Türkiye’nin serveti (Altın ve her şey dahil)
TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan Amsterdam’da katıldığı bir panelde “Türkiye'deki ‘yastık altı’ altınların değerinin 500 milyar dolar kadar olduğunu; bunun enflasyona etki ettiğini ve Altın talebinin enflasyonla mücadeleyi zayıflattığını" iddia etmiş.
Acaba haklı mı?
Bugünkü yazıda Altın dahil hanehalklarının sahip olduğu serveti tahmin etmeye çalışacağım.
Bir bir sonraki yazıda da servet artışlarının, bilhassa “Altın Fiyatı”nın artmasının enflasyona etkilerini analiz etmeye çalışacağım.
| TÜRKİYE'DE |
|
| ÖZEL |
|
| SERVET |
|
| MİLYAR $ | % |
Konut (1) | 2.800 | 44,4 |
| (2 Triyon 800 milyar $) |
|
Gayrimenkul (2) | 840 | 13,4 |
| (840 milyar $) |
|
Finansal Varlıklar (3) | 600 | 9,5 |
| (600 milyar $) |
|
Altın (4) | 635 | 10,1 |
| (675 milyar $) |
|
Hisse Senetleri (5) | 1.375 | 21,8 |
| (Bir Trilyon 375 milyar $) |
|
Yurtdışı Varlıklar (6) | 50 | 0,8 |
| (50 milyar $) |
|
|
|
|
TOPLAM SERVET | 6.300 |
|
| (Toplam 6 Trilyon 340 milyar $) |
|
|
|
|
Türkiye'nin Nufusu | 86 milyon |
|
|
|
|
Kişi Başına Servet (7) | 73.250 |
|
|
|
|
Türkiye GSYH (8) | 1.400 |
|
|
|
|
Servet/GSYH | 450% |
|
Notlar ve açıklamalar:
1) TÜİK, Türkiye’deki hane halkını yaklaşık olarak 28 milyon olarak açıklıyor.
TCMB’de Türkiye’deki ortalama konut fiyatlarını yaklaşık olarak 100 bin dolar olarak açıklıyor. Bu iki veri bütünleştirildiğinde, Türkiye’deki hane olarak kayıtlı konut stokunun değerinin 2 Trilyon 800 milyar dolar olduğu görülür.
2) Dünyada, ikinci konut, yazlık, dükkan, arsa, tarımsal arazi, ofis, depo, fabrika binası, AVM ve Çarşı gibi gayrimenkullerin toplam değerinin, konut değerine oranı %60 civarında, hesaplanıyor. Örneğimizde bu rakam Bir Trilyon 680 milyar dolar ediyor.
Türkiye’de de bu oran kullanılabilir. Fakat bu çalışmada “Diğer Gayrimenkullerin yarısının, gerçek kişilerin ve bilançoya tabi olmayan firmaların mülkiyetinde olduğunu “varsayıyoruz”; yani 840 milyar dolar.
Diğer yarısının da, yani 840 milyar doların da bilançoya tabi firmaların bilançolarında gömülü olarak durduğunu varsayıyoruz. Bu şirketlerin toplam değerinin 1 Trilyon 375 milyar dolar olması da bu tahmine destek veriyor olabilir
3) Kasa ve yastık altındaki nakitler, Mevduat, Para Piyasası Fonları, BES, DİBS (Bono ve Tahvil) ve benzeri varlıkların, diğer varlıklarla kesişmeyen yani mükerrer olmayan kısımları
4) Finansbank Araştırmacıları Sayın Erkin Işık, Sayın Deniz Çiçek ve Sayın Şakir Oktay Gür’ün çalışmasına göre 1984 yılından itibaren, yastık altı dahil yurtiçindeki toplam altın stokunun Ağustos 2025 itibariyle 4,210 tona çıktığını hesaplamışlar.
