Yabancı yatırımcıdan yerli alıcıya kadar herkes Merkez Bankası’nın 24 Temmuz’da yapacağı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında ne karar alacağını merak ediyor. Piyasalar, Merkez Bankası’nın haziran ayunda, faiz indirimi yapmasını beklerken 19 Mart İBB operasyonları nedeniyle indirim bir yana faizde artış yapılması karşısında satış baskısına maruz kaldı. Kredi ile işlerini çeviren KOBİ’lerden konut ve emlak sektörüne kadar her alanda sıkıntı büyüdü. Faizin yüksek olması nedeniyle yatırımlar durdu. İşsizlik arttı. Bu nedenle 24 Temmuz Perşembe günü yapılacak faiz kararı toplantısı kritik önemde olacak. Merkez Bankası’nın PPK toplantısında 250 ile 350 baz puanlık indirim yapacağı tahminleri ağırlıkta. Borsa yatırımcısı zaten uzun süredir faiz artışını satın almıştı. Bu nedenle faize duyarlı sektörler olan banka ve gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketleri ile çimento hisselerinde yükseliş yaşandı.
Genel hava iyimser iken mevduatlarda yaşanan stopaj vergisinin artışı ve TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın faiz indirimi konusunda ‘temkinli’ olunacağı açıklamaları sonrası yüksek seviyeli faiz indirimi bekleylener, şimdi bekle-gör aşamasına geçti. Ekonomistler aslında faiz indiriminde geç bile kalındığını belirtiyorlar. Ekonomist İris Cibre ve Ali Çufadar, Merkez’in aslında Mart ayındaki toplantısında indirim yapması gerektiğini söyledi. İndirimin gecikmesi onlarca şirketin ya konkordato ilan etmesine ya da iflas etmesine neden olduğu yorumları yapılıyor. Bu hafta TCMB’den Goldman Sach 350 baz puan, Citi ve JPMorgan ise 250 baz puan indirim beklediklerini açıkladı. Bu beklentiler arasında yer alan 350 baz puanlık indirimin borsada çıkışa ivme kazandıracağı vurgulanıyor. Enflasyonun düşüş eğilimine girmesi doğal olarak faiz indirim beklentilerini beraberinde getirdi. Ayrıca ekonomideki yavaşlama, kredi maliyetlerinin ve finansman giderlerinin yüksekliği önemli sorunlar. Olası bir faiz düşüşü bu sıkıntıları çözebilir.
Geçen hafta BloombergHT’nin düzenlediği ankette, TCMB’nin perşembe günü sonuçlanacak olağan PPK toplantısında 250 baz puanlık bir faiz indirimi yapması bekleniyor. Kıbrıs İktisat Bankası Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu da, geçen hafta yaptığı yorumda, “Stopaj artışının TL’nin reel getirisini törpülediği, üzerine bir de politika faizinde düşüş beklentisinin eklendiği bu ortamda, yatırımcı ilgisinin yeniden dövize kaymaması adına Merkez Bankası’nın daha temkinli adımlar atacağı öngörülse de, biz hâlen TCMB’den sürpriz niteliğinde 350 baz puanlık bir faiz indirimi beklemeye devam ediyoruz. Bu çerçevede, politika faizinin %46 seviyesinden 19 Mart öncesindeki %42,50 düzeyine çekileceğini, faiz koridorunun da daha simetrik bir yapıya kavuşacağını öngörüyoruz. Bu beklentilere paralel olarak, 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi yaklaşık 25 baz puan düşüşle %41,37’ye gerilerken, CDS risk primi 293 baz puan seviyesinde, son dönemde sıkıştığı dar aralığın içinde kalmaya devam etti. USDTRY kuru ise TCMB’nin konfor sahasında, 40,22 civarında dengelenirken, bugün valör farkı nedeniyle 40,30 seviyelerine doğru hafif bir yükseliş kaydetti.” demişti.
İŞ DÜNYASI 400 BAZ PUANLIK İNDİRİM İSTEDİ
İş dünyası da perşembe gününden umutlu. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, “Özellikle temmuz ayında çok ciddi bir anlam ifade eden bir düşüş bekliyoruz. Belki 350-400 kadar bir düşüş gelmesini bekliyoruz” demişti. Ekonomideki büyümenin tüketimden kaynaklı olduğunu belirten Özdemir, “Reel büyüme kaydettiğimizi söylemek pek mümkün değil. İş dünyası açısından bakarsak tabii ki en önemli konu finansmana erişim tarafı, bir de dolar yani döviz piyasalarındaki uygulanan politikalar diyelim. Özellikle temmuz ayında çok ciddi bir anlam ifade eden bir düşüş bekliyoruz. Belki 350-400 kadar bir düşüş gelmesini bekliyoruz. Aslında haziran ayında da bekliyorduk. Lakin İsrail-İran gerilimi birazcık bunu öteledi diye düşünüyorum. Çünkü bu sıkı para politikası beraberinde zaten jeopolitik olarak dünyanın oldukça gergin olduğu, küresel olarak ticaretin sıkıştığı bir yerde bizim sanayicimizi ve çalışanlarımızı daha da zor duruma sokuyor. Dolayısıyla finansmanda ciddi bir iyileşme sinyallerinin gelmesini bekliyoruz.”
