Nitekim 2023’te her 100 bin dolarını TL’ye çevirip yüksek faizden kazanç elde edip sonra düşük kurdan yeniden dolar alanlar paralarını alternatif araçlarla 150 bin dolara kadar çıkarabildi.
Yüksek enflasyonla mücadele eden Türkiye, enflasyonist ortamın getirdiği çarpıklığı sonuna kadar yaşamaya başladı. Mevduat faizlerinin yüksekliği, giderek azaltılsa da Kur Korumalı Mevduat garabetinin sağladığı haksız kazançlarla dolar milyonerlerinin sayısında patlama yaşanırken, aynı şekilde işsiz ve fakir sayısında da yüksek oranlı artışlar oldu. Yabancı kaynaklı son raporlar da bu durumu gözler önüne serdi. Avrupa İstatistik Ofisi’nin 2024 gelir ve yaşam koşulları istatistiklerine göre Türkiye, yüzde 22,6 ile Avrupa’da yoksulluk riski en yüksek ülke oldu. Rapora göre toplam 18 milyon 675 bin kişi yoksulluk riski altında yaşıyor. 2 milyon 870 bin genç de yoksulluk riski altında.
Merkezi İsviçre’de bulunan, özellikle yüksek varlık sınıfına sahip bireyler için sunduğu varlık yönetimi hizmetiyle tanınan, uluslararası bankacılık faaliyetlerini de gerçekleştiren UBS’in yayımladığı Küresel Zenginlik Raporu-2025’e göre, Türkiye 2024 yılında açık ara dolar milyoneri sayısını en fazla artıran ülke oldu. Rapora göre tek bir yılda dolar milyoneri sayısı 7 bin kişi arttı. Uzmanlar, yüksek enflasyonun dolar milyonerlerin ekmeğine yağ sürdüğünü belirterek, ülkede enflasyonun düşmesini istemeyen güçlü bir para lobisi olduğunu dile getirdi. Raporu Karar Ekonomi’ye değerlendiren uzmanlar “Bu ne yaman çelişki” diyerek duruma bir an önce önlem alınması gerektiğini söyledi.
SİYASİLERİN ÖNCELİĞİ BU OLMALI
Verileri “çok üzücü ve endişe verici” olarak özetleyen uzmanlar, “Siyasetçilerin en önemli konusu bu olmalı. Ancak görüyoruz ki hiç bir siyasinin umurunda değil, çünkü onların tüm çabaları her ne pahasına olursa olsun koltuklarını korumak! Malumunuz bir savaşta kazanan taraf yoktur, sadece silah ve cephane tüccarı kazanır. Bunun son örneklerini, ülkemizde vatandaşın yaşadığı ekonomik sorunlarla ilgilenmek yerine, aylardır süregelen koltuk kaptırmamaya yönelik siyasi kavgada görüyoruz ne yazık ki” ifadeleriyle dile getirdiler. Yüksek faizle 1 milyon liranın aylık gelirinin yüzde 53’lere kadar çıktığını bunun Türk Lirası karşılığının da 39 bin lirayı bulduğunu dile getiren ekonomistler ise bir yıllık gelirin bileşik getiri ile yarım milyon liraya ulaştığını söyledi.
HER 100 BİN DOLAR 150 BİN DOLARA KADAR ÇIKTI
Aynı dönemde yüksek faizden gelir elde edenler dolar kuru yükselmediği için bozdurup TL’ye çevirdiği parasıyla yüksek faiz kazanıp tekrar düşük kurdan dolar aldığında elindeki dolar miktarını böylece artırmış oldu. 2023 yılı başında 100 bin dolarını ortalama 20 liradan bozduran biri 2 milyon lirasını bileşik faizle 1 yılda 3 milyon liranın üzerine çıkarmayı başardı. Bu süre zarfında yüksek faiz ve düşük dolar kuru politikasıyla baskılanan dolar kuru ise 20 liradan peyderpey 2024 döneminde 30 lira bandına dayandı. Paradan para kazanan kitle kurdaki yukarı yönlü hareketin başladığı dönemde tekrar ufak ufak döviz almaya başladı. Böylece 2023 yılında cebinde 100 bin doları olanlar oturdukları yerden her bir 100 bin dolarını en az 115 bin dolara çıkardı. Kurun yukarı yönlü ilk hareketinde bu işlemi yapanlarda rakam 120 bin dolara ulaştı. 2023 yılı ile 2025 yılı arasındaki dönemde ise rakamlar çok daha yukarı çıktı. Bir de bu paranın borsa, tahvil ve fonlarda değerlendirilmesiyle rakamların 150 bin dolara kadar çıkarılması mümkün oldu.
TÜİK RAKAMLARI İLE ÇELİŞİYOR
UBS’in yayımladığı Küresel Zenginlik Raporu-2025 raporunun bir başka çarpıcı örneği daha bulunuyor. Rapor, Türkiye’nin 2024 yılında açık ara dolar milyoneri sayısını en fazla artıran ülke olduğunu dike getiriyor. Uzmanlar bu verinin de TÜİK’in Gelir Dağılımı İstatistikleri ile uyuşmadığına atıfta bulunuyor. Nitekim TÜİK verisine göre 2023 yılında en yüksek yüzde 10’luk kesimin toplam gelirden aldığı pay yüzde 33,4 iken, 2024 yılında aynı grubun toplam gelirden aldığı pay yüzde 32,9’a düştü. Konu ile ilgili görüş bildiren uzmanlar, “Fakat nasıl oluyorsa Türkiye dolar milyoneri sayısını artırmada rekor kırmış! Biliyorsunuz ülkemizde seçimlerle birlikte son yıllarda parası olanlar, ciddi faiz ve kar payı geliri elde etti, dolayısıyla bu sonuç normal. Ama enflasyonla mücadelenin bedelini ise sadece emeği ile geçinen ücretli ve özellikle orta gelirli kesim ödedi/ödüyor, bu büyük bir haksızlık! Neden bu dolar milyonerlerin kapısını kimse çalmıyor” ifadeleriyle konuya dikkat çekti. Ekonomist İris Cibre de gelir dağılımındaki çarpıklığa geçen yıl sosyal medya platformu üzerinden vurgu yapmıştı. Cibre, “Hazine ve Maliye Bakanlığı, aylık harcaması 150 bin dolar olan 800 kişi tespit etmiş. Her ay 150 bin dolar harcamak için çaba gerek. Nasıl bir zenginlik yarattılar, nasıl pervasızca harcanacak, kaynağı belli olmayan bir zenginlik...Gelir ile gider arasındaki bu fahiş farklar mercek altına alındıkça, 800’ler 80 binlere ulaşacak” demişti.
