Yarım asrı aşkın süredir zurna yapımında ustalaşan Mesut Uz, Antep zurnasına olan ilginin yıllardır sürdüğünü söylüyor. Eşsiz tınısıyla halayların vazgeçilmezi olan bu geleneksel çalgının tanesi 15 bin TL’ye kadar alıcı buluyor. Ancak Uz, mesleği devredecek bir çırak bulamadığından endişeli.
Gaziantep’in tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda 70 yaşındaki Mesut Uz, tam 60 yıldır kayısı ağacından zurna üreterek hem geleneksel bir sanatı yaşatıyor hem de geçimini sağlıyor. Teknolojiye rağmen el emeğinden vazgeçmeyen Uz, yaz aylarının gelmesiyle birlikte siparişlere yetişemiyor. Günde ortalama 10 zurna üreten usta, Türkiye’nin dört bir yanına gönderim yapıyor.
ZURNA USTALIĞINDA 60 YILLIK TECRÜBE
Gaziantep’in kültürel dokusunun önemli bir parçası olan zurna, Mesut Uz’un ellerinde yeniden hayat buluyor. Henüz 10 yaşındayken başladığı mesleğini, bugün 70 yaşında olmasına rağmen aynı tutkuyla sürdüren Uz, zurna yapımında hiçbir modern makine kullanmıyor. Tamamen el emeğiyle, geleneksel yöntemlerle üretim yapıyor.
“Günde ortalama 10 zurna yapıyorum ama talepler öyle çok ki yetişmek zor,” diyen Uz, özellikle yaz aylarında düğün sezonunun açılmasıyla yoğun bir tempoya giriyor. Ancak gençlerin zanaata ilgisizliğinden şikayetçi. “Çırak yetiştiremiyorum, mesleği devredecek kimse yok,” diyerek endişelerini dile getiriyor.
ZURNA YAPIMINDA KAYISI AĞACI TERCİH EDİLİYOR
Mesut Uz’a göre kaliteli bir zurna, kaliteli malzemeyle başlar. “Zurnalar, meyve vermeyen ya da kurumuş kayısı ağaçlarından yapılır. Malzemeyi genellikle Malatya’dan veya çevre illerden temin ederiz,” diyen Uz, bu ağaçların 2-3 yıl kurutulması gerektiğini söylüyor.
Zurna üretim süreci oldukça zahmetli:
“Önce ağacı tasarlarız, sonra üst kısmını alır, şekillendiririz. Ardından içini oyar, deliklerini açar, perdelerini ayarlarız. Baş kısmına ise çimşir ağacından yapılan ‘nezik’ yerleştirilir. Son olarak müzisyenin getirdiği kamış ya da metem takılır, çalınarak test edilir,” diye anlatıyor.
ANTEPLİ ZURNAYA TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAN TALEP VAR
Zurnalarının sadece Gaziantep’te değil, Türkiye genelinde rağbet gördüğünü belirten Uz, özellikle Adana, İstanbul, Ankara, Kayseri, Kahramanmaraş, Göksun ve Osmaniye gibi illerden sürekli sipariş aldığını belirtiyor.
“Antep zurnasının kendine has bir tınısı var,” diyor ve ekliyor: “İstanbul’da genelde sahne zurnası kullanılır. Bizimki ise halay zurnasıdır. Bu tarz başka yerde kolay kolay bulunmaz. Halay bitmediği sürece, zurna da bitmez. Ama bir gün davul sustuğunda, zurna da susar.”
FİYATLAR 5 BİN TL’DEN BAŞLIYOR, 15 BİN TL’YE KADAR ÇIKIYOR
Zurnaların fiyatı ise kullanılan malzeme ve işçilik detayına göre değişiyor. Mesut Uz, “5 bin TL’ye de zurna var, 10 bin TL’ye de, 15 bin TL’ye de. Her biri farklı emek ve özenle yapılıyor,” diyerek fiyatların çeşitliliğini vurguluyor.
Zurnaya olan ilgi arttıkça üretimi sürdürmeye kararlı olan Mesut Uz, “İnsanlar düğünlerinde hâlâ zurnanın sesini duymak istiyor. Bu da bize umut veriyor,” diyor.
BİR USTA, BİR MESLEK, BİR MİRAS
Yıllardır sesiyle düğünleri neşelendiren, halayların ruhunu taşıyan zurnalar, Mesut Uz’un elinde zamana meydan okumaya devam ediyor. Ancak bu eşsiz zanaat, genç kuşakların ilgisi olmadan geleceğe taşınamayabilir. Uz’un en büyük arzusu ise, bu kültürel mirası sürdürecek bir çırak bulmak. Çünkü onun deyimiyle, “Davul varsa zurna da vardır.”