Ucuz Çin malları KOBİ’leri tehdit ediyor

Ucuz Çin malları KOBİ’leri tehdit ediyor

ABD ile bilek güreşine giren Çin, 560 milyar dolarlık ihracat pastasını küçültmemek için damping ile yeni pazar avına çıktı. Araştırma şirketi Nomura, Çin’den ithalat oranı artan ülkelerde, imalat sektöründeki büyümenin ciddi şekilde yavaşladığını ortaya koydu. Türk ekonomistler de bu durumun KOBİ’ler ve ekonomimiz açısından sıkıntılı olacağını dile getirdi.

MİNE AÇAR

ABD’nin gümrük tarifesi savaşları dünyanın başına bela oluyor. Çin, ABD’ye satamadığı ürünleri yeni pazarlara satmak için iç piyasadaki fiyatların daha da altına inerek süper ucuz ürünleri dünyaya satacak. Bu durum, Türk şirketler için varoluş tehlikesi doğuracak. Araştırma şirketi Nomura uzmanları, Çin’in yıllık ihracatının yaklaşık 560 milyar dolarlık kısmı için yeni pazarlar aramak zorunda kalabileceği tespitinde bulundu. Araştırmaya göre Çin, ürünlerde damping yaparak küresel ticarette dalgalanma başlatacak. Konu Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Bilindiği gibi damping, ihracatçı firmanın malını dış piyasada, iç piyasada sattığından daha düşük fiyatla satması anlamına gelir. Genellikle stokların eritilmesi için yapılan bu uygulama gelişmekte olan ülkelerde ciddi sıkıntı yaratacak.

Nomura ekonomistleri, Çin’in ihracat payının 45 ülkedeki yerel sanayi üretimiyle nasıl ilişkili olduğunu detaylı ürün düzeyinde inceledi. Bulgulara göre, Çin’den ithalat oranı keskin şekilde artan ülkelerde, imalat sektöründeki büyüme ciddi şekilde yavaşladı ve enflasyon baskıları önemli ölçüde zayıfladı. Konu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar da Çin’in damping yapması durumunda özellikle KOBİ’lerin bu durumdan olumsuz etkileneceğini, üretmek yerine daha az maliuyetle ürünlerin Çin’den getirilip iç piyasada satılacağını dile getirdi. Bir diğer önemli etkinin de enflasyon üzerinde olacağı dile getirildi. Türk ekonomisinin en büyük sorununun enflasyon olduğuna vurgu yapan ekonomistler, “Ucuz Çin mallarının ithalatı, enflasyonla mücadelemizi sekteye uğratır” yorumunda bulundu.

HERKES İÇİN BÜYÜK TEHLİKE

1990’lardan bu yana düşük işgücü maliyeti, teknoloji transferi ve yoğun doğrudan yabancı yatırım (FDI) sayesinde Çin, “dünyanın fabrikası” haline geldi. 2000’li yıllarda ABD tüketicisini ucuz ve kaliteli ürünlerle beslemeye başlayan Çin, 2017’de ABD’nin petrol dışı ithalatında yüzde 25’e kadar paya ulaştı. Ancak Trump döneminde başlatılan ve Biden ile devam eden ticaret savaşı, bu oranı 2024 itibarıyla yüzde 16’ya kadar düşürdü. Buna rağmen Çin’in küresel mal ihracatındaki payı yüzde 15 civarında sabit kaldı. 2017-2024 döneminde, Çin’in ABD’ye ihracatı yüzde 21 artarak 524 milyar dolara çıkarken, diğer ülkelere ihracatı yüzde 67 artışla 1.2 trilyon dolara yükseldi. Büyümenin yaklaşık 100 milyar dolarlık kısmı, Çin ürünlerinin Meksika ve ASEAN ülkeleri üzerinden ABD’ye dolaylı ihracatla gerçekleşti. Uzmanlar bu yöntemin, ABD tarifelerinin etrafından dolaşmak için kullanıldığını dile getirdi. Uygun fiyatlı Çin ürünlerinin gelişmekte olan ülke pazarlarına ani girişinin yerel üreticiler üzerinde yıkıcı etkiler yaratabileceğine de dikkat çeken ekonomistler diğer riskleri ise şöyle sıraladı: “İlk etapta, bu firmalar pazar payını korumak için fiyat düşürebilir, ancak bu durum kâr marjlarının erimesine, işten çıkarmalara ve yatırım kesintilerine yol açar. Uzun vadede pek çok firma faaliyetlerini durdurmak zorunda kalabilir. Makro düzeyde ise bu gelişmeler ticaret açığının artması, enflasyon riski, kamu maliyesinde açıkların büyümesi gibi sonuçlara yol açabilir.”

TİCARET DUVARLARI YETERSİZ KALABİLİR

Çin’e karşı daha yüksek gümrük vergileri getirmek teorik olarak çözüm gibi görünse de, bu her ülke için uygulanabilir bir seçenek değil. Zira Çin, birçok ülkenin en büyük ticaret ortağı ve kritik altyapı yatırımları için önemli bir FDI kaynağı. Güneydoğu Asya ve Meksika, Şimdilik Avantajlı Ama Risk Altında. Vietnam, Bangladeş, Kamboçya gibi ülkeler Çin’in ABD’ye dolaylı ihracatında üretim üssü rolü üstlenerek bazı faydalar sağladı. Ancak ABD yönetimi bu dolaylı ihracat rotalarını kapatmak için harekete geçti. Bazı ülkelere karşı yüzde 49’a varan karşılıklı gümrük tarifeleri uygulanması gündemde. Bu gelişme, bu ülkeleri doğrudan Çin ile rekabet etmek zorunda bırakabilir ve ekonomik kırılganlıklarını artırabilir.

E-TİCARETTE YIKIM UNUTULMADI

Çinli ticaret devleri Temu ve Shein’in Türkiye’deki artan pazar payı ciddi boyutlara ulaşınca bu durumdan yerli üreticiler hanelerine çok ciddi zararlar yazmak durumunda kaldı. Durumu fark eden Ticaret Bakanlığı konuya el atarak e-ticarette Çin’in ucuz mallarına karşı KOBİ’lerin etkilenmemesi için satışlara sınırlamalar getirdi. Benzer bir uygulamanın doğrudan ithalatta da yaşanabileceğini dile getiren ekonomistler, aksi takdirde yerli imalatçıların kapılarına kilit vurup üretimden vazgeçmesinin kaçınılmaz olacağını söylüyor. Birçok işletmenin finansman sıkıntısı içinde olduğuna da değinen ekonomistler, “Bankalar yeni üretim için finans desteği vermiyor. Küçük işletmelerin dampingli ürünlerle mücadele etmesi imkansız” ifadelerini kullandı. Benzer bir açıklama geçtiğimiz günlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hsarcıklıoğlu’ndan da geldi. Hsarcıklıoğlu da ihracat pazarlarını korumakta büyük zorluk yaşayan işletmelere devletten ek destek, bankalardan finansmana kolay erişim talep etmişti.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN