Temmuz ayı yaklaşırken, asgari ücretle geçinen milyonlarca vatandaş gözünü hükümetten gelecek ara zam açıklamasına çevirdi. Hayat pahalılığı, enflasyon karşısında eriyen maaşlar nedeniyle kamuoyunda artan beklentiye rağmen, hükümetten henüz net bir açıklama yapılmadı. Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, Halk TV’de katıldığı programda konuyu detaylarıyla ele aldı. Erdursun, mevcut ekonomik veriler ışığında ara zamma kapının aralık olup olmadığını değerlendirdi.

"BASKI OLMADIKÇA ARA ZAM ZOR"
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, Halk TV’de Seda Selek’in sunduğu “Neden Sonuç” programında asgari ücrete ara zam olasılığını değerlendirdi. Erdursun, hükümetin geçtiğimiz yıllardaki uygulamalarına ve mevcut ekonomik göstergelere dikkat çekerek, şu sözleri kullandı:
“Ben bir ara zam yapılacağını düşünmüyorum. Eğer toplumdan ciddi bir baskı oluşmazsa, temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmaz. Geçtiğimiz yıl da benzer bir tablo yaşandı. Ocak 2023’te yüzde 49,5 oranında artış yapıldı, ancak temmuz ayında herhangi bir ara zam gelmedi. Bu yıl da hükümet yetkilileri, ocak ayında yüzde 30 oranında artış yaptıklarını ve bunun yılın ilk yarısındaki enflasyon beklentisini karşıladığını söylüyorlar.”
Erdursun’a göre, Merkez Bankası’nın yüzde 24-29 aralığında açıkladığı yıl sonu enflasyon hedefi ve ilk 6 ayda beklenen yaklaşık yüzde 18’lik enflasyon farkı, ara zam için yeterli bir gerekçe olarak görülmeyebilir. Hükümet, ocak zammının bu farkı kapsadığı görüşünde.

ARA ZAM YAPILIRSA KİM MUTLU OLUR?
Erdursun, asgari ücrette yapılacak olası bir artışın hem çalışanlar hem de hükümet açısından olumlu sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Ancak bu durumun ekonomik dengelere etkisi göz önünde bulundurularak adım atılabileceğini söyledi:
“Asgari ücrete zam yapılırsa öncelikle çalışanlar memnun olur. Bununla birlikte hükümet de prim gelirlerini artırdığı için kazançlı çıkar. Asgari ücretliler gelir vergisinden muaf ama diğer çalışanların maaşları da buna bağlı olarak artacağı için vergi gelirlerinde de artış yaşanır. Bu durum, devletin gelir hanesine olumlu yansır.”

İŞSİZLİK BAŞVURULARINDA PATLAMA VAR
Özgür Erdursun, işsizliğe dair TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını savunarak, İŞKUR’a yapılan başvurulara dikkat çekti. Verilerdeki çelişkilere işaret eden Erdursun, şu çarpıcı açıklamaları yaptı:
“2023’te ayda ortalama 130.000 kişi işini kaybedip işsizlik maaşı için başvuruyordu. 2024’te bu sayı arttı. Ocak ayında 177.000 kişi başvuruda bulundu, şubat ayında bu rakam 321.000'e, martta ise 454.000'e yükseldi. Nisan verileri açıklandığında büyük ihtimalle bu sayı 550.000’i bulacak.”
Erdursun, bu artışa rağmen TÜİK’in işsizlik oranlarını düşük göstermesine tepki gösterdi:
“TÜİK mucizesi burada başlıyor. Çalışan sayısı düşüyor, işsiz sayısı düşüyor ama işsizlik oranı da düşüyor! Bu mümkün değil. Gerçek işsizlik, iş aramaktan vazgeçenlerle birlikte çok daha yüksek.”
TÜİK’İN RAKAMLARI SORGULANIYOR
Erdursun’a göre TÜİK’in açıkladığı verilerle sahadaki gerçeklik birbirini tutmuyor. 15 yaş üstü nüfusta artış yaşanmasına rağmen iş gücüne katılım oranının düştüğünü belirten Erdursun, “İş aramaktan vazgeçen yüzbinlerce kişi iş gücünün dışında sayılıyor. Bu, işsizliği olduğundan düşük gösteriyor” dedi.
