‘Sessiz terk’ yükselişte: İş yerinin çalışanlarına yatırım yapmaması...

‘Sessiz terk’ yükselişte: İş yerinin çalışanlarına yatırım yapmaması...

Koronavirüs pandemiyle şöhret bulan kavramlardan birisi de “sessiz istifa” (quiet quitting). Kötüleşen işgücü piyasasında birçok çalışan sevmedikleri işlerde sıkışmış durumda. Çalışanlar işlerini sessizce terk etmeye başlarken uzmanlar bunu yalnızca işverenin durdurabileceğini belirtiyor. Gallup’un baş bilim insanı Jim Harter, bir iş yerinin çalışanlarına yatırım yapmamasının sessiz terke yol açtığını ifade ediyor.

Koronavirüs ile beraber ortaya çıkan kavramlardan birisi de “sessiz istifa” (quiet quitting). Dünyanın birçok yerinde işe alımlarda duraksama yaşanırken işi bırakma oranlarında düşüş yaşandı. Uzmanlar bazı çalışanların mevcut işlerinde kalmaktan dolayı mutluyken diğerlerinin ayrılmak istediğini ancak istihdamda yaşanan durgunluktan dolayı başaramadığını söylüyor.

BBC Worklife‘ın haberine göre sevmedikleri işlerde uzun süre sıkışıp kalan birçok kişi de işlerini ‘sessizce terk etmeye’ başlıyor.

İngilizce karşılığı ‘quiet quitting’ olan pandemi döneminde gençler arasında başlayan ‘sessiz terk’ trendinin aslında işten ayrılmakla ilgisi yok.

Çok net bir çerçeve çizmek kolay olmasa da ‘quiet quitting’ kavramının özellikleri şöyle sıralanıyor: Özellikle beyaz yakalı gençler arasında yaygın. İstifa etmiyorlar ama yalnızca işlerinin gereğini yerine getirmek üzere ‘asgari düzeyde’ çalışıyorlar. Kendilerinden beklenenin ötesine geçmek, fark yaratmak, yükselmek vs. için ‘kollarını kaldırmıyorlar’.

Mevcut işgücü piyasasında işlere olan talep, arzı büyük ölçüde geride bırakıyor. Haziran 2023 LinkedIn araştırması, işe alımların bir önceki yıla göre ABD’de yüzde 20,9, Birleşik Krallık’ta ise yüzde 22,5 oranında düştüğünü gösteriyor. Aynı zamanda, çalışanların iş arama faaliyetleri de artıyor.

ARTIK GİDİLEBİLECEK YERLER DAHA AZ

Pandemi sırasında işten ayrılanların sayısında artış ve işe alımda düşüşe işaret eden insan kaynakları yönetim firması ADP’de baş ekonomist olan Nela Richardson’a göre artık çalışanların gidebileceği yerler eskisinden daha az ve bu yüzden daha fazla kişinin olduğu yerde kalması gerekiyor.

Buna iş yerinde mutlu olmayan çalışanlar da dahil.

Eskiden durumundan memnun olmayan çalışanlar, keyif aldıkları rolleri bulmak için iş ve hatta sektör değiştirebiliyordu. Bu artık pek mümkün olmadığı için çalışanlar sessiz terk yöntemine yöneliyor.

YARIDAN FAZLA ÇALIŞAN İŞLERİYLE İLGİLENMİYOR

İş Yeri Danışmanlığı ve Küresel Araştırma şirketi Gallup’un Haziran 2023 verilerine göre 122 bin 416 küresel çalışanın yüzde 59’u işleriyle ilgilenmediklerini söylüyor.

HAYAT PAHALILIĞI VE ÜCRET YETERSİZLİĞİ

Uzmanlar, bunun birçok nedeni olduğunu söylüyor. Hayat pahalılığı ve ücret artışlarının dondurulması nedeniyle daha fazla çalışan maaşlarından memnun değil.

Richardson’a göre de ücret bir kişinin mevcut işinden memnun olmamasının başlıca nedeni: “Aynı verimlilikte çalışmaya devam ediyorsunuz ancak aldığınız maaş artık yetmiyor.”

Londra merkezli LinkedIn’in İngiltere Müdürü Ngaire Moyes, iş piyasasında hareketlilik olmadığında insanların ‘tatmin oldukları için değil, başka seçenekler olmadığı için aynı yerde kaldıklarını’ söylüyor.

ÇALIŞANA YATIRIM YAPMAMAK SESSİZ TERKE YOL AÇAR

Gallup’un baş bilim insanı Jim Harter, “Çoğu insan işinin doğası gereği sessizce istifa ediyor. Bu kişiler minimum düzeyde çalışıyor çünkü işlerinden ilham almıyorlar ve en iyisini yapma fırsatına sahip olmadıklarını hissediyorlar” diyor.

Harter, bir iş yerinin çalışanlarına yatırım yapmamasının çoğu zaman sessiz terke yol açtığını söylüyor.

Halihazırda şirketlerin lehine olan bir iş gücü piyasasında da işverenlerin çalışanlarını elinde tutma konusunda daha az motivasyonu olabilir.

İnsanların hoşlanmadıkları bir işte sıkışıp kalmaları, özellikle uzun vadede ruh sağlıkları için zararlı olabiliyor. Sessiz terk de bu duruma yardım etmiyor.

İŞ YERİNİN SORUMLULUKLARI

Uzmanlar, iş yerlerinin çalışanlarını motive etmek ve sessiz terk sorununun yaygınlaşmasını engellemek konusunda sorumluluğu olduğunu söylüyor.

Aksi takdirde giderek daha fazla sayıda çalışan, gerçekten istifa edebilecek duruma gelene kadar minimum seviyede çalışmaya devam edecek.

Harter, yaşam maliyetlerinin artması ve diğer ekonomik stres faktörleri karşısında iş verenlerin çalışanların koşullarını kabul etme ve onları işe daha fazla entegre etme görevine sahip olduğunu söylüyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN