İstanbul'da 30 yıl özel sektörde çalışan Şerife Özcan, emekli olduktan sonra memleketi Giresun'a dönerek, devlet desteğiyle kurduğu serada sebze üretmeye başladı. Kadın girişimcilerin sayısının arttığı bu dönemde, Özcan’ın hikayesi, kırsal kalkınma ve girişimcilik anlamında önemli bir örnek oluşturuyor.
Şerife Özcan, İstanbul’da 30 yıl boyunca özel sektörde çalıştıktan sonra emekli olarak, hayalini kurduğu kırsal hayata adım attı. 54 yaşındaki Özcan, 8 yıl önce ailesiyle birlikte memleketi Giresun’a dönerek, kırsal yaşamda yeni bir iş hayatı kurma kararını verdi. Eşi ve çocuğuyla birlikte Giresun merkezine 15 kilometre mesafedeki Cumhuriyet Mahallesi'ne yerleşen Özcan, evinin etrafındaki boş alanlarda sebze yetiştirmeye başladı.
SERACILIK İLE YENİ BİR İŞ DÜNYASI KURDU
Kısa bir süre sonra, daha profesyonel bir üretim yapmak amacıyla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne başvuran Özcan, "Seracılığın Yaygınlaştırılması Projesi" kapsamında hibe desteği almaya hak kazandı. Bu destek sayesinde, geçen yıl 240 metrekarelik modern bir sera kurarak, profesyonel anlamda sebze üretmeye başladı.
Serada ürettiği marul, domates, salatalık, pazı ve karalahana gibi sebzelerle, hem aile bütçesine katkı sağladı hem de kırsal ekonomiye değer kattı. Özcan, "Seracılık sayesinde çok daha verimli ve kazançlı bir üretim yapabiliyoruz. Eskiden sadece sebze yetiştirecek kadar alanımız yoktu. Şimdi ise hem serada hem dışarıdaki alanlarda fide yetiştirebiliyoruz" diyor.
GİRİŞİMCİ KADINLARIN SAYISI ARTIYOR
Şerife Özcan’ın hikayesi, sadece kendi hayatını değiştirmekle kalmayıp, kadın girişimcilerin de hızla arttığına dair umut verici bir örnek oluşturuyor. Özcan, "Çalışıp, üretip kazanmayı seviyorum. Köyde, doğayla iç içe olmak bana huzur veriyor. Şehirde yaşamaktansa kırsalda olmak çok daha keyifli" diyerek, kırsal alanda girişimcilik yapmanın aslında ne kadar değerli bir fırsat sunduğunu vurguluyor.
Kadınların, kırsal alanda kendi işlerini kurarak ekonomiye katkı sağlama ve ailelerinin geçimlerini sağlamada nasıl bir rol oynayabileceği konusunda Özcan, çok önemli bir örnek teşkil ediyor.
DEVLET DESTEĞİYLE ÜRETİM ARTTI
Seracılığın başlangıcında büyük bir zorluk çektiklerini söyleyen Özcan, devlet desteğiyle kurdukları sera sayesinde üretimlerini önemli ölçüde artırdıklarını belirtiyor. "Seracılığa başlamak zorlu bir süreçti, ancak devletimizin verdiği destekle işlerimiz büyüdü. Şu anda sadece sebze yetiştirmekle kalmıyor, fidelerimizi de kendi başımıza yetiştiriyoruz" diyor.
DOĞADA ÇALIŞMAK, ONUN İÇİN EN GÜZEL HUZUR
Sebze yetiştirmenin verdiği keyif ve doğal bir yaşam sürmenin tadını çıkaran Özcan, kırsalda yaşamanın ona huzur verdiğini belirtiyor. Özcan, köyde çalışmanın ve üretimin ona sağladığı mutluluğu şu sözlerle anlatıyor: "Sebzelerin karşısına geçip bir bardak çay içince huzur buluyorum. Şehirde yaşamayı sevmiyorum, sıkılıyorum. Çalışmak ve üretmek beni mutlu ediyor."
Serada ürettikleri tüm sebzeleri satabildiklerini ve toptan satışlardan iyi bir gelir elde ettiklerini belirten Özcan, bu gelirle sadece ailesine değil, çevresine de katkı sağlıyor.
GİRİŞİMCİLİK VE KADIN DESTEK PROGRAMLARI
Kadın girişimcilerin sayısının artmaya devam ettiğine dikkat çeken Özcan, seracılık ve üretim teknikleri konusunda İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden aldıkları destek için teşekkür ediyor. Özcan’ın hikayesi, kırsal alanda tarıma dayalı girişimcilik yapmak isteyen diğer kadınlar için de cesaret verici bir örnek oluşturuyor.
Şerife Özcan, bu başarısıyla, kadın girişimciliği ve devlet destekli projelerin, özellikle kırsal kalkınmada nasıl fark yaratabileceğine dair önemli bir mesaj veriyor. Giresun'da başlayan bu serüven, belki de Türkiye genelinde daha pek çok kadının kendi işini kurmasına ilham verecek.