Gaziantep’in Araban ilçesi, Türkiye’nin sarımsak üretiminde adından söz ettiren önemli merkezlerinden biri haline geldi. Her yıl tonlarca ürünün toplandığı tarlalarda bu yıl rekor bir rekolte bekleniyor. Araban’da 10 bin tarım işçisi gün doğmadan mesaiye başlıyor, kazançları ise 1000 TL’den 2500 TL’ye kadar ulaşıyor.
30 BİN DÖNÜM ARAZİDE SARIMSAK HASADI BAŞLADI
Eylül ayında ekilen ve Mayıs ortasında toplanmaya başlanan Araban sarımsağında hasat dönemi başladı. Bu yıl yaklaşık 30 bin dönümlük alanda yapılan üretimden 40 bin ton ürün bekleniyor. Hem iç piyasa hem de ihracat için büyük öneme sahip olan sarımsakta geçen yıla göre yüzde 30’luk bir artış yaşandı. Hasat süreci iki ay boyunca devam edecek.
10 BİN KİŞİ TARLALARDA ÇALIŞIYOR
Hasat sezonunda çevre il ve ilçelerden gelen 10 bin tarım işçisi tarlalarda çalışıyor. Sabah erken saatlerde başlayan mesai, gün boyu sürüyor. İşçiler, topladıkları sarımsakları demetleyip kasalara yerleştirerek günlük performanslarına göre 1000 ile 2500 TL arasında kazanç sağlıyor.
Araban sarımsağı, büyüklüğü, raf ömrü ve keskin aromasıyla dikkat çekiyor. Zigzag iklim koşulları sayesinde 9 ay boyunca toprak altında kalan ürünler, ihtiyaç duyduğu tüm doğal mineralleri emerek olgunlaşıyor. Bu durum, Araban sarımsağını diğer bölgelere göre daha tercih edilir bir seviyeye getiriyor.
MARKET FİYATI TARLA FİYATININ ÜÇ KATI
Tarlada 55-70 TL arasında satılan sarımsak, market raflarında 150 ile 200 TL arasında fiyatlarla tüketiciye ulaşıyor. Bu uçurum, üreticilerin tepkisini çekiyor. Araban Ziraat Odası Başkanı Hasan Altun, aradaki farkın en büyük sebebinin aracı sistem olduğunu belirterek, “Çiftçi ucuz satıyor, vatandaş pahalıya alıyor. Bu zincirin kırılması gerekiyor,” dedi.
ÜRETİCİLERDEN KOOPERATİF ÇAĞRISI
Üreticiler, aracıların aradan çıkarılarak doğrudan satış sistemine geçilmesini talep ediyor. Sarımsak üreticisi Tahir Öztürk, "Kalitemiz çok yüksek ama kazancın büyük kısmı üreticiye değil aracıya gidiyor" dedi. Ziraat mühendisi Kadir Öztürk ise Araban sarımsağının Kastamonu’nun ötesine geçtiğini vurgulayarak, “İklim avantajı ve toprağın zenginliği sayesinde daha iri ve dayanıklı ürünler elde ediyoruz” ifadelerini kullandı.
