Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde yaşayan ve küçükbaş hayvancılığı adeta hayatının merkezine koyan İbrahim Tamer, yoklukla başlayan hikâyesini yıllar içinde büyük bir başarıya dönüştürdü. Babasıyla yaşadığı bir tartışmanın ardından evi terk ederek kendi yolunu çizen Tamer, vadeli koyun ve kuzularla başladığı hayvancılık serüveninde bugün binlerce hayvana ulaştı. Zorlu kış şartlarına rağmen sürüsünü yaylıma çıkarmaya devam eden Tamer, hem mesleğine olan bağlılığıyla hem de sözleriyle dikkat çekiyor.

ÇOCUK YAŞTA ÇOBANLIKLA BAŞLADI
Boğazlıyan’da dünyaya gelen İbrahim Tamer, çocukluk yıllarından itibaren baba mesleği olan hayvancılıkla iç içe büyüdü. Küçük yaşlarda sürü gütmeye başlayan Tamer, uzun yıllar ailesiyle birlikte çalıştı. Hayvancılığı sadece bir geçim kaynağı olarak değil, bir yaşam biçimi olarak benimsediğini belirten Tamer, bu mesleğin disiplin ve emek istediğini vurguluyor.
BABASIYLA TARTIŞTI, HAYATI DEĞİŞTİ
1996 yılı, İbrahim Tamer’in hayatında bir dönüm noktası oldu. Yaylada koyun otlatırken aldığı bir kararla sürüyü ovaya indiren Tamer, bu durumdan hoşnut olmayan babasıyla büyük bir tartışma yaşadı. Tartışmanın ardından evden ayrılan Tamer, sıfırdan bir hayat kurmaya karar verdi. O günleri anlatırken, “Babam beni evden kovdu ama ben yılmadım. Kendi yolumu çizdim” sözleriyle yaşadıklarını özetliyor.

VADELİ KOYUNLARLA KURULAN BİR GELECEK
Sermayesi olmadan hayvancılığa devam etmek isteyen İbrahim Tamer, vadeli koyun ve kuzu alarak işe başladı. Borçla girilen bu yol, sabır ve çalışmayla yıllar içinde meyvesini verdi. Her geçen yıl sürüsünü biraz daha büyüten Tamer, bugün yaklaşık 3 bin küçükbaş hayvana sahip olmanın gururunu yaşıyor.
“EĞLENCEYE DEĞİL İŞE ODAKLANIRSAN KAZANIRSIN”
Meslekte başarının sırrını da açık sözlülükle anlatan Tamer, hayvancılığın ciddiyet isteyen bir iş olduğunun altını çiziyor. “Bu işte eğlence merkezlerine, kumar sitelerine dalmazsanız para kazanırsınız. Hayvanı bırakıp gezerseniz olmaz. Hayvan ilgi ister, emek ister” diyen Tamer, gençlere de önemli mesajlar veriyor.
DEVLET DESTEKLERİNE TEŞEKKÜR
Geçmişte hayvancılık yapanların çok zor şartlar altında kredi kullandığını anlatan Tamer, bugün sağlanan devlet desteklerinin önemine dikkat çekti. Eskiden yüzde 45 faizle kredi çektiklerini belirten Tamer, “Şimdiki destekler o zaman olsaydı daha da ileride olurduk. Bugün gençlere traktör, koyun, ahır desteği veriliyor. Bunlar çok kıymetli” ifadelerini kullandı.

“MASA BAŞINDA MEMUR OLSAYDIM BU KADAR KAZANAMAZDIM”
Hayvancılıkla elde ettiği kazançtan ve yaşam tarzından memnun olduğunu söyleyen İbrahim Tamer, masa başı bir işte çalışsaydı bu noktaya gelemeyeceğini dile getirdi. “Rahatım, sıhhatliyim, stresim yok. Yürüyorum, geziyorum. Bu işi severek yapıyorum” diyen Tamer, tarım ve hayvancılığın kendisine hem maddi hem de manevi kazanç sağladığını belirtti.
“HAYVANCILIK ÇOCUK GİBİDİR, BAKARSAN OLUR”
Sadece hayvancılıkla değil, tarımla da uğraştığını ifade eden Tamer, binlerce dönüm arazide ekim yaptığını söyledi. Hayvan bakımının önemine dikkat çeken deneyimli yetiştirici, “Hayvancılık evdeki çocuk gibidir. Bakarsan olur, bakmazsan olmaz. İlacını, iğnesini bile kendim yaparım” diyerek mesleğine olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