Bu çalışmaya bugün 40 bin civarında olan kuyumcu sayısının 1984’te 20 bin olduğunu ve her kuyumcunun yaklaşık olarak 10 Kg altınla çalıştığı; ilaveten, 1984 yılında 10 milyon hanımefendinin her birinin yaklaşık 50 gram altın sahibi olduğu varsayımları altında toplam altın stoku 5 bin ton olarak varsayıldı. Varsayımlarla, altın miktarını biraz daha artırdım doğru mu emin olamayız.
5) Bu çıkarım ve hesaplama TCMB’nin yaptığı “Sektör Bilançoları” verisinden derlenmiştir. Hisse senetleri derken sadece BİST’te işlem gören hisse senetleri değil Türkiye’deki Bir milyon 104 bin firmanın verileri anlaşılmalıdır.
Muhtemelen bu şirketler içinde mülkiyeti yabancılara ait olan hisseler de var ve bunları nasıl değerlendirileceği de tartışmaya açık.
Hesaplama şirketlerin sahip oldukları varlıklardan borçların çıkarılmasıyla elde edilmiştir. Bir diğer deyişle şirketlerin özkaynakları toplamı veya borsacıların sevdiği tabirle şirketlerin defter değeri dikkate alınmıştır.
6) Türklerin yurtdışındaki mevduatları, fonları, hisse senetleri ve gayrimenkulleri gibi pek çok değişik verilerin toplamı.
7) Aslında 7 ve 8 numaralı bir notlar yok. Fakat hesaba katılmayan pek çok servet unsuru daha var; tartışılması için değinmekte fayda var.
Örnekler: Gümüş ve değerli taşlar gibi; tahminim 35 milyar dolar.
8) Bir diğer önemli örnek de kripto varlıklar.
Dünyadaki bütün kripto varlıkların değeri şu anda 4 Trilyon 260 milyar dolar.
Türklerin kripto piyasalarında çok aktif olduğu biliniyor. Bazı internet sitelerine göre Türk Kripto Piyasası dünyanın en aktif dördüncü piyasasıdır; işlem sayısı bakımından bu doğru olabilir fakat değer konusu tam olarak bilinemez.
Eğer bu aktiflik sayesinde kriptolardan, Türkiye Ekonomisi dünya ekonomisinden aldığı %1,33 payı ikiye katlıyorsa, yani iki misli pay alıyorsa bu oran %2,66 eder. Bu payın değeri de 113,3 milyar dolar eder.
Servet eşit dağıtılırsa, 72.500 dolar hiç de fena bir rakam sayılmaz; gelir dağılımındaki bozulma derken bunu kastediyoruz.
Sayın Karahan’a bir soru: Görüldüğü gibi Altının servet içindeki payı %10 civarındadır. Diğer kalemler hakkında acaba ne düşünüyorsunuz?
Üzerinde çalıştığım kalemleri titizlikle hesaplamaya çalıştım yine de eksiksiz ve her şeyi kapsayamamış olabilirim. Belki de servet niteliği olan ve değinmediğim başka varlıklar da var veya mükerre hesapladıklarım. Katkıya ve her türlü düzeltmeye açığım.
Basit fakat çok kritik bir soru: Acaba Türkiye Ekonomisi hakkında görüş bildiren ekonomist veya değil kişiler, Türkiye’yi gerçekten de bütün boyutlarıyla tanıyorlar mı?
Hatta sorunun kapsamını biraz daha genişletebiliriz: Acaba başta TCMB yöneticileri olmak üzere bütün ekonomi yönetimi, Türkiye’nin her verisine bütün boyutlarıyla vakıf mıdırlar?
Bugün bu yazıyı hazırlarken benzer çalışmalar aradım fakat TCMB’nin sınırlı bir çalışmasının ötesinde ayrıntılı bir çalışma bulamadım. Verdiğim bütün rakamların %95 hassasiyetle doğru olduğuna inanıyorum fakat neredeyse her bilgiyi yuvarlayarak yazdım.
TCMB’nin bir ekip tahsis ederek bu köşe yazısından daha kapsamlı çalışmalar yapmasını öncelikleri arasına almasını umarım.
Tanımak yönetmenin ilk şartıdır.
