Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Hasan Mesut Önder, İsrail’in Gazze Şeridi’ne dönük topyekûn saldırısı üzerinden değerlendirmede bulunuyor.
Bir sorun kısıtlı bilgi ile çalışılıyorsa yapılan analizlerin olasılıklara işaret ettiğinin farkında olunması gerekir. Olasılıklardan hangisinin gerçek olduğunu, ortaya çıkan yeni bilgiler belirler. Bu bakımdan, birbirinden farklı olasılıkları bu makalede ele alacağız.
Binyamin Netenyahu’nun, İsrail istihbarat elitleri için kolay çalışılabilecek bir lider olmadığı ifade edilir. Netenyahu’nun siyasi ve ideolojik ajandası doğrultusunda karar verdiği, siyasi kararlar alırken istihbaratı dikkate almadığı veya siyasallaştırmaya çalıştığı söylenir.
İstihbarat örgütlerinin siyasi müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayan, karar alma süreçlerindeki bir araç olduğu ifade edilir; ancak istihbarat örgütlerinin güçlü güvenlik oyuncuları olduğu genellikle göz ardı edilir. Batılı literatür, istihbaratın siyasi müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayan ve belirlediği politik hedefleri gerçekleştirmek için operasyon icra ettiğini ileri sürer. Hâlbuki istihbarat örgütlerinin de uğraştığı sorunların çözümüne yönelik görüşleri olduğu ve bu görüşleri siyasi karar vericilere kabul ettirmeye çalıştığı göz önünde bulundurulmalıdır. Yani, pratik devlet işleyişi göz önüne alındığında bir devletin karşı karşıya kaldığı tehditlerin büyük çoğunluğunun istihbarat örgütlerinin inşa ettiği tehditler olduğunun vurgulanması gerekmektedir. Bu bağlamda, istihbarat örgütleri ve siyasi karar alıcılar arasındaki ilişkinin iki yönlü olduğu, istihbarat örgütlerinin karar alma süreçlerinde baskın bir aktör olduğu vurgulanmalıdır. İstihbarat örgütleri kendi siyasi müşterilerinin sorunları algılama biçimlerini, zaaflarını ve gündemlerini en kolay tespit edebilen devlet organlarıdır. Bu bakımdan bir liderin nasıl karar verdiğini, nasıl yönlendirilebileceğini, siyasi hassasiyetlerinin ve direnç noktalarının neler olduğunu diğer devlet kurumlarından daha iyi bilmektedir. Siyasi müşteriler ve istihbarat kurumları arasında gerginlik ve anlaşmazlıklar olduğunda, siyasi karar vericiler istihbarat yöneticilerini tasfiye edebileceği gibi istihbarat kuruluşları da güvenlik bürokrasisi içerisinde bir uzlaşma oluşursa siyasi karar vericileri tasfiye etmeye girişebilir.
MOSSAD HÜKÜMETTEN MEMNUN DEĞİL
Netenyahu ile İsrail istihbarat elitleri arasındaki ilişkilerin iyi olmadığı da son dönemde basına yansımıştı. Netenyahu hükümetinin yargı reformu adımını protesto eden göstericilerin arasında MOSSAD’ın eski yetkililerinin olduğu ve hatta MOSSAD’ın göstericileri yönlendirdiği iddiaları da ortaya atıldı.
İsrail istihbarat elitleri ve Netenyahu hükümeti arasındaki ilişkilerde bir gerilim ve uyumsuzluk söz konusu iken, Hamas İsrail’e saldırılarda bulunarak çok sayıda İsrail askerini rehin aldı ve birçok kişiyi öldürdü. Geniş kapsamlı bu saldırının MOSSAD için bir istihbarat başarısızlığı olduğu, emareleri almış olsa bile değerlendirmede hata yaptığı ve bu sürpriz saldırı ile karşı karşıya kaldıkları ifade edildi. Stratejik seviyede, bir problem çalışılırken istihbarat başarısızlığı genellikle ortaya çıkar; ancak operasyonel bir sorunda istihbarat başarısızlığı olabilmesi için hiç haberin toplanamaması ve emarenin yakalanmamış olması gerekir.
SALDIRIYA DAİR BİLGİ SAKLANMIŞ OLABİLİR
İsrail istihbarat kuruluşlarının teknolojik kapasitesi dikkate alındığında, yedi bölgeden yapılan Hamas saldırılarına dair emareyi yakalamaması için kör olması gerekir. Eğer böyle bir durum söz konusu ise, yani istihbarat başarısızlığı söz konusu ise, İsrail istihbaratı içerisinde ciddi tasfiyelerin söz konusu olacağı söylenebilir. Ancak ben bu ihtimali oldukça zayıf görüyorum. Çünkü İsrail istihbaratı bir emare yakaladığında bunu istihbarata dönüştürecek bilgi eksikliği varsa, önleyici ve ön alıcı saldırılarla amacı ve kapsamı belli olmayan eylemleri engelleyebilir. İsrail istihbarat tarihi en küçük bir şüphede bile yapılan büyük çaplı saldırıların örnekleri ile doludur. Operasyonel istihbaratta asıl olan haberin unsurlarının tam olmasıdır. Yani 5N 1K sorularına yönelik tam haber derlenememişse bile ham bilgi üzerinden karşı saldırılar yapılabilmektedir. Çünkü İsrail, uluslararası kamuoyuna yaptığı saldırılarla ilgili açıklama yapma ve yaptığı saldırıları meşruiyetini ortaya koyma gibi bir zorunluluk hissetmiyor. Bu bağlamda istihbarat başarısızlığı zayıf bir ihtimal ise; İsrail istihbarat topluluğunun Hamas’ın böyle bir saldırıyı yapacağını bildiği halde neden bu eylemlerin gerçekleştiğinin tartışılması gerekiyor. MOSSAD, bu eylemleri öngörmüşse ve bunu önlem alması gereken unsurlara bildirmişse, gerekli önlemlerin alınmamış olması söz konusu olabilir. Yani, İsrail askeri unsurları gelecek saldırıyı bilmesine rağmen doğru tedbirleri alamamış ve bu eylem gerçekleşmiş de olabilir. Bunun yanında; Netenyahu hükümeti böyle bir eyleme, iç siyasi mimariyi ve muhalefeti baskı altında tutmak için ön açmış olabilir.
