Sektör çareyi dışarıda arayınca borç çevirme oranı 2008 krizini bile aştı: Merkez faizi kıstıkça para dışarıda arandı

Sektör çareyi dışarıda arayınca borç çevirme oranı 2008 krizini bile aştı: Merkez faizi kıstıkça para dışarıda arandı

Merkez Bankası’nın hızlı faiz indirimi döngüsü sadece tabelaya yansırken, ne yatırımcı ne de üretici Merkez faizinden para bulması imkansız hale geldi. Parayı içeride bulamayan şirketler çareyi dışarıda aradı. TCMB verilerine göre, işletmelerin dış borç çevirme oranları 2008’deki kriz yılına kadar dayandı. 2008’de 214,34 olan oran 2022’de 217,13 seviyesini gördü. Bu oran geçen yıl 63,31 seviyesine kadar düşmüştü.

Ekonomide alınan kararlar piyasalarda tam karşılık bulmuyor. Merkez Bankası’nın hızlı faiz indirimi döngüsü sadece tabelaya yansırken, ne yatırımcı ne de üretici Merkez faizinden para bulması imkansız hale geldi. İş dünyası da zaten bu konuda mağduriyetini her defasında dile getiriyor.

Yeni ekonomi modeliyle birlikte daha az cari açık daha yüksek ihracat ve düşük enflasyona geçilmesi hedeflenirken, tablo tam tersine döndü. Düşen faiz sonrasında dövize talep artınca yeni kur rekorları da gecikmedi. Konut kredileri düştü fakat onaylar 250 bin lirayı geçmedi. İşletmelere de açıklanan kredi paketleri bankalarda karşılık bulmadı. Tüm bu tablo karşısında finansman bulamayan işletmeler çareyi yurtdışında aradı.

Yeni ekonomi modeliyle birlikte böylece kredilerin de bittiği görüldü. Birçok şirket kredileri yurtdışından döviz bazlı kullanmaya başladı. Bu tabloyu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verileri ortaya koydu. TCMB verilerine göre, işletmelerin dış borç çevirme oranları 2008’deki kriz yılına kadar dayandı. 2008’de 214,34 olan oran 2022’de 217,13 seviyesini gördü. Bu oran geçen yıl 63,31 seviyesine kadar düşmüştü. Yani Merkez Bankası’nın Ağustos 2022’de faiz indirimine başlamasıyla birlikte borç çevirme oranlarında artış başladı. Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), TL bazındaki hamlelere devam ediyor. TL kredi için yabancı para pozisyonlarına düzenlemelere giden kurum, sınırı 10 milyon liraya çekti.

Daha önce 15 milyon liraydı. Nakit pozisyonu aktif toplamı ya da bir yıllık net satış hasılatından büyük olanı yüzde 10’unu geçen şirketlere uygulanan kredi sınırlaması ise yüzde 5 olarak belirlendi. Ticari kredi faizleri kurumsal kredi kartı ve kredili mevduat hesabı hariç yüzde 18,29’a geriledi.

10 YILLIK TAHVİLE YÜZDE 10,76

Hazine ve Maliye Bakanlığı Ekim ayı iç borçlanma programına 10 yıl vadeli tahvil ihalesiyle devam etti. Hazine, 10 yıl vadeli 6 ayda bir yüzde 5,20 sabit kupon ödemeli devlet tahvilinin ilk ihracında 6,75 milyar lira teklife karşılık, 5,20 milyar lira net satış gerçekleştirdi. İhalede bileşik faiz yüzde 10,76 oldu. Tahvilin ilk ihracı öncesi piyasa yapıcılar ile kamuya toplam 12,5 milyar TL’lik satış yapıldı. İhale öncesi piyasa yapıcılardan gelen 17 milyar liralık teklife karşılık, Hazine 11 milyar lira sattı. Kamunun 1,5 milyar liralık tekliflerinin tamamı karşılandı.

FİNANSAL HİZMETE GÜVEN GERİLEDİ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından ekim ayına ilişkin Finansal Hizmetler İstatistikleri ve Finansal Hizmetler Güven Endeksi açıklandı. Finansal sektörde faaliyet gösteren 155 kuruluşun yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edilen anket sonuçlarına göre, endeks ekimde 2,5 puan azalarak 164,3 seviyesine indi. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, son üç aydaki iş durumu FHGE’yi artış yönünde, son üç aydaki hizmetlere olan talep ile gelecek üç aydaki hizmetlere olan talep beklentisi ise FHGE’yi azalış yönünde etkiledi. İş durumu ve hizmetlere olan talebe ilişkin değerlendirmelere göre, son üç ayda iş durumunda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmeler bir önceki aya kıyasla güçlendi.

TALEPTE ARTIŞ BEKLENTİSİ ZAYIFLADI

Son üç ayda hizmetlere olan talepte artış olduğu yönündeki değerlendirmeler ile gelecek üç ayda hizmetlere olan talepte artış olacağı yönündeki beklentiler ise zayıfladı. İstihdama ilişkin değerlendirmelere göre, son üç aydaki istihdamda artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç aydaki istihdamda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyir bir önceki döneme kıyasla güçlendi. Karlılığa ilişkin değerlendirmelere göre, son üç aydaki karlılıkta artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç aydaki karlılıkta artış olacağını bekleyenler lehine olan seyir bir önceki döneme kıyasla zayıfladı.

