Ekonominin gerçekleri kağıt üstündeki hedefleri bir bir boşa çıkarıyor. ‘Üretim istihdam ihracat’ politikasının ilan edildiği dönemden beri üretim hızla gerilerken tüketim fırladı. İhracat gerilerken ithalat patladı. Uzmanlar Türkiye’nin bir üretirken üç tükettiği tablonun sürdürülemez olduğuna dikkat çekti: Bu politikadan elde kalan sağlıksız büyüme, patlamış enflasyon ve geçim sıkıntısı.
İBRAHİM KAHVECİ
TÜİK verilerine göre Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3.8 büyüdü. Ancak büyümede en büyük katkıyı hane halkı tüketimi sağladı. Vatandaşın harcaması geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15.6 arttı. Aynı dönemde ithalat da yüzde 20.3 artarken ihracat yüzde 9 azaldı. Verileri değerlendiren Hazine Bakanı Şimşek “Uyguladığımız politikaların makro finansal istikrar üzerindeki olumlu etkilerini görmeye başladık” dedi.
‘ÇALIŞANI FAKİRLEŞTİREN BU GİDİŞ SÜRDÜRÜLEMEZ’
Tüketim çılgınlığıyla gelen büyüme için ekonomistler “Sağlıksız” vurgusu yaptı. Uğur Gürses “Son 7 çeyrekte ortalama büyümede iddia edildiği gibi yatırım ve ihracatın katkısı yüksek olmadı. Tersine tüketim patlaması yaratıldı. Elde patlamış bir enflasyon ve geçim sıkıntısı kaldı” dedi. Tunç Şatıroğlu “Ücretliyi fakirleştiren büyüme” vurgusu yaparken Prof. İbrahim Ünalmış “Sürdürülemez bir büyüme kompozisyonu oluştu” ifadesini kullandı.
Türkiye’de seçimden önce devreye alınan üretim, yatırım ve istihdam odaklı olacağı söylenen ekonomik model kurların rekor kırmasına, enflasyonun tarihi zirvelere çıkmasına neden oldu. Yüksek enflasyon karşısında tüketim artarken, üretim yavaşladı. Böylece Türkiye ekonomisi tüketerek büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ikinci çeyreğine (nisan-haziran dönemi) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,8 büyüme kaydetti.
Üretim yöntemiyle GSYH tahmini, yılın ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 60,7 artarak 5 trilyon 502 milyar 192 milyon lira oldu. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 271 milyar 468 milyon olarak gerçekleşti. TÜİK’in açıkladığı verilere göre enflasyonist ortamda büyümeyi tüketim sırtlarken, üretim daraldı. Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2023 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 15,6 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 5,1 arttı. Mal ve hizmet ithalatı yüzde 20,3 artarken ihracatı yüzde 9 azaldı.
Sanayi yüzde 2,6; mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri ise yüzde 1,2 azaldı. Böylelikle sanayide birbirini izleyen 3. çeyrekte de daralma kaydedildi. Sanayi daralırken, hizmetler büyümede öne çıktı. GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde ikinci çeyrekte diğer hizmet faaliyetleri yüzde 6,6, hizmetler yüzde 6,4, inşaat yüzde 6,2, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 5,1, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 4,9, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 3,2, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 1,3 ve tarım sektörü yüzde 1,2 arttı.
İTHALAT ARTIYOR İHRACAT ÜÇ ÇEYREKTİR DARALIYOR
Büyümede en olumsuz veri ihracat olarak ön plana çıktı. Üç çeyrektir ihracat daralarak pandemi sürecinden bu yana en uzun daralma serisi kaydederken, ithalatta ikinci çeyrekte görülen artış 3 yılın en yüksek artışı oldu. İhracat yüzde 9 küçülürken bu yılın ikinci çeyreğinde ekonomik büyümeyi 2.36 puan olumsuz etkiledi. Son üç çeyrektir ihracat daralarak ekonomik büyümeye negatif etki ederken, ithalat ise iç tüketimin canlılığı ile birlikte ikinci çeyrekte yüzde 20,2 büyüme gösterdi. İthalattaki bu hızlı artış ekonomik büyümeyi 3.92 puan negatif etkiledi.
GSYH 2023’ÜN 2. ÇEYREĞİNDE 5,5 TRİLYON TL OLDU
Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2023 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 60,7 artarak 5 trilyon 502 milyar 192 milyon TL oldu. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 271 milyar 468 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2023 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 15,6 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 5,1 arttı. Mal ve hizmet ithalatı, 2023 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 20,3 artarken ihracatı yüzde 9,0 azaldı.