İsrail istihbarat kuruluşlarının bu saldırıların olacağını öngörmüş olması ve bu bilgileri siyasi karar vericilerle paylaşmamış olması da ihtimal dâhilindedir. Peki MOSSAD, İsrail devletini kendi vatandaşını koruyamayan, aciz bir devlet konumuna bilerek düşürür mü, sorusu akıllara gelebilir. Eğer başka büyük bir stratejiye ve politika değişikliğine neden olacaksa, bu tarz olaylar kabul edilebilir kayıplar olarak değerlendirilebilir. MOSSAD’ın saldırıya dair istihbaratı elde etmesine rağmen neden Netanyahu yönetiminden saklamış olabileceğinin iki cevabı olabilir. Birincisi, ortaya çıkan siyasi krizle Netenyahu hükümetinin tasfiye edilmesi ve yerine güvenlik politikaları konusunda İsrail istihbarat elitleri ile yakın çalışabilecek asker ve istihbaratçı siyasi figürlerin iktidara gelmesinin önünün açılması istenmiş olabilir. Bir istihbarat örgütünün nasıl çalıştığını neleri yapabilip yapamayacağını bilmesi ve politika oluştururken sahadaki gerçekliği dikkate almasından dolayı; asker ve istihbaratçı kökene sahip siyasilerin, istihbarat örgütleri açısından iyi müşteriler olduğu söylenebilir. İkinci olasılık ise İsrail ve Filistin konusunda iki devletli çözümün önünün açılması için böyle bir kriz manivela olarak kullanılmak istenmiş olabilir. Çünkü büyük kriz durumlarında toplumlar politika değişikliklerine daha kolay ikna edilebilir. Kısır döngü halinde devam eden çatışmanın bir sonuca ulaşması için İsrail kamuoyunun da taviz vermeye ikna edilebilmesi söz konusudur. Bu iki devletli çözümün Suriye’nin ve Ürdün’ün bir kısmını da kapsayan bir alanda Filistin devletinin kurulması ve İsrail’in yaşam alanının biraz daha genişlediği bir senaryo olarak karşımıza çıkabilir. Bu saldırı ile uluslararası kamuoyunda İsrail lehine oluşan hava göz önünde bulundurulduğunda bu iki projenin uygulanabilir hale geldiği görülmektedir. MOSSAD eski başkanlarından Tamir Pardo, bir konferansta; İsrail için en önemli ulusal güvenlik tehdidinin Yahudi kimliğinin aşınması olduğunu, İsrail’de yaşayan Arapların nüfus sayısı ve doğum oranları dikkate alındığında gelecekte Arap nüfusunun Yahudi nüfusundan fazla olacağını ve İsrail’in Yahudi devleti olma vasfını yitirebileceğini belirtmişti. Bu bağlamda iki devletli çözümün gerekli olduğunu, İsrail’de yaşayan Arap nüfusun iki devletli çözüm ile birlikte Filistin tarafına nakledilebileceğini ve böylelikle İsrail devletinin Yahudi karakterinin koruyabileceğini ifade etmiştir. Bu sözleri, MOSSAD’ın her kademesinde görev almış ve en son bu kurumun yöneticisi olmuş birinin söylemesi, MOSSAD’ın bu Filistin-İsrail meselesini nasıl okuduğunu göstermektedir. Dolayısıyla bu olay, iki devletli çözümün önünü açacak yeni siyasi aktörlerin sahneye çıkma sürecini hızlandırabilir. Büyük siyasi şoklar toplumların köklü politika değişikliklerine ikna edilmesinde kullanılabilmektedir.
Netenyahu hükümeti, kısa vadede bu olayı, Gazze’ye yönelik sert saldırılar yapmak ve İsrail’deki muhalefeti bastırmak için kullanabilir. Ancak orta vadede, İsrail istihbarat topluluğu, İsrail Devleti’nin Yahudi kimliğini korumak adına köklü politika değişikliği için engel olarak gördüğü Netenyahu hükümetini tasfiye edebilir. Ve yerine gelebilecek olan, iki devletli çözüm seçeneğini hayata geçirecek ve İsrail toplumunu da bu konuda ikna edecek siyasi aktörlerin önünü açabilir. Bu olasılığı da göz önünde bulundurmak gerekir. Bazen analizlerde dikkate alınmayan ihtimaller, gerçek olabiliyor.