Seçim sonrası sermaye kontrolü uygulanıp uygulanmayacağı konusunda kesin bir öngörüde bulunmak zor. Sermaye kontrolü gibi önlemler, genellikle ekonomik koşullar, döviz piyasası durumu ve hükümetin politikaları gibi birçok faktöre bağlı olarak değerlendirilir. Ünlü ekonomist Prof. Dr. Esfender Korkmaz'dan dikkat çeken döviz analizi. Detaylar aşağıdaki haberimizde
28 Mayıs seçimlerinden sonra, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin tarihi dip yapması, sermaye kontrolü uygulanacak iddialarını güçlendirdi. Konuyla ilgili Yeniçağ yazarı ünlü ekonomist Prof. Dr. Esfender Korkmaz köşesinde çarpıcı bir analiz ele aldı.
İşte Prof. Dr. Korkmaz'ın 'Sermaye kontrolü gelir mi?' başlıklı o yazısından satır başları:
Türkiye'deki döviz sorunları ve sermaye kontrolü tartışmalarıyla ilgili olarak, son dönemde yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin sermaye kontrolü uygulamasına yönelmesine neden olup olmayacağı konusunda birçok görüş bulunmaktadır. Sermaye kontrolleri, sermayenin serbest dolaşımını sınırlayan düzenlemelerdir ve genellikle ülkenin ekonomik istikrarını sağlama, döviz kurlarını kontrol etme veya sermaye çıkışını engelleme gibi amaçlarla uygulanır.
Türkiye'de son zamanlarda döviz kıtlığı ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle sermaye kontrolü tartışmaları ortaya çıkmıştır. Bazı bankaların döviz kısıtlamalarını aşmak için farklı yöntemlere başvurması ve Merkez Bankası'nın bankaları alış ve satış kurları arasındaki farkı artırmaya zorlaması gibi durumlar, sermaye kontrolüne ihtiyaç olduğu düşüncesini gündeme getirmiştir.
Sermaye kontrolü uygulaması çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Doğrudan sermaye kontrolleri, sermayenin doğrudan yasaklanması, belli sınırlamaların getirilmesi veya izin alma zorunluluğu gibi önlemleri içerebilir. Dolaylı sermaye kontrolleri ise, sermaye işlemlerinin maliyetini artırarak veya farklı döviz kurları uygulayarak gerçekleştirilebilir.
SERMAYE KONTROLÜ ÇÖZÜM OLMAZ
Ancak sermaye kontrolü uygulamaları genellikle ekonomik özgürlüğü sınırladığı ve yabancı yatırımcıların güvenini zedelediği için uzun vadeli çözümler olarak görülmez. Bu nedenle, sermaye kontrolü yerine ekonomik istikrarı sağlamak, hukuki ve demokratik altyapıyı güçlendirmek, güven oluşturmak ve reel faiz politikasında gerçekçi adımlar atmak gibi önlemler daha sürdürülebilir bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir.
Sonuç olarak, Türkiye'de sermaye kontrolüne yönelik tartışmalar mevcut olsa da, sermaye kontrolü uygulamalarının etkili ve uzun vadeli bir çözüm olmadığı düşünülmektedir. Daha çok ekonomik istikrarı sağlama, güven oluşturma ve reel faiz politikasında gerçekçi adımlar atma gibi alanlarda çalışmalar yapılması önemli görülmektedir.
ESFENDER KORKMAZ KİMDİR?
Prof. Dr. Esfender Korkmaz, Kars Lisesi fen bölümünden mezun olduğunu ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne girdi. Öğrencilik döneminde İktisat Fakültesi Talebe Derneği Başkanlığı, İstanbul Üniversitesi Spor Kulübü Başkanlığı ve Millî Türk Talebe Birliği İstanbul Yürütme Kurulu Başkanlığı gibi görevlerde bulundu.
Askerlik hizmetini 1965-1967 yılları arasında yedek subay öğretmen olarak Ankara, Şereflikoçhisar'da tamamladı. Aynı dönemde İktisadi Denge dergisini çıkardı.
Doktorasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde tamamladıktan sonra Fransa'da UNESCO nezdinde eğitim ekonomisi konusunda araştırmalarda bulundu. Maliye Enstitüsü'nde uzmanlık yaparken Maliye ve Maliye Teorisi Kürsüsü'nde doktor asistanı olarak görev yaptı.
1980 yılında "Vergi Yapısı ve Gelişimi" adlı doçentlik tezini vererek aynı kürsüde doçent oldu. 1988 yılında ise "Gelişmekte olan ülkelerde dış borç sorunu" başlıklı takdim teziyle profesör unvanını aldı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde Maliye dersleri verdi.
Aynı zamanda 1988 yılına kadar Günaydın Grubunda danışmanlık görevini üstlendi. Günaydın, Gölge Adam, Ekonomik Bülten, Bugün, Meydan, Gözcü, Tercüman gazetelerinde köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazmaktadır.