Rekabet gücüne ilişkin değerlendirmelere göre, yurt içi piyasalardaki rekabet gücünde son üç ayda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmeler ile gelecek üç ayda iyileşme olacağı yönündeki beklentiler güçlendi. Yurt dışı piyasalardaki rekabet gücüne ilişkin olarak, son üç ayda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmeleri bir önceki döneme göre zayıfladı, gelecek üç ayda iyileşme olacağı yönündeki beklentiler ise arttı. Ekim ayında, NACE Rev.2 sektör sınıflamasına göre “Finans ve Sigorta Faaliyetleri” sektöründe güven endeksleri alt sektörler itibarıyla değerlendirildiğinde, “64-Finansal Hizmet Faaliyetleri (sigorta ve emeklilik fonları hariç)” ve “66-Finansal Hizmetler ile Sigorta Faaliyetleri için Yardımcı Faaliyetler” sektörleri sırasıyla 3,2 ve 9,8 puan azaldı, “65-Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Fonları (zorunlu sosyal güvenlik hizmetleri hariç)” sektörü ise 14,10 puan artış kaydetti.

BÜTÇEYE MALİYET ŞOKU

Gelecek Partili İbrahim Turhan, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni yorumladı. Hesaplarına göre 2023’te bütçenin bütçe 660 milyar açık vereceğini öngören İbrahim Turhan, ”Lafa bakarsanız faize karşı olan hükümet bütçeden yapacağı faiz harcamalarını ne kadar artıracak? Yüzde 72” dedi. Ekonomist İbrahim Turhan’ın paylaşımı şöyle: “Hükümetlerin tercihlerini, propaganda amaçlı sözlerden ziyade Merkezî Yönetim Bütçesi üzerinden okumak daha sağlıklıdır. 2023 yılı bütçesini bu yılın ödenekleri ile karşılaştırdığımızda acaba hükümet hangi kalemlerde ne kadar artış öngörmüş? Somutlaşan gerçek tercihleri nasıl? 2023’te hükümet yaklaşık 4.5 trilyon TL harcama yapmak istiyor. Bunları karşılamak için ürettiğimiz her 100 TL milli gelirin 17.5 lirasını vergi olarak 6.8 lirasını sosyal fon olarak elimizden alacak. Yuvarlak hesap 4 lokmamızdan 1’i onların. Yine de bütçe 660 milyar açık veriyor. Kamu çalışanlarına yapacağı ödemeler yüzde 53,8 artıyor. Sosyal güvenlik için yapmayı düşündüğü harcamaları da (çalışanlar için ödediği primler vs.) yüzde 57,6 oranında artıracak. Lafa bakarsanız faize karşı olan hükümet bütçeden yapacağı faiz harcamalarını ne kadar artıracak? Yüzde 72. Hükümet; sosyal yardımlar için 258 milyar, üretim-yatırım-istihdam yaratacak reel sektör desteği için 145 milyar, tarım için 143 milyar harcama yapmak niyetinde. Faiz için bütçeye koyduğu ödenek ise 566 milyar TL. Bunların toplamından 20 milyar daha fazla. Gel de Ziya Paşa’yı anma… Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. Faizi talimatla düşürmek için 2021 Eylül’den beri ekonominin canına okuyan iktidarın eseri bu işte… Umarım hâlâ bir yerlerde aklıselim namına bir şeyler kalmıştır.”

POLİTİKA FAİZİ İNDİKÇE BDDK KISITLAMA GETİRİYOR

BDDK, bilançosunda yabancı para bulunan ya da nakit pozisyonu artıda olan şirketlere kullandırılacak kredilerde sıkılaşmayı artırdı. Buna göre kredi kullanabilecek şirketler için daha önce 15 milyon TL olan yabancı para pozisyonu sınırı 10 milyon TL’ye indirildi. Daha önce “nakit pozisyonu, aktif toplamı ya da 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanı yüzde 10’unu geçen” şirketlere uygulanan kredi sınırlaması ise yüzde 5 olarak güncellendi. Haziran 2022’de 15 milyon TL üzeri dövizi olan ve döviz nakdi varlıkları, bilançosunun (aktif ya da net satış) yüzde 10’unu aşan firmaların TL kredi kullanamayacağı kuralı getirilmişti. Yeni düzenlemeyle bu eşik değerler 10 milyon TL ve yüzde 5 olarak güncellendi. Böylelikle, kredi kullanabilecek işletmeler için kapsam daha da daraltıldı. Karar doğrultusunda 1 Kasım’dan itibaren geçerli olacak şekilde müşterilerden yeni beyan ve taahhüt alınacak. Söz konusu uygulama, 1-31 Ekim döneminde ise mevcut hali ile devam edecek.

BDDK’nın kredi piyasasını sıkılaştıracak bu yeni makroihtiyati önleminin Merkez Bankası’nın faiz indiriminin ardından gelmesi ise dikkat çekti. TCMB, hafta içinde politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 12’den yüzde 10,5’e indirmişti. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Eğer merkez bankası bir gün önce ekonomiyi desteklemek için faiz indiriyorsa BDDK neden ertesi gün kredileri sıkılaştırıcı önlem alıyor? Faizleri düşük tutabilmek giderek daha fazla ilave kısıtlama gerektiriyor ve her yeni önlem maliyet yaratıyor” yorumunda bulundu.

İŞ DÜNYASI UCUZ KREDİ BULAMIYOR

Üretim, istihdam ve ihracatın kapısını açacak yatırımlar yapmak isteyen iş dünyası faizli kredi talebinde bulunuyor. Merkez Bankası’nın yüzde 10,5 faiz kararına rağmen bankalar iş dünyası ve vatandaşlara kredileri yüzde 40’lara varan faiz oranı ile satıyor. İhtiyaç kredilerinde yıllık yüzde 27 ile yüzde 50’ye varan oranlar ortaya çıkarken bu durum konut kredilerinde yüzde 15’den başlayıp yüzde 48’lere kadar artabiliyor.



İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN