deki güncel durumu şu sözlerle özetledi:
"Dünyanın pek çok bölgesinde yeni enfeksiyon sayıları kontrol altına alınıp azalırken, ülkemizde rakamlar maalesef yukarı yönlü bir seyir izliyor."
"Resmi verilere göre yaklaşık 60 bin kişi tanı almış durumda. Ancak toplumda hastalığını bilmeyen bireyler de hesaba katıldığında bu rakamı en az ikiyle çarpmamız gerekiyor."
Prof. Dr. Akalın, artık "hasta" yerine "HIV ile yaşayan birey" tabirini kullandıklarını belirterek, modern tedaviler sayesinde bu kişilerin yaşam süresi beklentisinin HIV taşımayan bireylerle eşitlendiğini ifade etti.
"BELİRLENEMEYEN = BULAŞTIRMAYAN" FORMÜLÜ
Seminerde güncel tedavi yöntemlerine değinen Doç. Dr. Uğur Önal, toplumdaki önyargıları yıkacak bilimsel gerçekleri paylaştı. Önal, tedavinin gücünü şu sözlerle aktardı:
"Eğer bir birey ilaçlarını düzenli kullanır ve kanındaki virüs miktarı 'tespit edilemeyen' seviyeye düşürülürse, artık bulaştırıcı değildir. Bu bilimsel gerçek, bireylerin evlenmelerine, çocuk sahibi olmalarına ve sosyal hayatlarına hiçbir kısıtlama olmadan devam etmelerine olanak tanıyor."
Doç. Dr. Önal ayrıca; tokalaşma, sarılma veya ortak eşya kullanımı gibi sosyal temaslarla virüsün kesinlikle bulaşmayacağını hatırlatarak toplumsal damgalamanın (stigma) önüne geçilmesi çağrısında bulundu.
ANONİM TESTİN ÖNEMİ VE ERKEN TANI
Erken tanının bağışıklık sistemini korumak ve yayılımı durdurmak için en güçlü silah olduğu vurgulanan seminerde, yerel yönetimlerin rolüne de değinildi. Prof. Dr. Akalın, Nilüfer Belediyesi bünyesindeki Gönül Danışmanlık ve Test Merkezi gibi yapıların, "anonim test" (isim vermeden) imkanı sunarak bireylerin çekinmeden tanı almalarına ve ayrımcılığa uğramadan tedaviye erişmelerine hayati katkı sağladığını belirtti.
UZMANLARDAN KRİTİK HATIRLATMA
HIV ile mücadelede en büyük engel virüsün kendisi değil, tanı almaktan korkmak ve toplumsal dışlanma endişesidir. Uzmanlar, riskli teması olan herkesi ücretsiz ve anonim test merkezlerine davet ediyor.
