Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala davasında ("Kavala v. Türkiye No. 2") süreci hızlandırma kararı aldı. Büyük Daire'de görülecek dava öncesinde, üçüncü tarafların müdahalesi için tanınan süre yarı yarıya düşürüldü. İşte kritik tarih ve detaylar...
AİHM iş insanı Osman Kavala'nın devam eden tutukluluğu ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile ilgili davada ("Kavala v. Türkiye no. 2") önemli bir usul değişikliğine gitti. Mahkeme Başkanı, davanın aciliyeti ve yaklaşan duruşma takvimini gözeterek üçüncü taraf müdahaleleri için belirlenen yasal süreyi 12 haftadan 6 haftaya indirdi.
KRİTİK TARİH: 25 MART 2026
AİHM Büyük Dairesi, Türkiye ile Avrupa Konseyi arasındaki en kritik dosyalardan biri olan bu davanın duruşmasını 25 Mart 2026 tarihinde gerçekleştirecek. Mahkeme, bu tarihe hazırlık amacıyla taraflardan yazılı görüşlerini en geç 26 Ocak 2026'ya kadar sunmalarını talep etti.
Osman Kavala dosyası bu sefer de Büyük Daire'de
"OLAĞANÜSTÜ" SÜRE KISITLAMASI
AİHM İçtüzüğü'nün 44. maddesi normal şartlarda üçüncü taraf müdahaleleri için 12 haftalık bir süre öngörüyor. Ancak Mahkeme Başkanı, yetkisini kullanarak bu süreyi kısalttı.
Yeni takvime göre:
Davaya üçüncü taraf olarak müdahil olmak isteyen diğer taraf devletler veya ilgili şahıslar, başvurularını en geç 29 Ocak 2026 tarihine kadar yapmak zorunda.
Müdahale izni verilmesi durumunda ise yazılı görüşlerin 12 Şubat 2026 tarihine kadar Mahkeme'ye iletilmesi gerekiyor.
Case of Kavala v. Türkiye (No. 2): a six-week deadline is set for submitting requests for third-party interventionhttps://t.co/blNjpP2li2#ECHR #CEDH #ECHRpress pic.twitter.com/3va7wmICho
— ECHR CEDH (@ECHR_CEDH) December 23, 2025
SÜREÇ NASIL İŞLEDİ?
Osman Kavala davası, AİHM'in 10 Aralık 2019 tarihli ihlal kararının uygulanmaması üzerine yeni bir boyut kazanmıştı.
16 Aralık 2025: Dava, AİHM Dairesi tarafından yargı yetkisi devredilerek Büyük Daire'ye taşındı.
23 Aralık 2025: Mahkeme, süreci hızlandırmak adına üçüncü taraf müdahale sürelerini kısalttığını duyurdu.
NE ANLAMA GELİYOR?
Bu karar, AİHM'in Osman Kavala dosyasını öncelikli ve ivedi olarak sonuçlandırma niyetinde olduğunun en net göstergesi olarak yorumlanıyor. Mahkeme, 2019'daki ilk kararında Kavala'nın tutukluluğunun "siyasi saiklerle" sürdürüldüğüne ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edildiğine hükmetmişti. Türkiye'nin bu kararı uygulamaması üzerine, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Türkiye aleyhine "ihlal prosedürü" başlatmıştı.

