Korkunç artış! Ortaokul çağındaki çocuklar hedefte

Korkunç artış! Ortaokul çağındaki çocuklar hedefte

Son yıllarda artış gösteren akran zorbalığı vakaları, özellikle ortaokul çağındaki çocuklarda yaygınlaşarak toplumun ve hukukun odak noktası haline geldi. Türk Ceza Kanunu'nda doğrudan suç tanımı olmasa da 'şantaj' ve 'tehdit' gibi maddeler mağdurların haklarını koruyor. İşte detaylar...

Son dönemde toplumsal kaygıyı artıran ve sıkça gündeme gelen akran zorbalığı vakaları, Türkiye'de ve dünyada rekor düzeyde artış gösteriyor.

Özellikle ortaokul çağındaki çocukları etkileyen bu şiddet türü, artık yalnızca okul sınırları içinde kalmıyor, siber zorbalık olarak dijital ortamlara da taşınıyor.

PISA 2022 verilerine göre, Türkiye'de her dört öğrenciden biri ayda birkaç kez akran zorbalığına maruz kalıyor.

Sağlık Bakanlığı'nın 2024 yılı verileri ise ürkütücü bir tabloyu ortaya koyuyor: Yılın ilk 11 ayında 185 bini aşkın çocuk, akran zorbalığı nedeniyle psikolojik danışmanlık hizmeti aldı.

AİLE VE TOPLUMSAL DÜZEN, DAVRANIŞ KALIPLARINI BELİRLİYOR

Bianet'ten Naliz Öztekin'in haberine göre, UCİM (Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği) Hukuk Müşaviri Av. Yeşim Aydın Sağra, bianet'e yaptığı kapsamlı değerlendirmede, akran zorbalığının tek başına çocukların bireysel sorunu olarak ele alınamayacağını belirtti.

Av. Yeşim Aydın Sağra, çocukların davranış kalıplarının içinde bulundukları aile düzeni ve toplumsal değerlerle doğrudan şekillendiğini vurguladı.

"Akran zorbalığı, aile ve toplum yapısından bağımsız düşünülemez" diyen Av. Yeşim Aydın Sağra, bu tür davranışların kökeninde empati yoksunluğu, öfke kontrolü sorunları gibi bireysel faktörlerin yanı sıra, aile içi şiddet, ebeveyn ilgisizliği ve olumsuz ebeveyn tutumları gibi çevresel koşulların da zemin hazırlayabileceğine dikkat çekti.

TEKNOLOJİ VE BİLİNÇLENME, GÖRÜNÜRLÜĞÜ ARTIRDI

Geçmiş yıllara oranla akran zorbalığı kavramının daha görünür hale gelmesi, toplumsal bilinçlenmenin, teknolojinin gelişiminin ve hukuki düzenlemelerin etkisiyle açıklanıyor.

Av. Yeşim Aydın Sağra, eskiden 'çocukların kendi aralarındaki anlaşmazlıklar' olarak geçiştirilen bu davranışların, günümüzde pedagojik, psikolojik ve hukuki sonuçları olan ciddi eylemler olarak kabul edildiğini ifade etti.

Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla, zorbalık vakalarının görünürlüğü artmış, mağduriyetler dijital platformlarda ifşa edilerek kamuoyunun gündemine geldi.

Bu artan görünürlük, hukukun müdahale alanını da genişletti.

ÇOCUK KORUMA KANUNU VE TCK MADDELERİ, GÜVENCE SAĞLIYOR

Akran zorbalığı eylemleri Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) doğrudan 'akran zorbalığı suçu' olarak yer almıyor.

Ancak, fiziksel, sözel veya siber zorbalık yoluyla işlenen eylemler, mevcut TCK maddeleri kapsamında hukuki süreci mümkün kılıyor.

Şantaj (Madde 107), tehdit (Madde 106), kasten yaralama (Madde 86) ve kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi (Madde 136) gibi maddeler, mağdur çocukların haklarını yasal güvence altına alıyor.

Hukuki süreç başlatıldığında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun koruyucu ve destekleyici tedbirleri devreye girebilir.

Ayrıca, Yargıtay kararları da okul idarelerinin gözetim ve denetim sorumluluğuna dikkat çekiyor.

ORTAOKUL ÇAĞINDA SÖZEL VE SİBER ZORBALIK YAYGIN

UCİM verileri ve örnek olaylar ışığında akran zorbalığının özellikle ortaokul çağındaki çocuklarda yaygın olduğu belirtiliyor.

En sık karşılaşılan türler ise sözel ve siber zorbalık biçiminde.

Bu durum, fail ya da mağdur olarak etiketlenen çocukların, korunması gereken bireyler olarak ele alınması gerekliliğini ortaya koyuyor.

Av. Yeşim Aydın Sağra, hukukun, hem çocukların üstün yararını gözeten politikaların geliştirilmesini hem de zorbalığa maruz kalan çocukların haklarının korunmasını sağlayacak bir çerçeve sunduğunu belirtiyor.

YORUMLAR (1)
1 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN