Milyonlarca kişinin endişeyle beklediği büyük İstanbul depremi hakkında uzmanlardan dikkat çekici değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Prof. Dr. Osman Bektaş, kamuoyunda oluşan korku ve beklentileri bilimsel bir zemine oturtmak amacıyla net bir görüş paylaştı. Depremin oluş biçimine dair teknik bir yaklaşım sunan Bektaş, bu uyarıların birer "kehanet" olarak algılanmaması gerektiğini, temel amacın afet yönetimi ve risk azaltma olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Osman Bektaş'tan İstanbul depremi uyarısı: Tehlike bitmedi, senaryolar değişti
DEPREM 7’DEN KÜÇÜK OLABİLİR Mİ?
Prof. Dr. Osman Bektaş, İstanbul için bilimsel öngörüsünün net olduğunu ifade ederek fay hattındaki kırılma yapısına değindi. Bektaş, bölgedeki fay hattının "çok parçalı kırılma" potansiyeli taşıdığını, bu nedenle meydana gelecek depremin 7 büyüklüğünden daha küçük olma ihtimalinin bulunduğunu belirtti.

EN KÖTÜ SENARYOYA GÖRE HAZIRLIK ÇAĞRISI
Bilimsel veriler depremin 7’den küçük olabileceğini gösterse de Bektaş, afet yönetimi stratejileri konusunda taviz verilmemesi gerektiğini hatırlattı. Uzman isim, hazırlıkların her zaman en kötü senaryo olan 7 ve üzeri büyüklüğe göre yapılması gerektiğini savundu.
İSTANBUL İÇİN BİLİMSEL GÖRÜŞÜM NETTİR
— Prof. Dr. Osman Bektaş (@profobektas) December 22, 2025
Çok parçalı kırılma nedeniyle depremin 7’den küçük olabileceği yönündedir.
Ancak afet yönetimi açısından en kötü senaryoya (≥7) göre hazırlık yapılmasını savunmak, deprem olacak demek değildir.
Bu bir risk yönetimi uyarısıdır, kehanet değil.
"BU BİR KEHANET DEĞİL, UYARIDIR"
Açıklamasının sonunda risk yönetimi ile kehanet arasındaki farka değinen Prof. Dr. Bektaş, yapılan uyarıların bilimsel verilere dayalı birer risk yönetimi uyarısı olduğunu ifade etti. İstanbul’un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini belirten uzman, hazırlıklı olmanın bir tahmin oyunundan ziyade bir güvenlik meselesi olduğunun altını çizdi.

