Erdoğan: Aliyev ile görüştüm, işgal altındaki toprakları geri almaya başladılar

Kayseri'de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bu sabah Aliyev'le görüştük. Şu anda Azerbaycanlı kardeşlerimiz işgal altındaki topraklara doğru yürüyorlar. Geri almaya başladılar" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kayseri 7. Olağan İl Kongresi'nde konuştu. Erdoğan "Bu sabah Aliyev'le görüştük. Şu anda Azerbaycanlı kardeşlerimiz işgal altındaki topraklara doğru yürüyorlar. Geri almaya başladılar. İki devlet bir millet olduğumuz Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını özgürleştirme mücadelesine her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz" dedi. 

Erdoğan şöyle devam etti: "Oraları geri almaya hamdolsun başladılar. Azmin, imanın elinden hiçbir şey kurtulmaz. Azmettin mi tevekkül et gerisi Allah kerim. İşte bu büyük millet de böyle canlandı, böyle canlanıyor." 

Fransa Cumhurbaşkanı Macron'u da sert sözlerle eleştiren "Bu Macron denilen zatın İslam ile, Müslümanlar ile derdi ne? Macron'un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İkide bir Erdoğan'la uğraşıyor" diye konuştu.

Erdoğan "Ülkesindeki milyonlarca farklı inanç mensubuna böyle davranan bir devlet başkanına ne denilebilir, öncelikle akli noktada kontrol. Avrupa, Müslümanlara karşı açtığı cepheyle kendi sonunu hazırlıyor. Bir an önce kurtulmazlarsa bu hastalık tüm Avrupa'yı içten çökertecek" ifadelerini kullandı.

01-007.jpg

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: 

"Kayseri, her ziyaretimizde bizi samimiyetle bağrına bastı, Kayseri, yapılan her seçimde bizi sandıkta zirveye taşıdı. Kayseri, girdiğimiz her mücadelede en küçük bir tereddüt göstermeden önüne arkasına sağına soluna bakmadan yanımızda yer aldı. Kayseri, maruz kaldığımız her saldırıda göğsünü bize siper etmekten asla çekinmedi. Biz de bugüne kadar Kayseri'nin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için ne gerekiyorsa yaptık. Üretim, ticaret, sanayi, çalışkanlık, beceriklilik, Kayserilinin hamurunda zaten var. Kabiliyetleri destek ve teşviklerle zenginleştirerek Anadolu'nun ortasında dünya çapında özgün bir kalkınma modelini hayata geçirdik.

"ŞEHRİMİZ TOPLAMDA 9 BİN YENİ KONUTA SAHİP OLACAK"

Nitekim Kayseri'de geçtiğimiz yıl 1 milyar 800 milyon lirayı bulan, bir önceki yıl 1 milyar 640 milyon liraya ulaşan yatırımların resmi açılışlarını yaptık. Bugün de kongremizin ardından Sahabiye ve Seyrani kentsel dönüşüm projeleri kapsamında inşa edilen, yaklaşık 800 konut, 55 iş yeri ve sosyal donatılarının açılışlarını gerçekleştireceğiz. Bu bölgelerdeki dönüşüm tamamlandığında şehrimiz toplamda 9 bin yeni konuta da sahip olacak.

Böylece Kayseri, gecekondusu kalmayan bir şehir haline geldi. Özel sektörümüz, zaten Kayseri'nin yüz akıdır. Kayseri'nin bizatihi kendisi Türkiye sınırlarını aşarak, dünya çapında bir marka, bir değer haline gelmiştir.

Suriye'de ve Irak'ta, bize yönelik tehditlerin önüne geçmek, oralardaki kardeşlerimizin huzurunu gözetmek dışında hiçbir amacımız yoktur. Son dönemde, Suriye'nin Irak sınırı tarafında yeni bir terör oluşumu gayretlerine hız verildiğini görüyoruz. Daha açık söyleyeyim, yani bakıyorsunuz, orada bir terör devleti kurma gayreti var. Hiç eğip bükmeden açıkça söylüyorum: Türkiye, sınırlarının dibinde böyle bir terör bataklığı, böyle bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyecektir. Ne gerekiyorsa onu yapacak ve bu terör bataklığını kurutacağız. Bugüne kadar söylediğimiz her şeyi yaptığımızın da unutulmamasını istiyorum.

"KENDİ PLANLARIMIZI HAYATA GEÇİRMEKTE KARARLIYIZ"

Bu konunun müttefiklikle, dostlukla, diğer alanlardaki iş birliğiyle hiçbir ilgisi bulunmuyor. Şayet karşımızdakiler gerçekten müttefikimizseler, onlardan her meseleyi kendi mecrasında değerlendirmelerini ve bunun tabii neticelerine saygı duymalarını bekleriz. Aynı şekilde Doğu Akdeniz'de, Yunanistan'ın ve Rum kesiminin şımarıklıklarına teslim olunması yerine, hakkın ve hukukun yanında yer alınması gerekiyor. Doğu Akdeniz haritasına şöyle bir göz ucuyla bakmak dahi Türkiye'nin haklılığını anlamak için yeterlidir. Bu konuda da karşımızdakiler hakka ve hukuka uygun hareket edene kadar, kendi planlarımızı hayata geçirmekte kararlıyız. Karadeniz'de bulduğumuz, bugünün değeriyle 80 milyar dolara tekabül eden 405 milyar metreküplük doğal gaz kaynağı, Akdeniz'deki sondajlarımızla ilgili ümitlerimizi artırmıştır. İnşallah bu bölgeden de en kısa sürede müjdeli haberler bekliyoruz.

