ESAT YILMAER
Bursaspor maçını izledikten sonra Fenerbahçe taraftarının bu sezon ızdırap çekeceğini söylemek sanırım büyük bir kehanet olmaz. Bunu neden mi ifade ediyoruz hemen açıklayalım. Öncelikle Fenerbahçe gibi büyük hedefleri olan bir takımın hemde kendi evinde kazanması gereken bir maçta belirgin bir oyun planı olmadığını söyleyerek söze başlayalım.
Eğer büyük bir takım maçı kazanmak istiyorsa rakibi üzerinde baskı oluşturup yaratıcı hücum organizasyonları gerçekleştirmesi gerekir. Ancak koskoca ilk yarıda Fenerbahçe'nin böyle bir oyun anlayışı olduğunu söyleyecek bir kişi varsa ona şapka çıkarırız. Top bir türlü dikine bir şekilde rakip kaleye gönderilemiyor. Kanat organizasyonu desen o da yok. Gol silahı olarak getirilen Moussa Sow ileri uçta yalnızları oynuyor.
FENERBAHÇE'DE NE İŞİ VAR!
Kalabalık bir orta saha ve savunma kurgusuyla Fenerbahçe'ye alan bırakmayan Bursaspor karşısında top amaçsız bir şekilde Neustadter, Skrtel ve Ozan üçgeninde dolaşıyor ama bir türlü ileri gidemiyor. Söz Neustadter'den açılmışken böylesi bir stoperin Fenerbahçe gibi iddiası yüksek bir takımda ne aradığını da sormak gerekiyor. Eğer bir savunma oyuncusu kendisinden kısa forvetin arkasında kalıp ona rahatça kafa vurma izni veriyorsa sözün bittiği yerdeyiz demektir.
İkinci yarıda biraz da geride olmanın getirdiği hırsla Fenerbahçe baskısını arttırdı. Volkan Şen'le de iki net pozisyon buldular. Biri direkte patlayan, diğeri bench tarafından çıkarılan iki vuruş içinde şanssızlık diyebiliriz. Ancak unutmayalım ki şuan şans çoğu zaman doğru işleri yapanın yanında oluyor.
Dick Advocaat bu takımın başına geldiğinde onun anlayışı ve tanımadığı bir düzenin içinde oluşunun Fenerbahçe adına işleri zorlaştıracağını söylediğimizde bize bıyık altından gülenler de çıkmıştı. Ama işte gördünüz Van Persie'den orta alan beyni yaratma düşüncesi topu dikine kaleye götüremeyen oyun kurgusu Fenerbahçe taraftarına saç baş yoldurtmaya yetti de arttı bile.
Sadece bir kez üzerine gelen rakipten yenilen gol ise koskoca bir skandal. Bu arada birisinin de Volkan Şen'e kendisini bu kadar yere atmaması gerektiğini söylemesi gerekir. Yoksa onun da iyi niyetli çabasına yazık olur. Sonuç olarak 3 haftada sadece 1 puan toplayabilen Fenerbahçe için bu durumun tek kelimeyle özeti skandaldır.