‘ÜCRETLİYİ VE EMEKLİYİ FAKİRLEŞTİREN BÜYÜME’
TÜİK’in açıkladığı büyüme verilerini değerlendiren uzmanlar tüketime dikkat çekti. Ekonomist Tunç Şatıroğlu sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede ‘’Ücretliyi, emekliyi fakirleştiren büyüme.Ve fakirleştiren büyümeyle övünmek... Türkiye Ekonomi Modeli’’ paylaşımını yaptı. Ekonomist Oğuz Demir de seçimden önce uygulanan ve adına ‘Türkiye Ekonomi Modeli’ denilen politikalara değinerek ‘’Türkiye Ekonomi Modeli’nin ihracat rekorları 2. çeyrekte pek bir işe yaramamış.. Tüketici büyümeyi sırtlanmış. Enflasyonist ortamda herkes gücü yettiğince kendini korumaya çalışıyor işte’’ ifadelerini kullandı.
‘ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLERDE KESKİN BİR DARALMA BİZİ BEKLİYOR’
İktisatçı Hayri Kozanoğlu büyüme verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede 2. çeyrekte ekonomik büyümenin yüzde 3,8 olarak açıklanmasının Türkiye’nin uzun dönem büyüme potansiyeline uygun bir oran olduğunu ifade ederek ‘’Lakin bu büyümenin seçim öncesi faizleri suni bir biçimde düşük tutarak borçlanmayla sağlanması,önümüzdeki dönemlerde bizi keskin bir daralmanın beklediğini gösteriyor’’ dedi. İktisatçı Mahfi Eğilmez de ise ‘’ikinci çeyrek büyümesi TÜİK tarafından yüzde 3,8 olarak açıklandı. Çok yüksek negatif faizin ve çok yüksek enflasyonun varlığına karşın bu oran düşük bir büyüme oranı anlamına geliyor. Burada sözünü ettiğimiz negatif faiz, reel faiz değil. Türkiye’de nominal faiz negatif’’ paylaşımı yaptı. Eski Merkez Bankası Ekonomisti Prof. Dr. İbrahim Ünalmış da X sosyal medya platformundan yaptığı değerlendirmede ‘’Son üç çeyrekte sağlıksız ve sürdürülemez bir büyüme kompozisyonu oluştu. Önümüzdeki dönem için faiz-kur dengesinin tekrar oluşturulması ve beklenti yönetimi şart...’’ dedi.
‘ELDE VAR PATLAMIŞ ENFLASYON VE GEÇİM SIKINTISI’
Ekonomist Uğur Gürses ‘Türkiye Ekonomi Modeli’nin uygulandığı dönemlere dikkat çekerek ‘’Uydurma ekonomi politikasının hakim olduğu son 7 çeyrekte ortalama büyüme yüzde 5,8 olurken, öyle iddia edildiği gibi yatırım ve ihracatın katkısı yüksek olmadı; tersine hane halkı tüketim patlaması yaratıldı. Elde ne var? Patlamış bir enflasyon ve geçim sıkıntısı’’ ifadelerini kullandı. Ekonomist Burcu Aydın Özüdoğru da ‘’Bu yılın 2. çeyreğinde ekonomi yüzde 3,8 büyüdü. Büyüme tüketim kaynaklı oldu. Özel tüketim yüzde 15,6, kamu tüketimi ise yüzde 5,3 arttı. İthalat yüzde 20,3 artarken ihracat yüzde 9 azaldı’’ paylaşımını yaptı.
‘ÜRETİMSİZ BÜYÜMEYE DEVAM’
Ekonomist Orhan Karaca yaptığı değerlendirmede üretimdeki daralmanının altını çizerek ‘’Ekonomide üretimsiz büyümeye devam...’’ yorumunu yaptı. Finansal Piysalar Uzmanı İris Cibre ‘’Cari fiyatları enflasyondan arındırmak için kullanılan deflatör yüzde 55, ÜFE yıllık yüzde 40,42. Nasıl büyüdük derseniz; Yine inşaat, hizmetler ve finans faaliyetleri ile. Tarım derseniz mesela, GSYH deki payı yüzde 4, bilgi ve iletişimin ise yüzde 2,4’’ ifadelerini kullandı.