Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini üst üste dördüncü kez düşürerek piyasa beklentilerini aşan bir hamle yaptı. Wall Street Journal (WSJ), bu kararı kasım ayında enflasyonun beklenenin altında yavaşlamasını gerekçe gösteren ancak enflasyon risklerini sürdüren bir adım olarak değerlendirdi.
Son dakika! Merkez Bankası yılın son faiz kararını verdi
WSJ'de yer alan habere göre, TCMB bir hafta vadeli repo faizini 150 baz puan düşürerek yüzde 39,5’ten yüzde 38’e çekti. Bu indirim, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Capital Economics ekonomisti Nicholas Farr, kararın ardındaki temel motivasyonun, kasım ayı tüketici enflasyonunun sürpriz şekilde yavaşlaması olduğunu belirtti.
Deutsche Bank'tan TCMB analizi: Faiz 2026 sonunda yüzde 30'a inecek
ENFLASYONDA GIDA FİYATLARI ETKİSİ
Türkiye'de yıllık tüketici enflasyonu kasım ayında yüzde 31,1’e geriledi. Bu yavaşlamada en belirleyici faktörün, son dönemde baskı yaratan gıda fiyatlarındaki beklenmedik düşüş olduğu kaydedildi.
Ancak TCMB, faiz indirimine rağmen enflasyon risklerinin devam ettiğine dikkat çekti. Merkez Bankası açıklamasında, "Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları, iyileşme sinyallerine rağmen dezenflasyon süreci açısından risk oluşturmaya devam ediyor" ifadesine yer verildi.
ENFLASYON TAHMİNLERİ YUKARI ÇEKİLDİ
Faiz indirimine paralel olarak TCMB, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini de revize etti. Önceki yüzde 25–29 bandındaki tahmin, yüzde 31–33 aralığına yükseltildi. Bu revizyonun temel gerekçesi olarak gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin beklentileri yukarı çekmesi gösterildi. Buna karşın, 2026 yıl sonu tahmini yüzde 13–19 bandında sabit bırakıldı.
Merkez Bankası, mayıs 2024'te başlayan gevşek para politikasından sıkılaştırma adımlarına geçilmesinin ardından enflasyonun kademeli olarak düşüş eğilimine girdiğini belirtmekle birlikte, fiyat istikrarı sağlanana kadar "sıkı para politikası duruşunun" sürdürüleceğini yineledi. Capital Economics ise dezenflasyon sürecinin "dalgalı" ilerleyeceğini ve yıllık enflasyonun gelecek yıl sonunda yaklaşık yüzde 22 seviyesinde gerçekleşmesini beklediğini öngörüyor.
