Financial Times gazetesi, 2025 yılında küresel piyasaların beklenenden çok daha dirençli bir tablo çizdiğini belirttiği analizinde, 2026 için yaygın iyimserliğe rağmen dikkatle izlenmesi gereken bazı kırılganlıklara işaret etti. Hisse senetlerinin yıl boyunca yükseldiği, tahvillerin ise sakin seyrettiği bir dönemin ardından yatırımcılar yeni yıla umutla giriyor. Ancak fon yöneticileri başta yapay zekâ yatırımları olmak üzere çeşitli risk faktörlerini göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguluyor.
YAPAY ZEKÂ PATİKASI KIRILGAN
Analize göre, büyük teknoloji şirketlerinin yapay zeka altyapısına yaptığı yatırımlar ve yüksek gelirleri borsalarda güçlü performanslar doğurdu. Ancak bu yükselişin sürdürülebilir olup olmadığına dair soru işaretleri sürüyor. Nvidia’nın 4 trilyon doları aşan değeri bu büyüklüğün sembolü haline gelirken, Alphabet gibi rakiplerin rekabette öne çıkması dengeleri değiştirebilir.
BlackRock’ın 2026 öngörüsünde “Yapay zekâ teması sarsılırsa, etkisi çeşitlendirme çabalarının önüne geçebilir” değerlendirmesine yer veriliyor. Uzmanlar ayrıca Asya yatırımları ya da enerji altyapısına yönelmenin, AI değer zincirinden kopuş anlamına gelmediğini hatırlatıyor.
ENFLASYON VE FAİZ BELİRSİZLİĞİ
Bir diğer başlık, yapay zekâ yatırımlarının enflasyonu tetikleme ihtimali. ABD’de tüketici fiyatları hâlen yüzde 3 seviyelerinde ve Fed’in enflasyon göstergeleri hedefin üstünde. 2026’da faiz indirimleri bekleniyor ancak artan kamu harcamaları ve ticaret politikaları bu beklentileri bozabilir. Mayıs ayında Fed Başkanı Jerome Powell’ın görevi bırakmasıyla birlikte faiz politikasında yön değişikliği olasılığı da gündemde.
KRİPTO, JAPONYA VE LİKİDİTE RİSKİ
Yükselen tahvil faizleri nedeniyle Japon yatırımcıların artık yurt dışı varlıklara daha az ilgi gösterebileceği belirtiliyor. Bu durum küresel borç piyasaları için olumsuz etkiler yaratabilir. Ayrıca kripto varlıkların finans sistemine entegre olması, olası bir dalgalanmanın yalnızca yatırımcıları değil, merkez bankalarını da etkileyebileceği bir ortam yaratıyor.
AŞIRI GÜVEN UYARISI
Piyasalarda kötümser yorumların nadir hale gelmesi de bir başka dikkat çeken unsur. Société Générale’den Albert Edwards, hâlen ABD hisselerinde bir balon olduğunu belirtse de yakın vadede ciddi bir çöküş tetikleyicisi görmediğini söylüyor. Ancak genel uzlaşı ortamının küçük bir hatada bile büyük dalgalanmalara neden olabileceği vurgulanıyor.
Analizin sonunda, tüm bu gelişmelerin bir çöküş anlamına gelmediği, ancak 2026’da daha dikkatli olunması gerektiği notu düşülüyor. Yatırımcılara “plan B” hazırlamaları ve olası kırılmalara karşı esnek kalmaları tavsiye ediliyor.