02-004.jpg

"ZİHİNSEL NOKTADA TEDAVİYE İHTİYACI VAR"

Macron denilen zatın İslam ile derdi nedir, Müslümanlarla derdi nedir? Macron'un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç hürriyetinden, inanç özgürlüğünden anlamayan, kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir, öncelikle akli noktadan kontrol. İkide bir Erdoğan ile uğraşıyorsun. Erdoğan ile uğraşmak sana bir şey kazandırmaz. Zaten bir yıl sonra seçim var. 

Seçimde de akıbetini göreceğiz. Yolunun pek uzak olduğunu zannetmiyorum. Niye? Fransa'ya bir şey kazandıramadı ki kendine bir şey kazandırsın. Bizim ilkeli tavırlarımız kesinlikle bundan sonra da aynen devam edecektir. Şu anda, Azerbaycan'daki felaketlerin arkasında bunlar var, bu işgallerin arkasında bunlar var. Minsk Üçlüsü içerisinde yer alıyorsun. Bugüne kadar ne yaptınız? İşgalden Azeri topraklarını kurtardınız mı? Hayır. Sadece Ermenilere silah gönderiyorsunuz ve Ermenilere gönderdiğiniz silahlarla, barış tesis edeceğinizi zannediyorsunuz. Edemezsiniz. Çünkü dürüst değilsiniz.

"BUNUN ADI DÜPEDÜZ İSLAM DÜŞMANLIĞIDIR"

Bunun benzerini Müslümanlar olarak biz Hristiyanların mabedlerine yaptık mı? Yapmadık ve yapmayız. Çünkü bizim karakterimizde, bizim cibilliyetimizde böyle bir anlayış yok. Ama bunların liderleriyle görüştüğümüz zaman 'Nasıl oldu ya', 'Olmaz böyle bir şey ya' hemen buna başlarlar. Bütün kayıtlar ortada. Bütün bu kayıtlarla konuşuyoruz biz. Bunlar da özgürlük diye bir şey yok. 'Laiklik, laiklik' diyorlar laiklik diye de bir şey yok. Hep yalan. Yalan, yalan, yalan. Güya özgürlüğün ve laikliğin kalesi Fransa'da, Peygamber Efendimize hakaret eden karikatürlerin binaların dış yüzeylerine yansıtılması en sefilinden bir bayağılıktır. Bunun adı da özgürlük değil, düpedüz İslam düşmanlığıdır.

basliksiz-1.jpg

"BÖYLE GİDERSE TÜM AVRUPA'YI İÇTEN ÇÖKERTECEK"

Batılı için Müslüman Türk'tür aynı şekilde Türk Müslüman'dır. Ülkemizin üyeliğine karşı sergilenen riyakarlıkta 'AB değerleri' diye dünyaya yutturulmaya çalışılan bağnaz ve faşist zihniyeti zaten görmüştük. Şimdi kendi vatandaşı olan Müslümanların haklarına yönelik bu tür saldırılarla Avrupa faşizmi yeni bir safhaya geçmiştir. Bu tehlikeli gidiş Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında insanlık tarihinin en büyük katliamlarını gerçekleştiren Avrupa'nın aklının hala başına gelmediğinin işaretidir. Avrupa Müslümanlara karşı açtığı cepheyle aslında kendi sonunu hazırlıyor. Şayet Avrupa ülkeleri siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılanan küresel sistemdeki konumlarını muhafaza etmek istiyorlarsa bir an önce bünyelerindeki bu İslam düşmanlığı hastalığından kurtulmalıdır. Aksi takdirde bu hastalık Fransa'sından Almanya'sına tüm Avrupa'yı içten çökertecektir.

Evleri bomba yemiş olan Nigar kızımızı, dün akşam televizyonda izledim ve Nigar kızımız oradan dertlerini anlatıyordu, tabii gözleri yaşlı. Biz, inşallah onların gözlerini yaşlı bırakmayacağız. İnanıyorum ki Azeri kardeşlerimiz, bu mücadeleden zaferle çıkacaklar. Dün Azerbaycan toprakları işgal edilip, Azerbaycanlı kardeşlerimiz katledilirken gözleri kapalı, dilleri bağlı, kulakları sağır şekilde bekleyenler vardı. Aynı kesimlerin bugün yaptıkları 'Çatışmalar dursun' açıklaması riyakarlığın dik alasıdır. İki devlet bir millet olduğumuz Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını özgürleştirme mücadelesine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz."

AZERBAYCAN KAÇ BÖLGEYİ KURTARDI?

 

Azerbaycan ordusu, 27 Eylül'de Ermenistan'ın sivilleri hedef alan saldırılarına karşı harekete geçmişti.

 

Karşı saldırı başlatan Azerbaycan daha sonra Moskava'da Ermenistan ile masaya oturmuş ve ateşkes kararı almıştı. Ermenistan'ın kanlı saldırıları nedeniyle ateşkes fiilen devreye girmemişti.

 

En son 18 Ekim'de yeniden ateşkes kararı alınmış fakat yine uygulanamamıştı.

 

Azerbaycan ordusu, Dağlık Karabağ'da 27 Eylül'de başladığı operasyonda, 3 kent merkezi, 3 kasaba ve 130'dan fazla köy ile bazı önemli tepeleri Ermenistan'ın işgalinden kurtarmıştı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN