Gezi Direnişi soruşturması kapsamında tutuklanan menajer Ayşe Barım'ın avukatı Okan Kadir Bektaşoğlu, müvekkilinin suçlamalarına dair açıklamalarda bulundu. Barım, Gezi Direnişi'nin "planlayıcılarından olduğu" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirmeye teşebbüs" suçlamasıyla tutuklanmıştı. Ancak avukatı, suçlamaların temelsiz olduğunu belirtti.
T24 yazarı Candan Yıldız’a konuşan Bektaşoğlu, dosyadaki delillerin eksik olduğunu ifade etti. "Suçlamaların ismi büyük ama delil yok. Altı doldurulamıyor," diyen avukat, dosyada gizlilik olduğu için tam olarak ne olduğunun bilinemediğini söyledi. Gezi dosyasındaki bir tapeye atıfta bulunan Bektaşoğlu, söz konusu kaydın aslında Barım'ın lehine olduğunu belirtti.
Bektaşoğlu, tapede Ayşe Barım’ın, bir sanatçıyı kariyerine zarar verecek bir şey yapmamaları konusunda uyardığını ve "Gelin buraya, kariyerinize zarar verecek, yapmayın" dediğini aktardı. Ayrıca, söz konusu sanatçıların Gezi Direnişi sırasında Ayşe Barım’ın menajeri olmadığını da vurguladı.
AYŞE BARIM’IN TUTUKLANMASI
Dizi ihracat pazarında güçlü bir konumda bulunan Ayşe Barım, 23 yıl önce kurduğu ID İletişim şirketiyle sektördeki önemli menajerlerden biri. Ancak son dönemde hakkındaki soruşturmalar ve tutuklanması, hem sektördeki etkisini hem de Gezi Direnişi’ne katılımıyla gündeme geldi. Barım, “haksız rekabet”, “şantaj” ve “iş hürriyetinin ihlali” suçlamalarıyla karşı karşıya kalırken, 12 yıl önceki Gezi eylemleri gerekçe gösterilerek tutuklandı.
Barım, dizi sektöründe 'tekelleşme' iddialarıyla anılmakta. İktidara yakın gazeteci Fuat Uğur, Barım’ı “yeteneksiz oyuncuları pazarlayan iş kadını” olarak suçladı. Bu yazı sonrası, Barım’a yönelik ağır hakaretler ve bir karalama kampanyası başlatıldı. Barım, sosyal medya üzerinden yapılan iftiralar nedeniyle psikolojik baskı gördüğünü ve iş hayatında zorluklar yaşadığını belirtti. Serenay Sarıkaya ise, Barım’a yönelik itibarsızlaştırma çabalarını gerçekleri saptırma olarak nitelendirdi.
Barım’ın tutuklanma süreci, sektördeki etik tartışmalarını da gündeme taşıdı. TRT'nin dijital platformu Tabii’ye oyuncu vermemesi ve diğer tercihler nedeniyle Barım’a karşı tepkiler arttı.
Barım’ın tutuklanması, Türkiye’deki kültürel ve siyasal iklimin bir yansıması olarak görülüyor. Bu durum, yalnızca bir menajerin değil, ifade özgürlüğü ve adaletin de ciddi şekilde tehdit altında olduğunu gösteriyor.
