Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Yasser Hassan, asgari ücretin belirlenmesinde yalnızca ekonomik göstergelerin değil, yaşanabilir bir hayatın gerekliliklerinin de dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Hassan, “Yüksek enflasyon koşullarında, asgari ücretin enflasyona endekslenmesi kısır döngü yaratır. Bu nedenle ücret artışları enflasyonun altında olmalı, vatandaş sosyal yardımlarla desteklenmeli” dedi.
ILO Türkiye Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Hassan, Cenevre’de gerçekleştirilen 113. Uluslararası Çalışma Konferansı’nın çıktılarını değerlendirdi. Türkiye’deki kayıt dışı istihdam oranının yüzde 26,5 civarında olduğunu belirten Hassan, bu oranın küresel ortalamaya göre daha düşük olduğuna dikkat çekti. “Dünya genelinde kayıt dışı istihdam oranı yüzde 58 seviyesinde. Türkiye’nin bu konuda daha iyi bir noktada olması sevindirici. Ancak kayıt dışılık hâlâ ciddi bir sorun. Bu, ülkelerin ekonomilerine ve üretkenlik düzeylerine zarar veriyor” dedi.
KAYIT DIŞILIKLA MÜCADELE İÇİN SOSYAL KORUMA ŞART
Kayıt dışı çalışmanın özellikle yoksul ve gelir dağılımının adaletsiz olduğu toplumlarda yaygın olduğunu dile getiren ILO Direktörü, “Sosyal adaletin eksik olduğu iş yerlerinde kayıt dışılık kaçınılmaz hale geliyor. Bu nedenle sosyal koruma sistemlerinin güçlendirilmesi, dar gelirli kesimlerin tespiti ve kayıtlı iş yerlerinin teşviki şart” değerlendirmesinde bulundu.
ASGARİ ÜCRET TARTIŞMALARI: YILLIK ARTIŞ VE ÜÇLÜ MEKANİZMA VURGUSU
Asgari ücretin belirlenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hassan, ILO’nun herhangi bir rakam açıklamayacağını belirterek, karar sürecinin işçi, işveren ve devlet temsilcilerinin yer aldığı üçlü mekanizma çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini söyledi.
Asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesinin uluslararası iyi uygulama örnekleri arasında olduğunu ifade eden Hassan, şu ifadeleri kullandı:
“Enflasyona birebir endekslenen ücret artışları beklenen faydayı sağlamaz. Tam tersine ekonomik yapıyı kısır döngüye sokar. Bu yüzden ücret artışları enflasyonun altında olmalı, ancak sosyal yardımlarla dar gelirli gruplar korunmalı. İş gücü piyasasında alınan kararlar sosyal diyalogla şekillenmeli, dayatmalarla değil.”
ESNEK ÇALIŞMADA SOSYAL DİYALOG UYARISI
Hassan, esnek çalışma modellerine dair süren tartışmalara da değinerek, bu alandaki kararların da sosyal tarafların diyaloğu ile şekillendirilmesi gerektiğini kaydetti. “2008 küresel krizinden bu yana gündemde olan esnek çalışma modeli, işçi haklarını gözeterek hayata geçirilmelidir. Aksi halde güvencesizliğe neden olabilir” dedi.
