TCMB’nin faizi sabit tutma kararı, metindeki ton değişikliğiyle birlikte yorum trafiğini hızlandırdı. Mahfi Eğilmez, “belirsizliklerin zirvede olduğu bu dönemde en doğru adım” dedi. Hakan Kara, “sıkılaştırılacaktır” ifadesinin çıkarılmasını indirim sinyali olarak gördü.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 46’da sabit tuttu. Gecelik borç verme faizi yüzde 49, borçlanma faizi ise yüzde 44,5 seviyesinde bırakıldı. Karar, piyasa beklentileriyle büyük ölçüde uyumlu olsa da, PPK metninde yapılan ifade değişiklikleri dikkat çekti.
Merkez Bankası merakla beklenen faiz kararını açıkladı: TCMB, haziranı pas geçti
Ekonomistler, Merkez Bankası’nın söylemde verdiği yeni mesajları farklı şekillerde yorumladı.
“BU ORTAMDA EN DOĞRU KARAR”
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, TCMB’nin faiz kararını küresel gelişmeler ve artan belirsizlikler çerçevesinde değerlendirdi. Petrol fiyatlarının 75 dolar/varil seviyesine çıktığını hatırlatan Eğilmez, kararın ihtiyatlı bir yaklaşımı yansıttığını söyledi:
“TCMB politika faizini de gecelik faiz oranlarını da sabit tuttu. Petrol fiyatlarının 75 USD/Varil düzeyine ulaştığı, belirsizliklerin zirve yaptığı böyle bir ortamda alınabilecek en doğru karar buydu.”
"TEMMUZDA BİR AKSİLİK OLMAZSA FAİZ İNDİRİLECEĞİNE İŞARET EDİYOR"
Eski TCMB Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, karar metninden “sıkılaştırılacaktır” ifadesinin çıkarılmasının bir politika değişikliğinin ön sinyali olduğunu belirtti:
“'Sıkılaştırılacaktır' ifadesinin çıkması, temmuzda bir aksilik olmazsa faiz indirileceğine işaret ediyor.”
“Tahmin edilebilir para politikası iyidir.”
Kara’ya göre, ifade değişikliği, temmuz ayında kontrollü bir faiz indirimi olasılığına işaret ediyor.
“Sıkılaştırılacaktır” ifadesinin çıkması Temmuz’da bir aksilik olmazsa faiz indirileceğine işaret ediyor. https://t.co/FZSUpS5t89
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) June 19, 2025
Finansal analist İris Cibre, karar metninde enflasyon eğilimindeki iyileşmeye dikkat çekilmesine rağmen herhangi bir faiz indirimi yapılmamasını “tenakuz” olarak değerlendirdi:
“Haziranda da mayısta olduğu gibi enflasyonda ana eğilim düşüşe işaret ediyor. Ama ben faiz indirmiyorum, bandı bile daraltmıyorum. Neden? Carry'den para kazanmaz da USD talebi yaratırlarsa diye çekiniyorum…”
Cibre’ye göre, faiz sabit tutulurken “para yaratımı” sürdüğü için döviz talebi artabilir ve bu durum orta vadede enflasyonu yeniden besleyebilir.
"JEOPOLİTİK GELİŞMELER OLMASAYDI FAİZİ İNDİRİRDİM"
Ekonomist Uğur Gürses, karar metnini karşılaştırmalı biçimde analiz ederek, TCMB’nin söylemini yumuşattığını ifade etti:
“Meali: Jeopolitik gelişmeler olmasaydı faizi indirirdim. Olaylar ters yolda ilerlerse önce makroihtiyati tedbirlerle sıkılaştırmaya giderim.”
Gürses'e göre Merkez Bankası, olası bir faiz indirimi ihtimalini açık tutarken, sıkı duruş sinyali veren sert ifadeleri metinden çıkarmış oldu.
“ŞİMDİLİK ÖZERKLİK VAR GİBİ”
Eski TCMB Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay, kararın para politikasının yönüne dair öngörülebilirlik sağladığını ve siyasi baskı izlenimi yaratmadığını belirtti:
“Karar, para politikasının nasıl şekilleneceğine ilişkin öngörülebilirliği artırıyor. Aynı zamanda siyasetin de (şimdilik) karışmadığını gösteriyor. Keşke 'şimdilik' diyemesek...”
“SAVAŞ RİSKLERİ İNDİRİMİ ENGELLEDİ”
Gazeteci Barış Soydan, kararı piyasa beklentilerine paralel bulurken, kendisinin bir sürpriz faiz indirimi olasılığına daha fazla ihtimal verdiğini söyledi:
“Ben sürpriz bir indirim ihtimalinin arttığını düşünüyordum ama savaş muhtemelen diğer kaygıları ikinci plana itti.”
“MANTIKSIZ İŞLERİN ARASINDA EN AZ MANTIKSIZ İŞ BU OLDU”
Prof. Dr. Emre Alkin ise kararı dolaylı biçimde destekledi. TCMB'nin adımını, mevcut ortamda alınan birçok karara kıyasla daha tutarlı bulduğunu şu sözlerle aktardı:
“Pabuç pahalı demiştik… Mantıksız işlerin arasında en az mantıksız iş bu oldu.”
Ekonomist Burcu Aydın, kararın temkinli olduğunu, ancak metnin dilindeki değişikliğin önemli olduğunu belirtti: “‘Enflasyonda bozulma olursa sıkılaştırılacaktır’ yerine ‘tüm araçlar kullanılacaktır’ denmiş. Bu ifadeyi ‘başka faiz artışı yok’ olarak okuyorum.”
Aydın ayrıca jeopolitik riskler ve korumacılık vurgularının bu metne ilk kez girdiğine dikkat çekti.