Ünlü ekonomist, sıfır ve ikinci el otomobil sorununa çözüm olarak "144" endeksinin düşürülmesini önerdi. Bu sayede otomobil fiyatları daha uygun hale gelebilir. Detaylar haberimizde...
Otomobil sektöründe yaşanan sıkıntılar ve yüksek fiyatlar, Türkiye'de büyük bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Otomobil fiyatlarının yükselmesi, sıfır araç bulmanın zorlaşması ve ikinci el araç fiyatlarının sıfır araç fiyatlarını geçmesi gibi sorunlar gündemde önemli bir yer tutmaktadır.
Son zamanlarda alınan kararlarla birlikte, sıfır araçların ikinci eldeki satışına altı ay ve altı bin kilometre kısıtlaması getirilmiş ve bu düzenleme 1 Ocak 2024 tarihine kadar uzatılmıştır. Bu kısıtlama, fahiş fiyat artışlarına önlem olarak alınmıştır. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ikinci el araç fiyatlarının sıfır araç fiyatını geçemeyeceğini ve otomobil fiyatlarının yakın zamanda dengeye geleceğini belirtmiştir.
AB ORTALAMASINA GÖRE 144
Ancak, otomobil fiyatlarının neden bu kadar yüksek olduğu ve Türkiye'nin diğer ülkelere kıyasla neden bu kadar pahalı otomobilleri aldığı sorusu akıllarda kalmaktadır. Türkiye'deki kişisel ulaşım araçlarının fiyat düzeyinin AB ortalamasına göre 144 olduğu ve AB ortalamasının 100 olduğu bilgisi verilmektedir. Bu durum, Türkiye'nin otomobil fiyatlarında dengesizlik yaşadığını ve yüksek fiyat seviyelerinin olduğunu göstermektedir.
Ekonomist Alaattin Aktaş'ın ifade ettiği gibi, Türkiye'nin kişi başına geliri düşük ve satın alma gücü azken, otomobil fiyatlarının diğer ülkelere kıyasla neden bu kadar yüksek olduğu sorusu cevaplanması gereken bir sorundur. Türkiye'de otomobil fiyatlarının artışını durdurabilmek için sınırlamalar getirilmesi kaçınılmaz hale gelmektedir.
Bununla birlikte, Türkiye'nin genel olarak tüketim mal ve hizmetlerinin ortalama fiyat düzeyinin AB ülkelerine kıyasla daha düşük olduğu belirtilmektedir. Ancak otomobil fiyatlarının bu düzeyin çok üzerinde olduğu vurgulanmaktadır. Bu da otomobil sektöründeki dengesizliği ve sorunun büyüklüğünü göstermektedir.
Otomobil fiyatlarının yüksekliği, Türkiye'nin ekonomik koşullarını, gelir dağılımındaki eşitsizliği ve diğer etkenleri yansıtmaktadır. Bu sorunun çözümü için daha kapsamlı önlemler alınması gerekmektedir.
